"Siyah Lale" diye bir şey yoktur. Gerçekte bunlar çok ama çok koyu mor lalelerdir, bazısı neredeyse siyah gibidir. Siyah lalenin varlığı yüzyıllardır epik bir soru olmuştur. 1850'li yıllarda Monte Kristo Kontu, Üç Silahşörler ve Demir Maskeli adamın yazarı Alexander Dumas, "Siyah Lale" adlı ve siyah lalenin gurur ve gizli süprizler anlamına geldiği romantik bir roman yazmıştır.
Bugün Siyah Lale çekiciliğini hala korumaktadır. Hollandalı Uzmanlar çok koyu mor Laleler üretmeyi başarmışlardır *
yıllık ücreti 4500 ytl olan istanbul kültür sanat dostlarının ayarladığı kart. festivaller, tiyatrolar, bienal ve daha bir sürü organizasyon için önceden bilet alma imkanı sunan, indirim yaptıran, organizasyonlara hostes eşliğinde giriş yaptıran, bir yıl boyunca iki kişinin kullandığı kart.
alexander dumas tarafından yazılmış olan ve sıkılmadan 3 kere okuduğum kitaptır. kitapta insanoğlunun, çıkarları uğruna ne kadar vahşileşebileceğini görüyoruz. üzerimde derin izler bırakmıştır ayrıca.
dumas'ın güzel eseridir. o kadar beğendim ki eski hatuna ilk onu hediye etmiştim. ilk sayfada ki cümlem; bir ömrü sana siyah lale yetiştirmeye vakfedeceğim... salakım ben!
Onuncu yaşa döndürmüştür.
Çocuğum olsa dumas okutmam. Hayaller kahramanların kazandığı şövalye ruhlu insanların dünyası, gerçekler kasımpaşalı takunyalıların yönettiği cehennem çukuru.
Alexandre Dumas klasiği. Anlatımı yalın ve sürükleyici kitap. Okurken insanı pek merakta bırakmıyor. beklentiye girmeyen okuyucu için mutluluk verici bir gelişmeyle sonlanıyor.
uzun seferden dönen gemiden inen bir denizcinin, amsterdam lale borsasında gezerken, çok mu çok ender olarak yetiştirilebilen siyah lale soğanını , bir meyve çeşidi sanarak ağzına atması sonucu, lale borsası, çıkan panik nedeniyle çökmüştür.
rekabet, aşk, haset, suçluluk, masumiyet gibi pek çok duyguyu bir karaktere entegre edebilen muazzam bir yazarı (bkz: alexandre dumas) olan eser. sonu ise oldukça ibretliktir.
