Büyük ihtimalle kapanış saatlerinde kavga ve gürültüler çıkacaktır. Çünkü bizim insanımız bir konu hakkında haksız olduğunu bilse bile haklı olacağım diye yırtılır durur.
halihazırda siyaset ve gündem konuşulan kahvehaneler varken gerek olmayandır.
sokak röportajlarında görmüyor musunuz? en çok siyaset ve gündem sohbetleri hep kahvehanelerde dönüyor.
o yüzden cafe açmak yerine gidin oturun kahvehanelere; konuşun bol bol.
Çok sürmez iki saat için tbmm deki vekiller yaptığı toplantıya döner o mekan.
Ya kafanıza su bardağı yersiniz,ya biri kaldırıp masayı fırlatır, jiç bir şey olmazsa biri çıkar ananızı s...cez oloommm!!! diye parmak sallar. Medeniyim diye geçinen hariflerden eser kalmaz 1 2 saat için toz duman olur ortalık.
Hakkat lan açsanıza azıcık eğlenelim.
Evdeki hesabın çarşıya uymayacağı bir projedir. Herşeyden önce ülkede rafine siyasi tartışma olmuyor. Politikacılar yapamıyor bunu normal halk ne yapsın. Tartışacak kapasiteye sahip olacak adamda cafe cafe gezip milletle çene yarıştırmaz zaten. Türkiye'nin siyasi partileri henüz oturmamışlardır, her birini yönlendiren şey genel başkanları bağlı oldukları bir ideoloji veya düşünce sistemi yok. Gerektiğinde ideallerinden rahatça vazgeçip bunu seçmenine kabul ettirebiliyorlar. (bkz: milliyetçi hareket partisi) . Hadi bunu geçtim, grup haline gelen insanların davranışlarınıda incelemek gerekiyor. Böyle bir siyasi ortamda birer kişinin siyasi grupları domine edeceğini düşünüyorum. Böylece amaçlanan rafine tartışmadansa bir çeşit monolog olacaktır. Zaten ülkede karşıt görüşlü insanlar grup halinde bir araya geldimmi cappuchinolarını yudumlarken siyaset tartışmıyor satırla birbirlerine giriyorlar.
mantıken çok hoş fakat ticari olarak çokta kazanç getirmeyecek bir düşüncedir. büyük ihtimal müşterileri sürekli çay , oralet ve türevlerini içecektir. aç olan ise gözlemeden öteye gitmeyecektir.
Ben de parayı bulunca, istanbul' un en işlek yerlerinde (istanbul kalabalık diye böyle düşünüldü, para yok, malum fikirler de zengin değil) metro çıkışları olsun, kalabalık otobüs, metrobüs durakları olsun, her bir tarafına paralı müzisyenler koymayı düşünüyorum.
Böyle musiki ve klasik müzik tarzı tüm müzikleri çalacaklar. insanlar evlerine giderken huzur içinde gidecekler. Eve geldiğinde taksiciye, dolmuş şöförüne sövmeyecek. O müzik kalacak aklında hep. Müzik evrenseldir, o yüzden inanıyorum ki müzik kültürünün yavaştan insanlarımızın yaşamı üzerinde etkisi olacak.
(bkz: taksim) eskiden böyleydi ve her gittiğimde daha güzel hissettirirdi. Şimdi o kadar da olmasa da yine de o zamandan beri her yeri taksim yapmak benim hayalim.
Tam yatırımcı kafası var bende, bak bizimkiler müzik çalarken de arka tarafta logolarıyla senin cafenin reklamını yaparlar. Win - win. Yavaştan ülke beyinsel gelişir. Bakarsın işler ilerler, müzikten sonra kitap işine gireriz. Müzik çalarken 2 kitap yanında gömdük mü, hobala 10 seneye kalmaz düzelir bu yobazlık. cidden diyorum bak. Hayırlı işler bu arada sana da.
ideolojik enformasyonunu tamamlayamis binlerce milyonlarca insan var bu ulkede hayalini takdir ettim lakin bu insanlara once bu tarafsiz bolgenin alt yapisini kurman gerekir.
