karayla her zaman aynı manalara gelmeyen renktir. özellikle birleşik kelimelerde, deyimlerde, kalıplaşmış sözlerde birbirlerinin yerine kullanılmazlar. mesela; ''kara haber'' yerine ''siyah haber'' denmez.
siyah bir akaykabı içerisinde siyah bir çorap, siyah bir pantolon siyah kemerle tutturulmuş, siyah bir gömlek üzerinde siyah bir ceket ve bütün bunlasın içerisinde sen o güzel gözlerinlen !?
siyah her zaman hazır gelişlere hayır demez, geri çevirmez, barındırır içinde. tüm kiri, lekeyi içine çeker. güneşe bile gel gir içime der. acıyı, isyanı gösterir.
siyah kimi zaman icine kapanir. siyah ölümü, korkuyu, pisligi, sorunlari, üzüntüyü disa yansitir. siyah güzel bir renktir. karanlik ve yalnizlik kardesleridir. insanlar yalnizliktan, karanliktan korkup kacsalar bile elbette bir gün o "siyah" onlari yakalayip gercekleri gösterecektir. her insan hayatinda bir gün siyah giyer istemesede.
siyah = karanlık;
bir kaçıştır, sakinliktir, hani bütün güç içinden geçen yüzlerce düşünce var ya! işte o düşüncelerin kısık seslerini duyabildiğin yerdir siyah...
en duygusal anını fark ettiğin zamandır, göz bebeklerinin git gide büyüdüğünü hissedirsin ya...
daha önce hiç dikkatini çekmeyen sesleri duyar, yoldan geçen arabaların lastiklerinden sıçrayan su damlalarının bir zemine çarptıklarında çıkardıkları sesleri duyabilirsin..
dinlendiricidir, gözlerinizi, ruhunuzu, bedeninizi...
ürperticidir birazda, ortalama olarak 20-30 dakika arası gözler tamamen karanlığa (siyah)a alışır. geçecek bu zaman içinde (bulunduğunuz konuma göre) bir ürperti doğurur...
kalp ritmi hızlandırıcıdır. yine duruma göre cesaret vericidir...
ilk öpücüğün alındığı/verildiği bir ortamda olabilir... ya da daha fazlasının...
gün içinde o kadar unutuyoruz ki siyahı ve karanlığı..
sadece uyuyacağımız zaman kullanmak zorunda kalıyoruz, gözlerimizi kapattığımızda onu da kaybediyoruz...
kısmen karanlıkta kalınabiliyor, gözlerimizi kapadığımızda...
kimi zaman renkli rüyalar gelir gözümüzün önüne, kimi zamanda bomboş geçer gider...
ertesi ışıktır, güneştir, hayattır, çalışmaktır, güvendir...
sabah olup uyandığımızda mutlu muyuz? bazı zamanlar belki. ya her zaman?
akşam olup karanlık çöktüğünde bir sevinç olmaz mı içimizde? sebep?
ışığın gitmesi midir? - hayır!
hayatta kalma, karın doyurma telaşının bir müddet durduğu zamandır. huzurdur, dinlencedir, rahatlıktır, kişisel ilgidir...
az da olsa karanlığı sevebilmek gerekir, onun hiçlik görüntüsüne bürünüp sadece görmek istediklerini görmek güzeldir.
kendini aldatmak mı dersin? belki de evet...
olsun, bir günde sen aldat seni...
çözülemez,gizemli yönleri vardır.gece gibi içinde saklıdır.cevabı olmayan sorular,çıkmaz sokaklar,sonsuz bir boşluk gibidir.siyah gecedir,gökyüzüdür,kapanmayan yaraları gizler...sessiz ve sinsidir siyah...solan kalpler gibidir,anlaşılmaz ve çekicidir... *