futbolun efendilerinin istemediği durumdur. günümüzdeki gerçek şudur ki, artık bu güzel oyun dev bir endüstri kolu olmuştur ve amatör ruhlu, düşük maliyetlerle kurulmuş küçük takımlara bu sanayiiyi yönetenler tarafından iyi gözle bakılmamaktadır. her şeyin parayla ölçüldüğü çağımız futbolunda şampiyonlar ligi gibi dev bir organizasyona katılan takımların reytinginin yüksek olması istenir. yıllardır kurulması gündemde olan avrupa ligini bir gözünüzün önüne getirin; eski kıtanın önemli liglerinde yer alan büyük takımlar sürekli uefa'ya baskı yapmakta ve bu hayallerini gerçeğe dönüştürmeye çalışmaktalar. g14'ler istiyor ki sadece beş büyük ülkenin önde gelen kulüpleri olsun, diğerleri de kendi aralarında takılsınlar. bırakın anadolu halkının sempatisini kazanmış sivasspor'u, türkiye' nin üç büyüklerini bile istemezler aralarında. bakmayın siz fenerbahçe'yi toplantılarına davet ettiklerine... artmedia bratislava, partizan, cruz azul, antalyaspor gibi takımların real madrid, barcelona, chelsea gibi devler karşısında alabilecekleri sürpriz sonuçlar sadece futbol dilencilerinin damaklarında hoş bir tad bırakacak fakat futbol tanrılarının arzu ettiği maddi getiriyi sağlamayacaktır. sivasspor'un inter ile yapacağı maç söz konusu takımların ülkeleri dışında ne kadar reyting alabilir ki? işte bu ve benzer nedenlerden dolayı uefa ülke federasyonlarına -off the record- bazı talimatlar verir, federasyonlar da takımlara ulaştırır. sivasspor'un birdenbire şampiyonluk yolundan sapmasını sadece kadro yetersizliğiyle mi açıklayacağız? futbolcuların gaziantepspor maçından bu yana süregelen isteksizliklerini neye bağlayacağız? başkan 'bizi şampiyon yapmayacaklar' derken haklıydı fakat kendisinin de ligi birinci bitirmeyi çok istediğini söyleyemem. benim fikrimce onlar ikinci olmayı da istemezlerdi ama fenerbahçeli futbolcuların* uzun tatil yapma heveslerine kurban gittiler.
dileğimiz yiğidolar'ın şampiyonlar ligi'ne kalması ve ülkemize hiç olmazsa beş puan kazandırması yönündedir. gerçi önelemeyi geçmeleri zor görünüyor ama allah'tan umut kesilmez.
çok değil 3 sene önce 2. ligde oynayan sivassporun şampiyonlar liginde oynayacak olması heyecan vericidir.bülent uyguna güvenilmesi sivassporun desteklenesi durum.
sivas'ın muhtemelen puan alamamasıyla sonuclanacak 6 maclık bir star tv seruvenidir. puan alamaz ama fazla da fark yemezdir cunku karsısında liverpool gibi asiri hirsli ve asiri sanslı bir takım olacagini zannetmiyorum. ama bu gonul bulent uygunun bi 9 gormesini de istemiyor degil hani..
Sonunda türkiye rezil olucaktır,olucak olan o. Kardeşi beşiktaş zaten 8 yemeye alışkın, sivas da buna bağlı olarak en az 9 yer,bizi çok güzel bir şekilde temsil ederler!
sivasspor şampiyonlar liginde değil, şampiyonlar ligi ön elemesinde oynayacaktır. şampiyonlar ligi için cürmü yeterse işte o vakit konu ile alakalı entry düzeceğim.
sivas ve türkiye adına önemli bir gelişmedir. tabi umarız ki kadrosunu daha da sağlamlaştırıp, daha da iyi takım olup şampiyonlar ligi nde başarılar elde etsin.
sivasspor' un gerçek değerinin ölçüsü olacağı gibi türkiye deki büyük denilen klüplerin nasıl da sistem tarafından kayırıldığını da belgeleyecek olan olaydır.
şu anki futboluyla çokta sırıtmayacak durumdur.haa CL ambiansı farklıdır özgüven bazen futboldanda önemlidir derseniz onuda çözecek sivasspor teknik kadrosudur yoksa bu takım şu anki beşiktaş tan bile daha fazla puan toplar bana göre..en kötü ihtimal 7 yer 8 olmaz bence..
(bkz: 6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçı)
katıldığında alacağı sonuç ne olursa olsun anadolu futbolu için örnek teşkil eder. trabzonspor haricinde bir takımın anadoludan başarılı olması türkiye liginin başarısı içinde önemlidir. türkiye'deki herkes tarafından desteklenmesi gereken durumdur.
ligde bile 11 kişiyle kapanan ve kontra ataklarla maç kazanan sivasspor'un şamp.liginde hezimete uğrayacağının işaretidir. önce dneyim kazanmalıdır. uefa play-off dan sonra gitmelidir.
sivas halıkının geleceği görmesi, zira sivasspor 1. lige çıktığı zaman sivasspor'umuza şampiyonlar liginde başarılar dileriz pankartı asılmıştı. ben buna gülmüştüm. şimdi gerçekleşiyor olması beni hem sevindiriyor hemde utandırıyor.
daha düne kadar, sivassporun bırakın avrupayı, fenerbahçegalatasaraybeşiktaş büyük kuluplerle maç yapması hayalken, özellikle çok kısa zamanda böyle büyük bir başarı yakalamak takdire şayandır.
Sivasspor'un başarılı olacağına inanmamamla birlikte, Türkiye adına bir takım daha fazla tanıtılması açılsından güzel bir hadisedir..
Örneğin biz zürich'i, basel'i, sion'u, bellinzona'yı, young boys'u biliriz isviçreden.. Onlara sorsan şu anda şampiyon kim diye, geneli Fenerbahçe der.**
Oynadığı altı maçtan tek bir puan bile alamayarak Şampiyonlar Ligi'nde puansız ayrılan Fenerbahçe, Liverpool'dan tam sekiz gol yiyen Beşiktaş gibi istanbul takımların rezil oluşları düşünüldüğünde "bir Anadolu takımı gidip Şampiyonlar Ligi'nde şansını denese ne olur ki" diye yorumlanması gereken hadise.
Rezil olsa bile herhalde kimsenin çıkıp da laf söylemeye hakkı olmaz, olamaz.
Bu durumu eleştirirken kimse "ilk kez gidecek ama..." tarzı saçma bir muhabbet yapmamalıdır. ilk kez gitmeden nasıl ikinci kez gidebilir?
Avrupa'da sadece her sene tonlarca para harcayıp çeyrek final oynamayı başarı sayan istanbul takımları mı mücadele edecek?
Şampiyonlar Ligi'nin yarı finalinde 3 tane ingiliz takımının olduğunu düşünülünce tüm Avrupa tarihimiz boyunca sadece 2-3 istanbul takımının bizi Avrupa'da temsil etmesini nasıl bekleyebilir ve hangi zihniyetle savunabiliriz ki?