öylesine bir orospu çocuğudur ki bu mahlukatlar, gecenin bu saatinde hala uyumuyorsam sırf bu dalyarakların yüzündendir.
"açık pencere"-"bilgisayar monitörü ışığı" kombinasyonu sayesinde gece boyunca odaya dolan şerefine soktuğumun pezevenkleri daha otururken ufak ufak taciz uçuşlarına başlarlar. en az yavru ceylan derisi kadar pürüzsüz olan cildimize yaptıkları küçük ısırıklar uzun geçecek gecenin ilk belirtileridir.
sonra yatarsınız ve o uykunun en tatlı yeri vardır ya, hani tam dalmaya başladığınız ilk an, işte tam o sırada vızzzzzzzzzz diye kulakta bi ses duyulur, hah işte o sesin sahibi bu orospu çocuğudur. o ses varya o ses ah o ses. yorganın altına girersiniz ateş basar üste çıkarsınız bu ibneler basar.
ya lanet olsun ne kadar kanım varsa emin, sömürün ama şu sesi çıkarmayın be. alın gerekirse paket yapıp eve götürün çoluk çocuk doya doya için zerre lafını yaparsam şerefsizim. ben işin kanında değilim abicim ama bu sizin yaptığınız düpedüz amınakodumunçocukluğudur. ne hakkın var ya benim odama kadar girip özel hayatıma tecavüz etmeye? kimden cesaret alıyosun sen, amacın ne? hayatımda sizin kadar bencil bi canlı türüne daha rastlamadım. hem doğanın dengesine zerre kadar katkınız olmaz hem de adamın dengesini bozarsınız. siktirin gidin lan istemiyorum sizi hayatımda.
bana gece gece bu kadar küfür ettirdiniz ya daha da bi şey demiyorum size.
bir insanın ne kadar siniri bozulsa da deliremeyeceğini öğreten, reflekslerimi geliştiren, sinek ilacı gibi saçma fakat yararlı bir şeye bile para verebileceğimi farkettiren lanet olası,küçük, uçan, haşeremsi ,iğrenç ,pis ,mikrobik canlılar.
eski sozluk yazarlarindan.
kendisini en son yine bu ba$likta gectigimiz sene $u zamanlarda andim. senede 1 kez oyle aklima geliyor.
sivrisineklerin kulak memesi fantezilerini me$rula$tirma cabasindaydi en son, ne hindir cindir ohoo, evveliyatini bilirim.
ayrica pek bi kizar emme belirtmeden gecmek namimiza lekedir;
geceleyin yatağıma uzandığımda onun "vızzz" sesini duymadan yatabilmem mümkün değil.usulca gelir önce yanıma oturur, ona en lezzetli kanımdan müthiş bir ziyafet veririm. bu genelde dirseğimin üstü, alnımın ortası, sırtımın elimin ulaşamayacağı kesimleri ve eklem yerlerimdir. bölgemdeki her sivrisineklerle mutlaka bir anım vardır. hiperaktiftirler. geceyi beraber geçiririz.
en büyük derdim sabah uyanınca sivriciğimi görememem.sanırım müsait bir yerime son bir öpücük kondurup gider. ben de öğleye kadar kaşınmakla geçirdiğim gecelerimi yad ederim.
sineklerin dişi olanıdır. genelde bilinmeyen bir gerçek; ısıran sineklerin dişi olmasıdır. bazı sivrisinekler ölümcül virüsler taşır. bazılarıda bakteriyel enfeksiyonlar taşır. hele birde anofel türü sivrisineğin insan kanına malaria taşıması durumu vardır ki... bu sıtma hastalığına yol açar. allah kimseye göstermesin; kazanda haşlanır gibi, cayır cayır yakar adamı ateşten... tek çaresi kinin'dir.
kış soğuklarının kendini yavaştan hissettirmeye başladığı şu günlerde bile istanbul semalarında görülebilen hadi sadece görülse yine iyi bir de insanı ısıran sinek. ha sonra öldü o ayrı.
kendisi şu ana kadar ölmüş olan insanların yarısının ölüm sebebidir.muhtemelen bu sayı 45 milyardır.tabi bu sivrisinekler dişi olanlarıdır. sebep insanın dişileri gibi kafa yemeleri değil, yüzden fazla bulaşıcı hastalık taşımalarıdır. kendisi anlayacağınız yeryüzünde en tehlikeli hayvandır aslında.
bazen evde sizden başka tek canlı o olduğundan öldürmek için iki defa düşünülmelidir, çok rahatsızlık verirse ışıklarla gitmesi gereken yer konusunda yönlendirilmesi tavsiye edilir. arada bir vızıltısını dinleyip neyse çok da yalnız sayılmam hissine kapılırsınız. can çok sıkılırsa, duvara çarpıyormuşcasına yaptığı ani manevralar seyredilerek vakit geçirilebilir.
dünyanın en sinir bozucu yaratıklarından biridir. kendisi hakkında şöyle bir fantezim bile mevcuttur efendim.
şimdi çok uykusuzsunuzdur, allahın sıcağında yorgun argın eve gelmiş, güzel bir duş alıp kendinizi yatağa atmışsınızdır. gözlerinizden uyku akarak tam derin derin uyku moduna geçecekken kulağınızda o iğrenç sesi duyarsınız. önce başınıza örtüyü örtersiniz ama çok sıcaktır. açarsınız ama iki dakikaya kalmaz yine tam uykuya dalacakken bu dallama yine vızıldar kulağınıza. eeeeehhee yeter ulan deyip uzunluğu bir santimetreyi geçemeyecek bir canlıyla ortalama 170 santimetre boyundaki bir canlının ev içerisinde komik mücadelesi başlar. ışık açılır, dallama aranır ve tam yatağın baş ucunda sinsi sinsi beklerken bulunur. işte fantezi burada devreye girer sözlük.
bu dallamayı alır, ayağında sallarsın. uykusunu getirirsin, tam içi geçecekken tepesinde hhhoooaaarrrggghhh diye sesler çıkartıp uyandırırsın. dallama direkt terk eder ortamı. sonra derin derin uyuyabilirsin. uyandığında ulan rüya mıydı diye sorabilirsin kendi kendine. çünkü bu olay rüyada bile imkansızdır.
içimdeki intikam duygusunun en had safhada olduğu canlı, bu dallamalardır. öldürmeden, zarar vermeden, bu dallamalara bir ders vermek ne güzel olurdu? hayali bile güzel be.
kan emen, pis ortamlarda yaşayan kirli hayat şartlarında barınabilen, çarçabuk üreyen, ve insana bulunduğu yerde hayatı zehir eden bir asalak yaratıktık.tanıdık geldi mi?
gözler önünde ölümü en çok gerçekleşen hayvandır. özellikle uyku sersemi kovmaya çalışırken duvarda ezmek de mide bulandırıcıdır.
(bkz: duvardaki kan lekesi kime ait)
bildiğim kadarıyla insanın nefesinin içindeki karbondiyoksiti inceleyen yavşak bir hayvandır bu. sonra sokup sokmamaya karar verir. bu nedenle kulağımızın dibine gelip kanser eder.
