anna sewell' ın kitabıdır. * güzel bir çiftlikte doğan Siyah inci çok akıllı ve iyi huylu bir taydı. iyi kalpli sahipleri tarafından güzel bir ortamda büyütülen ve iyi bir eğitim verilen Siyah inci kısa sürede büyüdü ve güzel bir at oldu.Siyah inci, kaygısız bir çocukluk geçirmiştir. O günlerin tadını annesiyle birlikte yeşil otlaklarda koşturarak çıkarırdı. Ancak bir gün başkasına satıldı ve insanların hayvanlara karşı ne kadar kötü davranabileceğini öğrendi.
Kiralık at olarak, ata binmeyi hiç bilmeyen antrenmansız insanlara katlanmak; fayton ve yük atı olarak çok ağır yükler çekmek zorunda kaldı. Ama her seferinde karşısına atları her şeyden çok seven iyi kalpli insanlar da çıktı.
bayıldığım şey; aslında bütün incilere hastayım da siyah inciye taktım bu ara. çok kadınsı olduğu için önceden pek sıcak bakmazdım kendisine, ne olduysa bu ara baya hoş geliyor. ama zümrüt gibi olamaz elbette.*****
(bkz: değerli taş tanrısı)*
Bardak için üretilen Çaydan ziyade genellikle demleme çay tükettiğim için uzun zaman sonra evde hiç siyah çay olmadan olmaz bari bardak poşeti alayım derken o reyona yönelmiş olmamla farkettigim marka. Ne de olsa artık yeşil çay içiyorum.
Youtube da rastladığım dizi.
Kız tecavüze uğradığını düşünüyo zengin psikopat çocukla evleniyor.ama aslında çocuk bir yerini kesip gelinlige kanını akıtıyor kıza dokunmuyor.
Kızın bekareti hala duruyor ama kız bunu bilmiyor iyi de bu mutlaka ortaya çıkmaz mı kız doktora gider, ortaya çıkar kendisi bile bunu anlayabilir yani.
Anna sewell'in yazdığı ilk ve tek romanı. Eserin orijinal adı "Black Beauty" imiş. Çocuk romanı olarak nitelendirilse de kısa süre önce okudum ve beğendim.
Artık yolda bir arabaya bağlanmış ve kırbaçlanan bir at görünce hüzünlü hüzünlü bakıyorum.
Dipnot: Faytonlara binmeyin. Devam ettirilmesi gereken bir uygulama değil, yıl içinde binlerce atın ölümüne sebep oluyor.
siyah inci denince aklıma pele gelir. tam adı '' Edson Arantes do Nascimento'' olan pele şüphesiz ki dünya' nın en iyi forvetidir. Pele 1280'den fazla gol atarak kırılması neredeyse imkansız olan bir rekora imza atmıştır.Keşke o müthiş futbolunu izleyebilseydik...
başrollerini Sylvester Stallone ile pele' nin oynadığı;
filmi futbol severler ve özellikle pele' yi seyretmek isteyenler için tavsiye ederim.
bu normal bir futbol maçı değil. Bu bir savaş! Savaş alanı Paris' te işgal edilen bir stadyumdur. Ordular: Alman yıldız takımı POW müteffiklerine karşı. Amaçları ise yahudi ırkından olmayanların üstünlüğünü kanıtlamaktır. Tahmin edin, kim kazanır ? Daha iyisi kim maçı bir kaçış yolu olarak kullanır?