Asıl başlık şöyledir: Siyaset Bilimi Okuyup TBMM'nin Diğer Adını Bilememek
Kim Milyoner Olmak ister yarışmasında şaşırtıcı örneğine rastlanmıştır. yarışmacı koltuğuna yürüyüşünden itibaren hiçbir şey yapamayacağını nedense anlamıştım; ancak bu kadarını da beklemezdim. Sen o kadar Uluslararası ilişkiler ve Siyaset Bilimi oku, TBMM'nin diğer adı nedir? sorusuna tutup Yüksek Divan de. ***
Dipnot: Heyecan, atmosfer vik vik vik durumları son derece geçersizdir, şu durumda.
kanımca kenan ışık da zaten "heyecan, talihsizlik" kelimelerini asıl aklındakileri söyleyemediği için zikretmiştir. "kızım sen harbi gerizekalısın, nasıl siyaset öğrencisisin, tbmm'nin öbür adını yüce divan sanan insanın bırak bu yarışmada, dünyada işi yoktur, siktir git" diyemediği için olayı talihsizlik ve heyecana yoran ışık'ın sözleri, salak yarışmacı tarafından sığınak olarak kullanılmıştır.
türkiye büyük millet meclisi özel isim olduğundan, gerçekleşmemiş durum. yarışmada sorulan soru da diğer adı değil, başka hangi adla anılır idi.
kestel ilçe milli eğitim müdürlüğü'nün diğer adını biri söyleyebilir mi.
tabi yarışmacının bu basit soruyu bilememesi gerçeği değişmiyor.
Partiden partiye, pompadan pompaya koşacağına oturup derslerine önem verseydi en azından bu soruya cevap verebilecek olan yarışmacının içler acısı durumu. Unutmamak lazım o kız gibi kafasının içi boşaltılmış daha yüzbinlerce türk genci var. Yazık.
siyaset bilimi öğrencisi olarak anlayabildiğim durumdur. şöyle bir sosyal medyaya bakınca, tabuları görünce, üniversite öğrencilerinin bile olayları bakış açısını farketince;heyecanlanmış bir kızım kabak gibi açık parlamento diyememesini anlayabiliyorum. beyin ölümü gerçekleşmiş çok bünye var zaten, bu kızın ki devede kulak!
cevap seçeneklerinden biri de senato olsa hadi! diyeceğim, bir nebze affedilebilir ama bu, yüce divan'ın ne olduğunu da bilmediğini gösteriyor ki, evlere şenlik bir durum gerçekten.
tbmm yi bilmemesini bırak bir köşeye de parlementoyu da bilmiyor. ben buna daha bir şaşırdım sanırsam. zira bunu bilmemek haber izlememek kitap ve gazete okumamamkla eş anlamlıdır.
öyle insan olduk ki, her şeyin mükemmelini en hatasızını arıyor ve ona tapıyoruz, bi de yaftalıyoruz: "sarışın".
ya hu insanların hata yapmak en doğal haklarıdır, bir hata yapmaya görsün insan, bu hakkı insanların ellerinden almak kimin haddine.
gerçi aşağılamanın, ötekileştirmeninve empati yapabilmenin artık çok güç olduğu ve sosyal medya denen zımbırtıda fenomen olabilmek için radikalleşen bu insanlardan ne beklenir o da ayrı bir sorun.
ilk cumhurbaşkanımız kimdir? sorusuna cevap vermek için uzun bir müddet düşünüp ikinci cevabında doğru cevabı verebilen üniversite mezunlarını görünce şaşırmadığım durumdur.