günümüzde, siyasetin simgelerden uzaklaşması ile birlikte, saçmalık haline gelmiştir siyasi simgeler. nitekim, gerçekten de saçmadır. artık bu tarz şeylerin aşılması gerekir. ama biz aşamadık o ayrı..*
koca koca adamların aydın ayağına yatarak sabah akşam tartıştıkları bir konu. günümüzde hedefteki baş örtüsü veya türbandır. madem ki türban siyasi simge olarak kabul edilmek isteniyor ve bu yüzden yasaklanıyor o zaman niçin bir üniversite öğrencisi che şapkasıyla üniversitede dolaşıyor. niçin üniversite öğrencileri takım elbise ile dolaştırılıyor. niçin satanistler tişörtlerini giyirken ses çıkartılmıyor. bu kadar ah almasın kimse. cumhuriyet halk partisi atatürkümüzün çizgisinden zaten çok uzakta. varsa yoksa derdi türban. halktan yediği seçim tokadı maalesef akp ye yaradı. bu böyle olduğu sürece birileri dini kullanarak iktidarda kalacak. helal olsun. hangi idareye layıksa bir millet o şekil idare edilir elbet. ne diyelim madem ilerleyemiyoruz yerimizde sayalım hiç olmazsa. aydın, elit, ileri görüşlü kesim asla başaramayacak. onlar süt banyolarında yıkanmaya layık... sözde laik...
türkiye'de yıllardır birey özgürlüklerine getirilen yasağın savunulmasında kullanılan ve nedense sadece siyasal islam konusunda gündeme gelen, diğer ideolojiler için kesinlikle akla bile getirilmeyen "siyasi simge" tabirinin saçmalığını dile getiren söz.
aslında saçmalıktır demek ağır olur. yok mudur türkiye'de türban/başörtüsünü siyasi simge olarak kullanan? vardır hem de fazlasıyla. diğer taraftan başörtüsü/türban takan ama siyasal islamla uzaktan yakından alakası olmayan insanlar da vardır ve üniversitelere girememektedirler. devletin bu durumda yapması gereken, "türbanı siyasi simge olarak kullananların yolunu kapatayım" derken mağdur insanların özgürlüklerine de müdahale etmek midir? devletin yapması gereken, başı örtülü olan ve eğitim almak isteyen insanları üniversitelere almak ve içlerinden siyasal islamla ilgili olanlar için gerekli önlemleri artırmaktır.
siyasi simge konusu başı örtülü insanları üniversitelerde görmek istemeyen, insan hakları denen olgudan nasibini almamış, günümüz ulusalcılarının ağzına pelesenk olmuş bir tabirdir. ne yazık ki bu tabiri en çok kullanan da cumhuriyet halk partisi'dir. bazen düşünüyorum bunların hiç mi çocukları, kız kardeşleri yok da bu kadar katı bir tutum içerisindeler. biraz empati kurmak yeterli oysa... hasan pulur bile bugünkü yazısında başörtüsü/türbanı inancı gereği takanları 7.4 yetmedi mi pankartını açan dangalaklarla bir tutmuştur. ülkenin önde gelen yazarları bugün bu tutumdaysa bizim daha çok başımız ağrır bu konu yüzünden.
birey özgürlükleriyle ilgili bir konu herhangi bir ülkede yıllardır tartışılıyor ve çözüme kavuşmuyorsa, o ülkenin önemli bir sorunudur ve o konuda devletin kabahati büyüktür. devletin görevi insanların özgürlüklerini önce savunmak, daha sonra bitmesi gereken yerde sınırlamaktır. insanların daha temel özgürlükleri yerine oturmamış, ama özgürlükleri sınırlandırılıyor. devlet insanların temel haklarını kullanmasına izin vermiyor ve bu durum günümüz türkiye'sine hiç yakışmıyor.
