siyasal simge olarak türbanın yükselişi

entry14 galeri0
    14.
  1. türban insanların örtünmek için kullandığı kumaşın bir kullanılış şeklidir.
    kullanılan türban inanç amaçlı kullanılıyorsa saygı duyulasıdır.Ki aynı düşünce de olup olmamak söz konusu değil.
    siyasi bir simge olarak kullanılıyorsa, toplumda kamplaşma aracı olarak kullanılıyorsa kullananların gözüne giresidir.
    2 ...
  2. 13.
  3. konu hakkında hasan bülent kahraman'ın gerçekçi yazısı:

    " Türban siyasal simge (olur) ise...
    Başbakan Erdoğan türban siyasi simge bile olsa bu sorunu çözeceklerini, çünkü, siyasi simgeleri yasaklamanının mümkün olmadığını belirtti. Açıkçası, bu şanssız bir açıklama. Her şeyden önce, AKP'nin de, başlarını örtenlerin de bugüne kadar sürdürdüğü iddiayı başka bir boyuta taşıyor. Bundan böyle türban siyasi simge olarak tanımlanacaktır. Belli yerlerde türban takılmasına hiç karşı çıkmayanların bile işi bundan böyle zorlaşacaktır. Peki türbanın siyasal simge olması ne anlama geliyor?

    Politik alan ve siyasi simge
    Her şeyden önce eğer türban bir siyasal simge ise, bu, onu takan ve kamusal mekan denilen, benim toplumsal alan demeyi tercih ettiğim, görünür alanda dolaşan, edip eyleyen insanın doğrudan politik tavır içinde olan birisi olduğu anlamına gelecektir. Buradaki " doğrudan politik tavır " kavramını tesadüfen kullanmadım. Tam tersine, o halin görünür hayat içinde kişilerin (tabiriyle söylemek gerekirse siyasal öznelerin ) sürdürmesi gereken politiknötr yaklaşımı bırakıp politikaktif/provokatif bir davranış içine gireceğini belirtmek istedim. Böyle bir ortamda ve böyle algılanacak bir düzlemde, karşıtını da aynı şekilde tahrik edecek bir pozisyon içinden bakan, konuşan bir özneyle nötr bir alan yaratmak olanaksızdır. Bu, sosyal ortamın tek yanlı olarak siyasallaştırılmasıdır . Bunun sonucu açıkça çatışma üretecek bir ortamın kurulmasıdır.

    Parçalı-atomize toplum
    Bu ortam mutlaka açık çatışmayı davet etmeyebilir. Ama çok kesin bir biçimde kutuplaşmayı doğurur. Burdan da birbirine kapalı, ters, hatta uzlaşmaz bir tersleşme düzenine geçilir. Bir örnek vereyim: bizim okuduğumuz yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin yemekhanesinde farklı sol fraksiyonların her birinin kendine ait bir masası vardı. Bunlar yan yana dururdu. ilk bakışta hoş bir görüntü ve ortamdı. Demokratik bir çoğulculuğu yansıtırdı. Ne var ki, o fraksiyonların hiçbiri diğeriyle bir ilişki veya etkileşim içinde olmazdı. (Aralarında kan dökecek kadar husumet ilişkisine girenleri hiç söz konusu bile etmiyorum.) Tam tersine birbirine alabildiğine uzaktılar. Giderek de atomizeparçalanmış bir sosyal alan meydana getirirlerdi. Ve bu maksatla pasif siyasal çatışma maksadıyla orada bulunurlardı.

    Yoksa çoğunluk diktatoryası mı?
    Şimdi türbanın, yani bu derecede yaygın kullanılan ve görünürlük taşıyan bir simgenin siyasal olduğunun kabulü ve bir iktidarın kendini onunla özdeşleştirmesi, onun temsil ettiği ideolojiyi benimsememiş olan kitlenin dışlanması, ona sırt çevrilmesidir . Bu da, hiç kimse kuşku duymasın, açık açık siyaset biliminin en tehlikeli kavramlarından biri olan çoğunluk diktatoryası anlamına gelebilecek bir yaklaşımın içine girmektir.

    Manevi cebir ve sembol
    Kaldı ki, Başbakan'ın açıklaması bu konuyla ilgili ulusal ve uluslararası hukukun sınırlarını çizdiği algılamayı da hiçe saymaktadır. insan Hakları Mahkemesi türbanı bir " dinsel simge " saydığı için yasaklamıştır. Niye böyle bir yola gitmiştir derseniz ana neden şudur:
    Bugün laiklik konusunu tartışırken dünyanın üzerinde durduğu nokta belli bir ideolojinin, dünya görüşünün, politik düşüncenin karşıdakine manevi cebir yoluyla dayatılmasıdır. Hukuktaki en önemli kavramlardan biri budur. Bir konuda karşıdakini doğrudan cebir altına almaz fakat tam da semboller ve diğer dolaylı araçlar kullanarak manevi bir baskı altında tutarsanız bu da çok ciddi bir hak ihlali anlamına gelir. Uluslararası hukukun türbanı "dinsel simgedir" diye nitelendirmesinin altında yatan en önemli kabul noktası budur. Yaratacağı manevi baskı-cebir ortamıdır.
    Bu derin kuyuya atılan taşı çıkarmaya çalışırken sembolcebir ilişkisinin ayrıntısını pazartesi ele alacağım."

    (bkz: copy paste)
    0 ...
  4. 12.
  5. yükselirken sivrileşip birilerinin bir tarafına batma olayıdır. vazelinsiz olduğu icin acıtmıştır bu cicileri.

    türban yasağının sınırı nedir? kendi akıllarınca bir sınır çizmişler elbet. mesela türbanlıyken çay getirip götürebilir, yerleri temizleyebilir, evladını askeriyeye şehit verebilirsin. ama asla çay getirilen, odası temizlenen bir doktor, evladını ziyaretçi bölümünde ziyaret eden anne olamazsın. bunlara yeltendiğin vakit türban siyasi simge olur. peki bu vicdani midir? değildir. fakat bu kişilerde vicdan bulunmaz. türbanlı kardeşlerimde de bu kişilerin vicdanına sığınacak haysiyetsizlik bulunmaz.

    netice itibarıyla, kolilerce vazelin bile bu kişilerin acısını hafifletmeye yetmez, battıkça batar bunların bir yerine türban. isvicreli bilim adamlarindan bunların acısını dindirecek yeni bir vazelin beklemekteyiz. sözlükteki isvicreli bilim adamlarina selam ederim.
    3 ...
  6. 11.
  7. türban (başörtüsü) dinin sadece görünen kısmıdır. din ile uğraşmak isteyenler için en kestirme yoldur. nitekim 28 şubat döneminde ilk darbe başörtüsüne vurulmuştur. şimdi başörtüsünün artması azalması kimi bu kadar enterese eder bilinmez. bunların amacı yanlışı yanlışla kapatmaktır.

    dönelim yakın geçmişimize. 28 şubat döneminde güya din ile mücadele edeceğiz diye immamhatipler kapatıldı. o zamanlarda imamhatipler 10 mezun veriyorsa bugün 3 mezun veriyor. peki ne oldu bu 7 adam? buhar olup uçmadı ya.. birileri dine darbe vuracam derken dindarları daha bir sisteme angaje ettiler. imamhatipe gitmeyenlerin zihniyeti mi değişti? asla. sadece farklı okullarda farklı giyimlerle girdiler sisteme. hem de imamhatipli olarak 1-0 yenik başlayacağı maça 0-0 başlayarak.

    gelelim işin siyasi boyutuna. neymiş efendim türban siyasal simgeymiş. ben şahsen bu görüşe asla katılmıyorum. ama farz-ı muhal bunun gerçek olduğunu düşünelim. ulan sormazlar mı adama sizin ülkenizde siyaset yapmak yasak mı? yahu siyaset ayıp değil, günah deği. utanç sebebi hiç değil. bu memlekette parti rozeti takmak da mı yasak???
    3 ...
  8. 10.
  9. 9.
  10. masa başı anketleri yapıyor denilen kurum 22 temmuz seçimlerinde en yakın tahmini hem de neredeyse sıfır yanılgıyla yapan şirkettir.

    türbanlıların arttığını görmek için böyle anketlere de gerek yoktur. hergün gittiğiniz yerlerdeki, evinizin önünden geçen türbanlıların sayısının arttığı görülerek fark edilecek bir durumdur.
    1 ...
  11. 8.
  12. kompleks sahibi insanların genel tutumu.o hani şu canınız istediğinde başörtüsü canınız istediğinde türban olan şey var ya, maddi olarak bir bez parçasından ibaret olan hani.siyaseten değil inançtan dolayı başa takılır. ama onu başa takanlar değil de kafaya! takanlardadır asıl siyasete alet edenler.
    1 ...
  13. 7.
  14. bir oligarşi işte böyle idare edilir türbanlı-başı açık , kürt-türk, sunni-alevi, modern-köylü düşman olacak ki ne oluyo lan recep diye soran olmasın!

    Cambaza bak cambaza! hahahaha götür dayı!
    2 ...
  15. 6.
  16. afferin çok iyi düşünmüşsün tepkisinden başka verecek bir tepki bulamadığım mükemmel(!) çıkarımlar dizisi.
    2 ...
  17. 5.
  18. kürt'le türk'ün arasına nifak tohumları serpen zihniyetin ürünüdür. cühela tayfada onların çığırtkanlığını yapmaktadır.

    (bkz: hanım koş türban takmışlar)
    3 ...
  19. 4.
  20. "Türban sayısı artıyor diye" diye karavanadan sallayan gazetelerin, 22 Temmuz seçimler öncesinde "AKP'nin barajda bile zorlanacağı" anketleri ile gerçekleri (!) ne kadar iyi yansıttığının kanıtıdır.
    2 ...
  21. 3.
  22. Milliyet Gazetesi'nin dünkü sayısında ortaya attığı iddiadır.

    "Türbanlı sayısı 4 kat arttı"

    Kime göre?
    Neye göre?

    Oturmuşlarda Türkiye'deki tüm türbanlılarımı saymışlar. Yoksa Türkiye'deki tüm türbanlıları fişledilerde bizimmi haberimiz yok ?

    -- Tüm türbanlı bayanlar, falan tarihte, falan yere türbanları olduğu halde gelecekler, biz kendilerini itina ile sayacağızdır ! pehhh

    Diyelim ki, şimdi böyle bir sayım yapıldı (bizde yedik), daha önce ne zaman sayılmış ki, "şu kadar arttı, şu kadar azaldı" diye karşılaştırma yapabiliyorlar.

    Yine her zamanki gibi, bildik masa başı mektupları, masa başı anketleri.
    2 ...
  23. 2.
  24. (bkz: etki tepki)
    (bkz: ağlayan çocuğa her daim sevgi gösterilmesi)
    almanya'da sınava türbanla giren öğrencinin,okul kartındaki resimdeki gibi değil diye,türbanı çıkarttılar..ve evet doğru bildiniz türbanla resim çektirmek (resmi evraklar için) yasak..ya bu olay türkiye'de olsa..ooo zavallı türbanlara çekilen muamele pis atatürkçüler dinsiz laikler ve evet kötülenmesine rağmen kendimi daha fazla "tutamiyiciğim" bi kaç kıldan tüyden tahrik olan erkek varsa gitsin bi üroloji uzmanına o da muhtemelen psikaytiye yollar ve evet kur'an da yazılı bi ayet bu ama değişen günün koşullarında kur'an da harfiyen yazan herşeyi uyguluyor muyuz?örneğin faiz kaldırıldı mı??köleler var mı??kölelerle ilgili bi dolu ayet var ,borç ödenimi ile ilgili bi dolu ayet var bunlar için kavga yok da niye türban için var?? çünkü doymadılar daha din üzerinden para yemeye, hem faiz kalksa tayyip nası parasını arrtıracak??
    (bkz: oh be)
    4 ...
  25. 1.
  26. türkiye cumhuriyetinin 1923 de çağdaş, demokratik modern bir devlet olarak ortaya çıkışından 1960 lı yılların sonrasına, nihayetinde 1980 lere kadar başörtüsü takan, kendince örtünen kadınların durumu hiç bir sorun yaratmazken, insanlar dinlerini ibadetlerini özgürce yerine getiriken, birden bire 1980 li yıllarda türban sorununun ortaya çıkmasında etkili olan nedenler ( (bkz: soğuk savaş)) yüzünden türbanın toplumda suni olarak yaratılmış bir sıcak nokta haline getirilmesi ve gün geçtikçe içinden çıkılamaz boyutlara taşınma gayreti.

    abd nin 2nci dünya savaşı sonrası oraya çıkan soğus savaş döneminde en büyük tehdit olarak gördüğü sscb nin kuşatılması ve kontrolu için geliştirdiği yeşil kuşak projesi (sscb sınırlarına komşu islam ülkelerde radikal dinci akımları güçlendirerek, komünizmle mücadele kapsamında islami hareketleri destelemek ve sovyetlere karşı kışkırtmak amacıyla yürütülen cia faaliyetleri) sonucu, yıllardan beri modern, laik ve demokratik cumhuriyetin yükselişi karşısında sinmiş ama zamanının gelmesini sabırla bekleyen tarikat-cemaat-dinci üçgeninin karanlık emelleri canlandırmış, rabıta adı altında abd destekli suudi arap sermayesi, dış borçla payandalanan sağcı iktidarların yürüttüğü yeraltı politikaları ile devleti kuşatması ile bugünlere gelinmiştir.
    türban bu olaylarda siyasal islemın yükselişinin bir simgesi, ilerleme derecesinin ve güçlenmelerinin açık, aleni bir göstergesi olmuştur. olay udur.

    kimse kimseye türban takanların inançları gereği başını örttüğünü söylemesin. elbette öyle olanlar da vardır. ama onlar gaflet içindeyse, asıl bu işi kotaranlar da başka emeller ve niyetler içindedir.

    bkz : http://www.hurriyet.com.t...lar/7812565.asp?yazarid=3
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük