öncelikle, güngörendeki hain ve kalleşçe saldırıda hayatının kaybeden insanlara allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı vatandaşlara da acil şifalar diliyoruz...
terör denilen bu lanet olgu, dünyanın her yerinde özellikle de Türkiye'de kaos ortamından, siyasi gerginliklerden beslenirler...oluşan bu kaosu nasıl daha kaotik hale getirilir bunun çabası içindedirler...
bununla birlikte; siyasetin ve siyasetçilerin yarattıkları bu kaos ortamından sonra çıkıp birlik çağrısı yapmaları ne kadar adetdense de, onlara bağıra bağıra şunları sormak istenir:
madem birlik lazım, illa insanların ölmesi mi gereklidir?
illa terör saldırısı mı olmalıdır, birlik dediğimiz şey kimse ölmeden lazım değil midir?
bu da siyasetin ve mevcut siyasetçilerin ne kadar ikiyüzlü olduğunun açık kanıtıdır...
seçim dönemlerinde net olarak görülebilir efenim. kimisi ip atar, kimisi demediğini bırakmaz. ancak tek başına iktidar olabilecek bir parti yoksa yani koalisyon kurulacaksa bak da gör eğlenceyi. tokalaşırken gazetecilere poz vermeler, sırıta sırıta mecliste yan yana dolaşmalar...
seçim öncesi vaadler ve seçim sonrası uygulamalar çerçevesinde bakıldığında sütün üzerine düşen sinek kadar net ve sinir bozucu olduğu görülebilen ikiyüzlülüktür.
yıllardır süre gelen, siyasetçiden siyasetçiye kısaca nesilden nesile aktarılan ikiyüzlülüktür.
halka karşı yapılır genelde. ancak başa kim geçerse geçsin, halktan biri dahi olsa karşısına ne kurgular planlar çıkıyorsa artık susuyor, susması gerekiyor. belki de bu ikiyüzlülüğü yapması gerekiyor.
bu kadar suçlanmayı hangi insan oğlu kaldırabilir. bir siyasetçinin yaptığı ikiyüzlülüğün arkasında kesin bir bit yeniği vardır diye de düşünmeli kanımca.
