oy verme eylemi siyasetin bir parçası ve demokrasinin yegane unsurudur. zira siyasi görüşü olduğunu iddea edip oy vermeyen insan, görüşünün 'siyasi' olan kısmını ekarte ederek sadece 'görüş' kısmının kalmasına sebebiyet vermektedir.
haklı gerekçeleri olan insanların sözüdür. fakat oy kullanılmayınca, mantıksız partilerin fanatik seçmenleri boş durmadığı için seçmenlerin %20'sinin oyuyla meclisin %55'ini ele geçirme gibi durumlar oluşuyor. en azından bize en yakın görüşteki partiye oy vermek gerek.
%10 barajinin sonuçlarindan biridir.kisi kendisine yakin hissettigi partiye baraji geçemeyecegini düsündügünden oy vermekten çekinir; baraji geçen partileri ise samimi bulmaz sonuçta bosa(!) gidecek bir oy yerine ya oy kullanmaz ya da büyük(!) partilerden birine görev olarak, görev kavramini düsünmek lazim; vatandaslik kitaplarinde oy vermek hak degil hala görev olarak geçiyor, görev çünkü öyle asilanmistir, oy atar.
var olan siyasi görüşüne uygun düşen herhangi bir oluşum (parti) bulamamış çaresiz insan sözüdür. yoksa yoktur işte. anlayışlı olmak lazımdır.
(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)