siyasi terimler sözlüğü

entry1 galeri0
    1.
  1. Tüzük: Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü

    Mevzuat: Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb.nin bütünü

    Anayasa: Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasi.

    Kararname: Cumhurbaşkanının onayladığı hükûmet kararı

    Parti: Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka

    Seçim: Kanunlar, yönetmelikler uyarınca kanun koymak ve yönetmek için bir veya daha çok aday arasından belli birini veya birkaçını seçme, intihap

    Milletvekili: Anayasaya göre millet meclisine seçimle giren millet temsilcisi, mebus, parlamenter, vekil.

    Hükûmet: Bir ülkenin yönetim kuruluşları

    Tutanak: Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname

    Bakan: Hükûmet işlerinden birini yönetmek için, genellikle milletvekilleri arasından, başbakan tarafından seçilerek cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra işbaşına getirilen yetkili, vekil, nazır

    Başdanışman: Genellikle cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklarda görevlendirilen, alanlarında uzmanlaşmış, tanınmış ve ehliyetli kimse

    Siyaset: Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış

    Politika: Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü, siyaset, siyasa

    Tezkere: Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt

    Bürokrasi: Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yöneticiler topluluğu

    Bürokrat: Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yönetici

    Genel Başkan: Bir kurum veya kuruluşun idaresinden bütünüyle sorumlu olan kimse

    Darbe: Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi

    Demokrasi: Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık

    Laiklik: Devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması, laisizm

    Cumhuriyet: Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi

    Eylem: Bir durumu değiştirme veya daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası

    Gensoru: Türkiye Büyük Millet Meclisinde başbakana veya bakanlardan birine, milletvekilleri tarafından açılan ve sonunda soruşturma yapılması istenebilen soru, istizah

    iktidar: Devlet yönetimini elinde bulundurma ve devlet gücünü kullanma yetkisi

    Muhalefet: Demokraside iktidarın dışında olan parti veya partiler

    Kabine: Bakanlar Kurulu, hükûmet

    Büyükelçi: Bir devletin başka bir devletteki en üst düzey temsilcisi, sefirikebir

    Kamu: Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü

    Kamuoyu: Bir konuyla ilgili halkın genel düşüncesi, halkoyu, amme efkârı, efkârıumumiye

    Referandum: Halk oylaması

    Yasa Tasarısı: Hükûmet tarafından hazırlanarak yasalaşması için meclise gönderilen kanun metni, kanun tasarısı, kanun layihası

    Veto: Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı

    Divan: Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis

    Bütçe: Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü

    Başbakan: Hükûmetin ve Bakanlar Kurulunun başı, kabinenin başı, başvekil

    Genelkurmay: Yurdun savunmasıyla ilgili bütün şart ve olayları göz önünde tutarak barışta ordunun eğitim ve donatımını, savaşta yüksek yönetimini düzenleyen makam, erkânıharbiyeiumumiye

    Kongre: Çeşitli ülkelerden yöneticilerin, elçilerin, delegelerin katılmasıyla yapılan toplantı

    Taslak: Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma, eskiz

    Vergi: Kamu hizmetlerine harcanmak için hükûmetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para

    Cumhurbaşkanı: Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde devlet başkanı, reisicumhur, cumhur reisi

    Oy: Seçimlerde kişinin herhangi bir aday veya partiye ait yaptığı tercih

    Nisap: Yeter sayı

    Yerel Yönetim: il, belediye veya köy halkının oradaki ortak yerel gereksinimlerini karşılayan ve genel karar organları oradaki halk tarafından seçilen kamu tüzel kişisi, mahallî idare

    Vali: Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilbay

    Koalisyon hükümeti: Birden çok siyasi parti veya grubun ortaklaşa kurduğu hükûmet ve yönetim biçimi, koalisyon, ortak yönetim

    Oy Pusulası: Seçimlerde adaylara veya partilere ait özel şekilleri içeren, üzerine oya ait işaret konulan resmî belge, oy kâğıdı, pusula

    Sıkıyönetim: Olağanüstü zamanlarda ve durumlarda ülkede güvenliğin sağlanması için ordunun yardımıyla gerçekleştirilen yönetim, örfi idare

    Devlet Bakanı: Bazı resmî kuruluşların yönetimini başbakan adına üstlenen hükûmet üyesi

    Komisyon: Alt kurul

    Seçmen: Seçimde oy verme hakkı olan kimse, müntehip.

    Kaynak: http://www.tdk.gov.tr
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük