7 nisan'daki son bölümünde ygs 2011 skandalı ve bu skandalın boyutunun ulaştığı noktada bunun sebebini "güven bunalımı" başlığı altında irdeleyen tv programıdır. ilginç tartışmalara konu olmuştur.
(#11132557)
annemin öğretmen olmasından dolayı bazı kişilerin ne dediğini bilmesi gerektiğini gerektiren durum şudur ki;
--spoiler--
haddinizi biliniz sayın yazar babanızın oğlu olmayan bir adamın atıp tutmasından ötürü haklı olan kesime bok atmayınız. biz her ay bir öğretmene hakettiği bir ücretin nasıl verilmediğini biliyoruz. öğretmenlere saygı demeyeceğim, azcık halka saygınız olsun. burada halkı akp li mhp li chp li diye bölmüyorum dikkatinizi çekerim. öyle ortalama rakamlara bakarak olmaz bu işler.
--spoiler--
esra erter(ögretmen adayı) sen ilk önce karşındaki kişinin konuşmasına saygı göster ayı hanımefendi. sen nasıl ögretmensin daha konuşana saygın yok. sen ögretmen olursan ya ögrenciden ya da veliden dayak yersin.
diyor ki saygısız hanımefendi. bekar ögretmen aile yardımı almıyor. çocuklu ögretmenler alıyor. agzınla söylüyorsun eşşek bekar diye. çocuklu aileye neden veriliyor çocukları olduğu için. çocuk olunca ek gider oluyor haliyle dogunca maması bezi oyuncağı vs. 6 yaşına geldipinde okul masrafı oluyor. 10 yaşına geldiğinde okul masrafının yanına harşlık ekleniyor. peki bekar ögretmene aile yardımı verdiğinde bezi alıp kendine mi bağlıcak. ögretmen olmuşsun ama boş. sen bi 40 sene daha oku ondan sonra gel.
aylık 60 saat çalışarak dünya nın parasını alan ögretmen ile bakanı karşılaştırın günlük 18 dedi biz 15 diyelim.
15*30=450 ögretmen 60 saat çalışıyor ailesi olan ögretmen 1600 alıyor. bakanımızın da ailesi var 450 saat çalışıyor 5 bin alıyor. saat başına hesaplarsak sayın bakanımız ögretmenin maaşına oranı %80 civarlarında. okumuşsun ama boş beynini doldur biraz saygısız hanımefendi.
Türkiye'deki siyasetçi,münevver,vatandaş seviyesini göstermesi bakımından seyredilmemesi ehven olan tartışma programlarından sadece birisidir.Haftanın menüsünde ne varsa piyasaya sürer,esasa ilişkin cümle sarf edene pek rastlanılmaz.
maliye bakanı 2023 dalgasından bahsetmekte. hadi söyleseniz ya sayın bakan türkiye de laikliği yıkarak islam cumhuriyeti kurmak istiyoruz diye. madem tüm altyapısı da hazır.
iki adet kıl editöre sahip, kendinden daha düşük mertebede gördüklerini çekinmeden sıkılmadan tehdit eden, kendisini birşey zannedip çalışanlara ''bak maaşını keserim'' şeklinde azarlamaktan hoşlanan bayan editörüyle, kendinden başka diğer çalışanlar umrunda olmayan erkek editörü olan ve bir ''merhaba'' kelimesini çok gören gerizekalı, kasıntı editör kadrosuna sahip olmasına rağmen şeker yapımcısı ve cana yakın yönetmeniyle bi nebzede olsa sempati duyduğum program.
edit: burak ersemiz adlı eski editörü mumla aramakta olan bir ekibe sahip program
başbakan çıkıp 30.000 kişinin sorumlusu bebek katili diye anılan abdullah öcalan'a ''sayın'' diye hitap eder,kurmaylarını gönderir devleti bir terörist lideriyle müzakere süreci içerisine sokarsa,siyaset meydanında konuşulanlara gerek kalmaksızın bu ülke de iç savaş çıkacak ve bölünme gerçekleşecektir.yarın,öbür gün ya da 30 yıl sonra,şu saatten sonra bunun geri dönüşü yoktur.
bugün mhp milletvekili oktay vural ın katıldığı program. az önce bitti. kaç saattir konuşuyor, bir tane olsun bir proje bir çözüm üretmedi. akp şunu yaptı, bunu yaptı, şunları söyledi v.s v.s.. belkide 50 kişi ''e peki siz napacaksınız?'' diye sordu ama hiçbirine malesef cevap veremedi. ekran başında benide uyuttu, milletide uyuttu.
az önce hüseyin çelik bi "ambulans" dedi ki cankurtaran sürücüsü olsam intihar ederdim. bu herif bu ülkede nasıl politika yapıyor? bu ağızla vatandaşlara nasıl konuşuyor?
az önce kıronun biri çıktı mustafa fehmi kubilay'ı şeriatçıların öldürmediğini söyledi. sultanbeyli'ye dikilen bir heykelden rahatsız olduğunu ve heykelin trafik kazalarına neden olduğunu iddia etti. 9 eylül izmir'in kurtuluşu'nun kutlanmaması gerektiğini belirtti.
bu gece ki programda her zamanki gibi iki yüzlü politikacılığın örneği yine sergilenmektedir.sen ona sorarsın o konuyu çevririr kendi yaptığı-kendine göre- iyi şeyleri anlatmaya başlar. geçin artık bunları arkadaş bırakın şu iki süslü laflara kanmayı,iki süslü lafla gaza gelmeyi. lafla peynir gemicikleri yürür ancak.
bu geceki programda hüseyin çelik genç demagoglara eyyam dersi vermektedir. kameralardan gözlerimizin içine baka baka yalan söylüyor, kıvırıyor, domogoji yapıyor v.b. v.b.
konuklarının nerden nasıl toplandığı merak edilen programdır.
kılıçdaroğlu siyaseti bırakmazsa ve bu tip programlara katılırsa tövbe haşa yakında peygamber olacaktır. bunu ispatlayan programdır.
programı izlerken topladıkları seyircilere tv den dalasım gelmesine rağmen, kılıçdaroğlu oldukça sakin bir şekilde, sanki insalara anlatırmış gibi anlatmıştır bu şeylere.
tombul bir türbanlı hatunun sırf gevezelik olsun diye durmadan konuştuğu ve kafasındakini haklı çıkarmak için saçmalamakta çığır açtığı program. kemal kılıçdaroğlu için dötünü yırtıp bulduğu o önemsiz, konuşulmaya gerek bile olmayan bir iki söze karşılık aynı bünye rte'nin yaptığı bir sürü hırsızlığına dair tek bir laf söyleyebilir miydi acaba? ben cevap veriyorum, o tombul dötü yemedi. (bkz: uza)