hakikat olan budur. siyasi görüşü, insanlara ve düşüncelere bakışı taraflı olan birisi eninde sonunda, ister istemez bağlı olduğu görüşe sempati duyan kararlar verecek, o yöne eğilim gösteren bir çizgi izleyecektir.
güçsüzken herkes adalet ister önemli olan güçlü iken adil olmak.
bunu başarabilen zaten şu ana kadar peygamberlerden başkası değildir.
o yüzden bu adalet kavramı aslında ütopik bir durumdur.
geçmişte üniversiteye başı kapalı diye almadığı gençleri, yerlerde sürükleten adam, dün adalet diye meydanlarda gezemez.
edit: salt adalet zaten hiçbir şekilde sağlanamaz. bunu kesinlikle kabul etmek gerekir. önemli olan bunu en iyi şartlara taşımaktır. medeni dediğiniz yerlere gidin. oradaki batı ile doğu insanına bakışı görün. ne demek istediğimi anlarsınız. insan ayrımı olan bir dünyada pembe tablolar çizmek manasız.
Salt adaletten bahsetmiyor zaten kimse. Salt adalet zaten olmadı ki. insanlar adaleti göremediği için fiziküstü şeylerden adalet umdular, adalet hayalleri kurdular ilahi adalet gibi. Bugün senden daha adaletli davrananlar varsa demek ki sende daha adaletli olabilirsin.
Herkesin bir siyasi görüşü olabilir. Ne yani birinin siyasi görüşü var diye o pencereden bakmak zorunda mı? Bakanlar var mı, o pencereden çıkamayan insanlar var mı, var. Bugün o pencereden çıkan insanlar hala az da olsa varsa sen de çıkmalısın. Çıkmıyorsan adaletsizsin bu bu kadar açık.