siyasetin çıkar kelimesiyle eş anlamlı kullanılır hala geldiği günümüzde siyasilerin seçim zamanı halktan oy dilenmek için şekilden şekile girmelerine anlam vermiş değilim.
siyaset ülke istikrarının devamını sağlamak, ülkede sosyal adalet dengesini kurmak, halkı huzur ve refah seviyesine ulaştırmak ve ülkeyi ayakta tutmak için yapılması gereken bir idare kurumuysa, bunu ülkesini gerçekten ve çıkarsız seven insanların yapması gerekmez mi?
bunu yapan insanların reklama ihtiyacı var mıdır tartışılır.
onlara oy vermeyin bize verin onlar kötü biz iyiyiz demenin siyasi etikle ne alakası vardır onuda anlamış değilim.
siyasilerin pazarlamacı gibi kendi ürününü satmaya çalışması normal mi?
halkı önce muhtaç duruma düşürüp sonra onları sömürmeye çalışmak ne alaka? ülkesini seven, gerçekten fiili hizmet eden, sadece ülke çıkarlarını güden kişilerin takdirini zaten insanlar yapabilir.
oy toplamak için kendilerini seçim meydanlarında zavallı duruma düşürmeleri çok acayibime gitmiştir hep. propagandanın bir uslubu olmalı.
çıkar olmasa iktidarı ve gücü bu kadar ellerinde tutma heveslisi olurlar mıydı acaba.? şunu yapacaz, bunu verecez diye sadaka edebiyatı yapmak onur kırıcı değil midir.?
ama seçmenin aklını karıştırıp, sonrada ülkenin anasını satmak için gösterdikleri bu çabayı takdir etmek lazım gerçekten. siyasete ve siyasilere zerre kadar itimadı kalmamış biri olarak onları bu kendi zavallılıklarıyla baş başa bırakmak en doğrusu.
ülkesini seven gerçek siyasetçiler icraatlerini anlatmaz, onun takdirini halka bırakır.
medya faktörünü kullanıp insanlara zulüm etmez.
insanları şak şakçı bir toplum haline getirmez.
örnekse; zonguldak karaelmas üniversitesi 1993 yılında kurulmuş olmasına rağmen, söz konusu siyasetçi "zonguldak'da üniversite var mıydı? yoktu, biz kurduk" der, halkta sen kurdun padişahım çok yaşa diye cevap verir.
yazık..
bizi halk seçiyordu ya diyerek kafalarında bir ampülün yanmasıyla başlayan, yalandan da olsa halkı hatırlama durumudur. seçim bittiği gün maalesef halk gene unutulur.