insan ara sıra duygusalaşmak ister belki... bilmem belkide ağlamak ister öyle bir zaman gelir çatar işte,artık gözlerinizden iki damla yaş gelmesi için ortam yavaş yvaş hazırlanır ilk önce gecenin bu vaktinde yayın yaptığınız radyo da erkan oğur dan; "derdim çoktur hangisine yanayım"çalmaktasınızdır sonra sözlüğe göz atarken "arayıp sormayan anneyle yılar sonra tanışmak" başlığına bakarsınız, yazı etkileyici hikaye sizdendir.
bütün hikayeler gibi...
o sıra duygusallaşırsınız "kim bu yazar" diyip diğer yazılarına bakarsınız "annenin ölmesi" yazısını görüp okurken kazım dan "ayrılık hediyesi" girmiştir ve gözünüzde iki damla yaş...
'Niye daha önce keşfetmedim ki kendisini...' diyerek kendi kendime kızmamı sağlayan,kelimeleri ustaca kullanan,samimi ve hoşsohbet yazar...
(bkz: iyi ki var.)
kıskanıyorum ben bu hatunun kararlılığını. ne kadar net her şey onun için, hayatı nasıl da kafasına göre yaşıyor... aklına koyduğunu yapmayı ve pişman olmamayı nasıl da başarıyor...
uludağ sözlük'ün bana kazandırdığı güzelliklerin en nadidelerinden, çok sevdiğim, takdir ettiğim, -nasılsa- aynı anda hem duygusal hem de harbi olmayı başarabilen, pek bi kıymetli insan... nereye gidersen takipteyim!
yaklaşık bir buçuk sene boyunca bu sözlükte yazmış ve sözlüğe, kalitesine kimsenin kolay kolay ulaşamayacağı entryler bırakarak sözlük hesabını silmiştir.
şimdi bu röportajda adının geçmesinin akabinde nick altı dizi dizi övgülerle dolarsa, "niye sildirmiş kendini tüh yazık olmuş", "halbuki bol bol okuyoduk çok seviyoduk" gibi yorumlar bırakılırsa buraya; bu durum, sözlüğün kaliteyi takdir ettiğinin değil, sürü psikolojisi taşıdığının ifadesidir. zannımca.
vaudeville for vendetta'nın da dediği gibi, sözlüğe çok şey katmıştır bu yazarımız... ancak bu sözlüğe kattıkları, katabileceğinin onda biri bile değildir. günün birinde geri döner de tekrar yazmaya başlarsa; kimsenin dikkat çekmesine gerek duymayan, kaliteden anlayan gözler bu gerçeği farkedecektir.
az kelimeyle dahi vermek istediği duyguyu okuyucuya rahatlıkla yansıtabilen, müthiş bir yetenek. kalitesi tartışılmaz olan usta bir yazar. keşke daha erken keşfetseydim, keşke gitmeseydin.
şans eseri yazdıklarını okuduğum ve bir an önce bir şekilde ulaşmak istediğim yazar.
bana da öğretmeli bu denli güçlü olmayı, gelmeyecek birini beklememeyi..
tanışamadan sözlüğe veda ettiğine üzüldüğüm yazar.
yaşadıklarına sebep olamayacak ve engelleyemeyecek kadar küçük ve masummuşsun.
bazı şeyleri ancak ölüm unutturur o güne kadar selamette olasın...
"entrylerinin kalitesinden tutun illa ki birinin bile yazarların hayatına dokunduğu, onları anlattığı, bazen kimsenin kendi içinde olduğu durumdan bile haberi yokken "işte sen" diyerek eteğindeki taşları dökercesine bütün her şeyi klavyesinden döküp, insana kendinin içinde bulunduğu mevzu bahisi ortaya çıkartabilen yazar demiycem,
bir üstat'tır." diyebildiği saygı değer insan.
herhangi bir sosyal ağda kimse için demedim ama hakikaten silik olmasaydı tanışmak istediğim biridir aynı zaman da.