bu mektubu kullanarak mustafa kemal paşa' ya bel altı yapmak orospu çocukluğudur. havza' dan başlayan kongrelerin en sıkıntılı geçeni sivas kongresidir zira mandacılar ve himayeciler seslerini çıkarmaya başlamışlardır lakin aşikardır ki mustafa kemal hiçbir zaman mandacı veya himayeci bir anlayışta olmamıştır.hatta en yakınları bile bu fikri gütmüşlerdir. belli şartlardan dolayı ve mandacıların çoğunluğu teşkil ettiklerinden ötürü mustafa kemal dizginleri ele alana kadar sükunetini muhafaza etmiş ve onların istediği gibi davranmıştır. . bir de başka bir orospu çocukluğu vardır ki insanı hayrete düşürür sen mustafa kemal' in karşısına kazım karabekir' i çıkartacaksın ama sivas' ta mandacılar ve himayeciler gibi düşünen kazım karabekir' i bu bel altından uzak tutarak bütün okları mustafa kemal' e yönelteceksin! yemezler koçum yemezler! bir de böyle kendi istiklal mücadelesine çomak sokup fitne çıkarmak sadece bizdeki orospu çocuklarına mahsustur zaten! nihayetinde burada sonuca bakmak gerek memlekete ne manda ne himaye gelmiştir. mustafa kemal bütün memleket düşmanlarının eline vermiştir.
bazı fanatiklerin, fanatizmin cahil ettiği zevatların düşünme özürlü olduğunu kanıtlamıştır.
istanbul düşmüş, hükümet esir, yönetim oyuncak. mustafa kemal özgür, mustafa kemal'in korumasını üstlenmiş bi kazım karabekir var, mustafa kemal milli mücadele liderliğini üstlenmiş. bunları düşünün. bi düşünün.
adam şaka gibi yaa. bi de zoruna gitmiş falan diyo. ahaha. hahah. kara cahil. takım tutar gibi tarih öğrenen salak.
dilekçe üstüne dilekçe veren, kongreyi boykotla tehdit eden 25 mandacı vekil - ki bunlar kongrenin yarısıdır - karşısında mustafa kemalin siyasi dehasını gösteren bir olaydır. ülke şartları ve durum öylesine kritik iken sivas kongresinin dağılması milli mücadelenin başlamadan bitmesi anlamına gelecekti.
yoğun baskılar üzerine mustafa kemal amerikaya bir telgraf çektirmiş ve cevap gelmesi için kongreye üç gün ara verilmiştir. çünkü içerideki malları başka türlü zaptedemeyeceğini ve zaten amerikanın bir cevap vermeyeceğini biliyordu. mandacı malların bilemediği ise, bu tür işlerin bir telgraf çekmekle olamayacağı idi.
mustafa kemal, süreç içinde şeriatçıları, hilafetçileri, saltanatçıları, envercileri, padişahçıları ve ingilizcileri keklediği gibi bu olayla amerikancıları da keklemiştir.
