çoğu zaman "matem rengi" olarak nitelendirilir. kısmen doğrudur, genellikle ölüm duygusu ile birbirini tamamlamaktadır. ama asıl olarak zerafet rengidir. özellikle erkeklere her daim yakışan, hoş durandır.
varlıkla yokluk arasında rastladığım gerçeklerin yüzüme tokat gibi çarptığı dipsiz kuyu.
içinde acılar barındırır, yokluklar barındırır. olmayan ergiye uzanışın hikayesini anlatır kör bir kule bekçisi içinde.
hikayelerimiz vardır, yaşanmışlıklarımız can acıtıcı bir o kadar da ruhumuzun paramparça olduğu hikayelerimiz vardır.
evinin gölgesinde kaç yoksul aşk bırakmıştır dibi olmayan kuyularda ki çıyanlar içinde.
siyahım ben alabildiğine siyah. ruhumun tecavüzlerin de bıraktığı izlerim ben diye haykırandır.
matemin, yas'ın temsili kabul edilen renk. mussolini de sadakatin rengi siyah dermiş. hüzünlü ama asil renk siyah. sarışınlara daha bir yakışır sanki, özellikle hafif bronzlaşılmışsa.
çözülemez,gizemli yönleri vardır.gece gibi içinde saklıdır.cevabı olmayan sorular,çıkmaz sokaklar,sonsuz bir boşluk gibidir.siyah gecedir,gökyüzüdür,kapanmayan yaraları gizler...sessiz ve sinsidir siyah...solan kalpler gibidir,anlaşılmaz ve çekicidir... *
siyah = karanlık;
bir kaçıştır, sakinliktir, hani bütün güç içinden geçen yüzlerce düşünce var ya! işte o düşüncelerin kısık seslerini duyabildiğin yerdir siyah...
en duygusal anını fark ettiğin zamandır, göz bebeklerinin git gide büyüdüğünü hissedirsin ya...
daha önce hiç dikkatini çekmeyen sesleri duyar, yoldan geçen arabaların lastiklerinden sıçrayan su damlalarının bir zemine çarptıklarında çıkardıkları sesleri duyabilirsin..
dinlendiricidir, gözlerinizi, ruhunuzu, bedeninizi...
ürperticidir birazda, ortalama olarak 20-30 dakika arası gözler tamamen karanlığa (siyah)a alışır. geçecek bu zaman içinde (bulunduğunuz konuma göre) bir ürperti doğurur...
kalp ritmi hızlandırıcıdır. yine duruma göre cesaret vericidir...
ilk öpücüğün alındığı/verildiği bir ortamda olabilir... ya da daha fazlasının...
gün içinde o kadar unutuyoruz ki siyahı ve karanlığı..
sadece uyuyacağımız zaman kullanmak zorunda kalıyoruz, gözlerimizi kapattığımızda onu da kaybediyoruz...
kısmen karanlıkta kalınabiliyor, gözlerimizi kapadığımızda...
kimi zaman renkli rüyalar gelir gözümüzün önüne, kimi zamanda bomboş geçer gider...
ertesi ışıktır, güneştir, hayattır, çalışmaktır, güvendir...
sabah olup uyandığımızda mutlu muyuz? bazı zamanlar belki. ya her zaman?
akşam olup karanlık çöktüğünde bir sevinç olmaz mı içimizde? sebep?
ışığın gitmesi midir? - hayır!
hayatta kalma, karın doyurma telaşının bir müddet durduğu zamandır. huzurdur, dinlencedir, rahatlıktır, kişisel ilgidir...
az da olsa karanlığı sevebilmek gerekir, onun hiçlik görüntüsüne bürünüp sadece görmek istediklerini görmek güzeldir.
kendini aldatmak mı dersin? belki de evet...
olsun, bir günde sen aldat seni...