okumakta olduğum bölüm. bu bölümü okumanın en sıkıntılı tarafı hiç bir şekilde size prestij sağlamamasıdır. en azından okurken. geçenlerde bir akraba ziyaretinde şöyle bir muhabbet geçti mesela:
akraba- ne okuyon şimdi?
ben- politika (evet havalı olsun diye politika diyorum)
akraba- hııı, siyasetten anlarım. kafana takılan bir şey olursa sorabilirsin.
oha amk. oha. yani bu kadarını yaşayacağımı bilsem gider tıp okur, pratisyen hekim olarak g.tünüzden kan alırdım siyaset okumak yerine. yani tamam, siyasetin bilim olması tartışmalı. tamam, tıp gibi, mühendislik gibi pratik bilgiler üretmiyoruz/öğrenmiyoruz. o da kabul. tüm bunları göze alarak geldim ben bu bölüme. hemi de mis gibi elektronik mühendisliğini bırakarak. ama kafana takılan bir şey olursa sorabilirsin ne demek lan? bunu söyleyen adamın da siyasi geçmişi köy muhtarıyla okey oynamak ve belediye başkanıyla selamlaşmaktan ibaret. ha bir de ismini vermeyeceğim bir partinin (sırf götlük olsun diye vermiyorum ismini) gençlik teşkilatında getir götür işleri yapmak.
tamam o zaman, anlat lan bana platonun apologia'sını. yemedi mi? anlat o zaman liberalizm nedir? ama benim güzel ve yavşak ülkemde ağzı olan konuştuğu için bu tarz diyaloglar da normal tabi. günde yarım saat ana haber bülteni izleyen siyaset gurusu oluyo anasını satayım. futbol gibi bir şey bizimkisi. 70 milyonun zaten çoktan kitabını yazdığı bir şeyi okuyoruz.
neyse ileride bu bölümü tercih etmek isteyecek arkadaşlara kötü örnek olmayalım. hazır elimiz değmişken de bir iki değerlendirmede bulunalım.
şimdi sevgili genç kardeşim. eğer bu bölümü okumak istiyorsan, gözünü seveyim yata yata geçme mantığıyla gelme. geçemez misin? geçersin tabi. ama bunu yapma. çünkü unutma ki bu bölümü okuyan/okumuş yüz binlerce insan var sokakta. dolayısıyla tıp gibi bir bölüm değil bu. eğer gerçekten bu alanda bir şeyler yapma isteğin, arzun varsa gel. ve iyi bir okulu tutturmaya çalış. bakanlıkların hangi okullardan öğrenciler aldığına bir bak. çoğunlukla aynı okullar dolduruyor en kaymak yerleri. o yüzden bu okulları tutturmaya çalış.
bölüme gelirken sabahtan akşama kadar hocalarla akp-chp-mhp muhabbeti yapacağız zannetme gözünü seveyim. okudukça göreceksin ki siyasi partilerin yaptığı şey siyaset değil, tv şovudur. eğer siyasi eğilimlerin varsa, törpülemeye çalış. daha doğrusu farklı pencerelerden de bakmaya çalış. hep derler ki sosyal bilimlerde doğru yanlış diye bir şey yoktur. hayır efendim. sosyal bilimlerin de pek ala doğruları, yanlışları vardır. ama doğrularını bulmak çok çok çok zordur. yanlış olanları, çelişkili olanları görebilirsin halbuki. bu yüzden yanlış olanları görebilmek, çelişkileri fark edebilmek adına ideolojilerin üzerine çık. beyaz gibi ol; her rengi içinde bulundur ama renksiz ol.
son olarak, gözünü seveyim dönem boyunca gezip tozup, pes oynayıp final zamanı "bizim bölüm de çok zor hacı yeaa" moduna girerek mühendislik okuyan, tıp ya da hukuk vs okuyan arkadaşlarınla laf dalaşına girme. çünkü hakikaten de çok daha kolay bir bölüm okuyorsun. yani sınavları geçmek, iyi notlar getirmek o kadar kolay ki. mühendislik okurken güle oynaya a getirdiğim istatistik dersinin yumuşatılmış versiyonu bu bölümün belalı dersi. ona göre muhakemeni yap işte. haa, ama bu demek değil ki götünü yaya yaya bu bölümden donanımlı bir şekilde çıkarsın. bir mühendisin iyi bir mühendis olmak için, ya da tıp öğrencisinin iyi bir doktor olabilmek için okuması gereken kitap sayısı bellidir. siyaset okuyan birisi için öyle bir şey yoktur. ne kadar okursan o kadar iyi. ama hiç bir zaman yeterli değil. bu noktada ufak bir ipucu vereyim, eğer konuşurken saygı görmek, biraz daha donanımlı görünmek istiyorsan hukuk ve iktisat derslerine önem ver. bir de sosyal psikoloji gibi bir derya var, araştır. bunları yaptığın zaman fark edeceksin ki "siyaset bilim değil ki yeaa, iki kitap okusam ben de senin kadar konuşurum" demeye cüret edemeyecektir arkadaşların. yukarıda bahsettiğim diyaloğu da yaşama ihtimalin azalır.
ismine aldanıp yazanların okul bittikten sonra büyük hüsrana uğradıkları bölüm. Alınan dersler iyidir güzeldir insana kendini farklı hissettirir ama dış işleri bakanlığı nın da bir kapasitesi var malesef.
dışişleri bakanlığının ilgilenmediği bölüm. burdan çağrı sayın yetkililere, bizimle * ekstrem bi şekilde ilgilenin. türkiye'nin dış politikasında daha faydalı adımlar atabilmek için bizlere ihtiyacınız olacak. *