en masum duyguların eylemidir. ne kadar büyünürse büyünsün, aracın saçtığı duman içinde yok olmak, keskin bir refleks ile harekete geçmek istenir. çok fenadır çok. tanımlanamaz.
yeni ilaçlama araçlarından yayılan sinek ilacının eskilere hiç benzememesi üzerine hayal kırıklığına uğradığım eski hobim. bizim zamanımızda beyaz bulutların arasında koşturur dururduk. *
modern ilaçlama tekniklerinin gelmesi ile tarumar olmuş çocuk alışkanlığıdır. yazları akşamüstü olduğunda mahalledeki çocuklar aracın geçişini bekler son ana kadar aracın arkasında çocuklara sürekli kızan adama görünmemek için müsait bir yere sotelenilir ve aracın peşine takılınılırdı. aracın etrafa yaydığı o beyaz dumanlar mahalleye adeta sis efekti verirdi. zararları ne kadar büyük olursa olsun o bizim sinek ilacı aracımızdı. modern ilaçlama yöntemleri çıkınca bu eski alışkanlık sadece mazide güzel bir anı olarak yerine almış ancak sol frame de başlığın belirmesi çocukluğunu mahallede geçiren nesli derinden yakalamıştır. olsa da koşsaktır.
yıllar önce * iki tekerlekli bisikletimle peşine takıldığım, tam içine dalmışken kendimi asvaltla öpüşür şekilde yakaladığım çocukluğumun hayal deryası. şimdikiler malzemeden çalmış, eskiden içinde hayallere dalardım *, şimdikiler bir saat geriye bile götürmüyor.
çocukluk döneminde yapılan salaklıklar listesinin ilk üçüne girebilecek bir hadise. mahalleye gelen sinek ilacı, anadol pikap' ın arkasında saatlerce koşmak, eve gelip tıbbi atık gibi kokup anneden bir güzel azar yeyip, apar topar banyoya sokulmak. geceleyin daha bir güzelleşen hadisedir bu, mahallenin tüm arkadaşları birleşip, güzel bir şehir turu yapılır, bu vasıtayla.
beyaz duman içinden çıkınca; kendini bir süperstar havasında gören tipler vardır.
titanik motoru gibi bir ses ile geçen aracın arkasından koşup sonra dumanların arasından televizyonda gördüğü "michael jackson" gibi duruş yaparak karizma yapmayı deneyen andavallara rastladı bu bünye.
eğlenceli bir eylemdir.
insanlara zarar vermez derlerdi solunum sistemi farklıymış. biz de inanırdık. ama koşardık her yer duman içinde pek bir hoşumuza giderdi. göz gözü görmezdi, havada değişik bir koku. ağzımızı kapardık, gözlerimiz yanardı. sonra bu ilaçlama şekli değişti. hala ilaç yapılır ama duman yaratmaz bu ilaç. zaten biz de artık çocuk değilizdir, koşmayız duman peşinden.
genelde yazlık mekanlarda yapılır. erkek çocuklar aracın peşine takılıp giderken kızlar da aa deli bunlar dercesine kıkırdayıp dururlar. çocukluk, ilk gençlik yılları eğlencesi işte.
keşke o kıkırdamalar geri gelse diyor insan bazen..
Çocukken yazın en sevilen aktivitesiydi. Şimdi çıkan ilaç gözükmüyor ama o zaman öyle bir duman çıkardı ki heryer bembeyaz olurdu. Hele o kokusu... yazlıkta falan bütün herkes peşinden giderdik.
Bisikleti kapacaksın ki yorulmayasın yapisacaksin arkasına mahalleden arkadaşlarla. Sonra çek babam çek. Muazzam koku ortam sisli güzel. Ne gunlerdi ama.
mahalledeki çocuklar oynadığı oyunu bırakıp peşinden koşardı.
arkasında bıraktığı sis bulutu dağılınca bir tane oyuna devam eden görmedim. bir nevi oyun bitti evlere dağılın mesajı gibi.
doksanlı yıllardaki en eğlenceli aktivitelerden bir tanesidir. kimi zaman bisiklet ile kimi zaman koşarak peşinden giderdik. birkaç arkadaşımız böcük gibi telef olmuştu bir kaçımız sağdan soldan dumana dalan dingiller ( bazen o dingil siz oluyordunuz ) ile çarpıştık ağzımız yüzümüz yamuldu bir kaçımız araba aniden durunca arabaya bodoslama daldı duramayıp falan ama engel değildi tabi bunlar..