tarihsel deneyimlere dayalı olarak şunu rahatlıkla söylemek mümkündür; hiçbir kurum ve kural siyaset üstü değildir. dolayısı ile kişi ya da grupların inandırıcılığını pekiştirmek için kullandıkları tümüyle sözde var olan bir kavramdır.
çevremize şöyle bir bakalım;
- sendikalar,
- diyanet işleri,
- eğitim ve sağlık kurumları,
- sosyal güvenlik kurumları,
- emniyet teşkilatı ve ordu,
hepsinin de kuruluş amaçları itibarı ile 'siyaset üstü' olmaları gerekmez mi? oysa, hangisi gerçekte öyle olmayı ya da en azından öyle kalabilmeyi başarabilmiştir?
tüm toplumsal sorunların çözüm alanı olarak demokratik siyaseti tanımak, özgürlükçü, demokratik bir zeminde hareket eden tüm siyasi düşünceleri meşru görmek en doğru yoldur. demokratik siyasetin belirleyici olmadığı, özerk ve siyaseten bağımsız alanlar yaratılması ve kimi kurum veya kuralların siyasete öncelenmesi çabalarının tarih boyunca totaliter eğilimleri besleye-geldiği tecrübelerle sabittir. bu kavramı sıkça kullananlara baktığınızda ise çoğu kez, bizzat siyasetçiler olduğunu da görürsünüz.
