Yalan soyleyebilme sanati olarakta bilinir . Ve siyasi otoriteyi eline geciren herkes kendi kesesine doldurmaya baslar . Kesesini doldurmayi 2.plana atanlar ise efsanelesir . (bkz: Mustafa Kemal Atatürk)
evirip çevirerek, alttan girip üstten çıkarak, kıvır kıvır kıvırarak partisini veya görüşlerini kabul ettirmeye ve çeşitli yollarla karşıtları çürütmeye çalışmak.
yeryüzü üzerinde yapılabilecek en pis, en acımasız, içinde ''adalet'', ''iyilik'', ''hoşgörü'' nutuklarının en çok atıldığı olmasına rağmen, hiçbirini, hiç kimsenin, hiçbirimiz için sağlayamayacağına artık bir olgu gözüyle baktığım, insanları aptal, beyinsiz para makineleri olarak görmekten başka bir şey olmayan, onları soymanın ''bürokrasi'' adı altında yasallaştırıldığı, onları daha iyi şartlarda yaşatmaya adanmış gibi görünen adamların sadece cepleri için * didindiği, yine de yapmaktan, yapılmasından sıkılmadığımız, sıkılmadığım, dünyayı oluşturan en temel kavram.
aptal insanların detayıyla takip ettiği, uğruna birbirlerini yediği, birbirlerine hakaret ettiği ve sürekli aklında yer etmiş şeklini övdüğü ve hayata geçirenlerin köşeyi döndüğü gereksiz ve saçma güya bilim dalı.
bu aralar sözlükte revaçta olan saçmalık. özellikle atatürke saldırmak baya moda oldu. tabi şimdi israilin aktivitesi azalınca van minut diyecek bir yer kalmadı.
korkulan ama kanımca yanlış anlaşılmış olan bir olay.
siyaset denince aklımıza hemen bir parti,mikrofona yapışmış birkaç takım elbiseli adam geliyor. nietzsche,tanrı'yı bizim öldürdüğümüzü söyler ya;işte yine biz insanlar siyaseti öldürdük.
en başta insanların rahatına giden yolları aramak için bir düşünce atılmış ortaya,sonradan bu yolun adı değişmiş,o mikrofona yapışık takım elbiseli adamların ceplerine giden yol olmuş. bu yolun kenarlarında darağaçları,dağlar,bu dağlarda birbirini öldüren insanlar,yolda patlayan mayınlar,vurulan insanlar,kazalar,kazılar,kağıtlar varmış. insanları rahat ettirmek amacıyla bu yola giren insanlar bile bunları görünce geri dönememiş,yanlış yola girdiğini fark etse de dönememiş. bu yola girip de dönemeyenleri,yolda olanları bilenler korkmuşlar bu yoldan. yolun anlamı değişmiş.
bir hocamız demişti ki siyaset karar alma mekanizmalarına sokulan veya sokulmayan çomaktır. yaptığın her hareket siyasidir bu tanıma göre. Öyle ben uzak duruyorum denilerek uzaklaşılamaz. önemli olan adam gibi ilkeli siyaset yapmaktır,davranmaktır.çomağı yerine sokmaktır.gerisi yalandır efendim.cidden.