aslında bir nevi ağzı olan konuşuyor durumu. bu elbet çok kötü ve yasak bi durum değildir. konuşmak, fikir beyan etmek elbette mühimdir. ama bunu belli bir birikim ile yapmak önemlidir elbette.
bugün chp genel başkanı deniz baykal istifa etti mesela. malumumuz. şimdi herkes bir şeyler söylemekte. haklı olarak. ama ne üzerinden gitmekte bu tartışma...
baykal'ın boxer şortuna kadar gelmiş durumda durum. bunun üzerine kim kaale alınacak.
siyaset denen toplumsal olguyu kim dikkate değer algılıyor. kim böyle bir kültür oluşturabildi de konuşmakta.
chp'yi sadece atatürk'ün partisi olarak bilen, baykal'ın hiçbir geçmiş başarısını-başarısızlığını bilmeyen, onu sadece hiç iktidar olamadı diye etiketleyen bir toplum var.
siyasal paradigmalardan bağımsız konuşmak komik gelmekte.
kişisel olarak chp'yi sol bir parti görmüyorum. baykal'ı sevmiyorum. ama bu bazı şeyleri göz ardı etmek anlamına gelmez. yanılmayı istemekle beraber, geri döneceğini tahmin ediyorum. fethullah açıklamalarını samimi bulmuyorum. buz dağı'nın çoook büyük bir görünmeyen kısmı olduğunu seziyorum.
ama olayı magazinelleştirmek mi doğru olan. komlo teorileri üzerinden mi gitmek marifet.
dönem analizi yapamayan, darbe dönemini sadece postal sesi olarak algılayan, köy enstitüsünü bilmeyen, laikliği sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması sanan biz zihniyet yani siyasal kültür oluşturamamış zihniyet boştur. kulak asmak da doğru değildir.
