davutmezmurlarının aksine, söyleyeni belli olmayan, eski ahit menşeili, oldukça duysusal yüklü bir tanah ayeti.
mezmurda, babil hükümdarının kudüs'ü ablukaya alışı ve yahudiye kralının kaçmak isterken tutsak düşüşü üzerine, mistik kente çöken çaresizliğe ağlayan yahudi gençlerin dramatizasyonuna eğinilinmektedir.
siyon, unutulmaya yüz tutmuş, kudüs'ün eski isimlerinden birisidir.
Babil ırmakları kıyısında oturup
Siyon'u andıkça ağladık;
Çevredeki söğütlere
Lirlerimizi astık.
Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler,
Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor,
"Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!" diyorlardı.
Nasıl okuyabiliriz RAB'bin ezgisini
El toprağında?
Ey Yeruşalim, seni unutursam,
Sağ elim kurusun.
Seni anmaz,
Yeruşalim'i en büyük sevincimden üstün tutmazsam,
Dilim damağıma yapışsın!
Yeruşalim'in düştüğü gün,
"Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!"
Diyen Edomlular'ın tavrını anımsa, ya RAB.
Ey sen, yıkılası Babil Kenti,
Ne mutlu bize yaptıklarını
Sana ödetecek olana!
Ne mutlu senin yavrularını tutup
Kayalarda parçalayacak insana!