Oldukça hassas bir konu. Siyasiler kendilerinin her konuda otorite olduklarını zannettiklerinden en ufak eleştirileri bile "çizmeyi aşan" eleştiri olarak algılamaktadırlar...
ülkeyi yönetmek için oy isteyen ve "halkın hizmetkarıyız!" nidalarıyla seçilenlerin, her türlü uyarıyı hiçe sayarak çizmeyi aşmaları ve uyarı sahiplerine tahakküme yeltenmeleri ile doğru orantılı gelişen durumdur.
bu ülkede;
- yönetenlere biat etmeyip olup bitenleri olduğu gibi yazan gazeteciler devlet gücüyle işlerinden edilmiştir,
- yasal görevlerini yerine getiren valilere, emniyet müdürlerine, savcılara talimatla işten el çektirilmiştir,
- 'ben yaptım oldu'culuğa seyirci kalmayıp tepki gösteren gençler, kolluk güçlerinin orantısız güç kullanımı ile yıldırılmaya çalışılmış, kimilerinin ölümlerine sebebiyet verilmiştir,
- yancı, yaltakçı sanatçılar paraya boğulurken, hicvedenlerin önlerine olmadık engeller çıkarılmıştır.
bir büyük söz üstadı şöyle der;
"kibrin kayığına binenler her kürek çekişte göğe yükseldiklerini düşünürler. onlar, kendilerini denizin derinliklerine çekip alacak bir girdaba doğru gittiklerinin farkında bile değildirler."
Cok sık karşılaşılan durumdur. Resit olan her birey kendine uygun partiye oy verir. Burada hakaretle mesajla bazi hareketlere girismek gercekten olgunlasmamis ergen davranisidir.
bugünlerde hayatın her alanında rastladığım durum ki bu sözlük bu duruma zaten yabancı değil. problemi siyasi partiyle ve o partinin lideriyle olan şahıslar, nerede duracaklarını bilemiyor.
bir partinin dini, siyasete alet etmesi elbette kabul edilebilir bir şey değil. ama, partiyi eleştiriyorum ayağına dine kin kusmak daha çirkin bir şey bana kalırsa.
bu neye benziyor biliyor musunuz? tecavüze uğramış kadına kızıp bağırmaya benziyor "sen niye kendine tecavüz ettirdin?" diye.
yapmayın etmeyin. insanların inançlarına saygı göstermek bu kadar zor olmasa gerek.