sivas katliamı

entry165 galeri19
    75.
  1. türkiye cumhuriyeti tarihinin en acı olaylarından biridir. 35 aydın bir grup yobaz tarafından diri diri yakılarak öldürüldü. aradan 22 yıl geçti. bu olayın acısı halen taze. katiller 22 yıldır ellerini kollarını sallayarak geziyor.
    3 ...
  2. 76.
  3. katliam olmadığını, yanma olayına fazla takılmamak gerektiğini..beyan eden namusuzların zerre kadar üzülmedikleri katliamdır. sünni bir türk olarak kendimi bildim bileli alevileri ve kürtleri savunuyorum. yanılmamak büyük mutluluk, ama bu katliamcı oruspu çocukları her an yeniden böyle bir katliam yapmaya hazır, ama öyle bir an gelirse bu sefer hiç kolay olmayacak.
    2 ...
  4. 77.
  5. cahil insanların yaptığı kıyım, birde savunurlar.
    2 ...
  6. 78.
  7. Ölmek bu ülkenin fıtratında var. Varsın ölsünler, siz ölmedikten sonra.

    https://www.youtube.com/watch?v=X0IwuFPStt0
    6 ...
  8. 79.
  9. Cuma namazinda püripak olarak çıkan islam neferlerinin başarı öyküsüdür(!).
    4 ...
  10. 80.
  11. Birbirlerini yakmışlardır. Evet.
    Yaktı dedikleri tarafından bir kısmı kurtarılmıştır. Evet.
    0 ...
  12. 81.
  13. Ne kadar acı bir şey. Bende sivaslıyım hatırlıyorum çocuktum korkudan agladığımı biliyorum. Travmatik bi durum olsa gerek hep sivas katliamını merak ettim. Dünya bi kitap okudum ancak sorarsanız koca bir hiç. Makaleler yazıldı kitaplar yazıldı türküler söylendi fakat olaya dair hiç bi ilerleme yok.adettendir zaten bizim ülkede herkes sucu birbiri üstüne atar.biride kabullenipte su olayların olmaması için bedel ödemez. Sivasında adını yaktınız.
    4 ...
  14. 82.


  15. Elbette 37 kişinin ölümüne neden olduğu için elim bir olaydır ancak Madımak olayından önce TGRT'ye röportaj veren Aziz Nesin, yaptığı açıklamalarla büyük tepki çekmişti. Hatta bu açıklamalar, Madımak olayına zemin hazırlayan etkenlerden biri olarak gösterildi:

    TGRT: 4. Pir Sultan Abdal Etkinlikleri'ne geldiniz. Burada konuşmacı olarak konuştunuz, KültürMerkezi'nde konuştunuz. Tabi, ilginç sözler, kendinize özgü ilginç sözler var bunların içinde. "Ben dinsizim." Şeklinde ifadelere yer verdiniz. Tabi, bazı insanlarımız, Müslüman camiası bilhassa bundan rahatsızlık duyuyor.

    Aziz NESiN: Niye ben mecbur muyum, Müslüman...
    TGRT: Yok efendim, ondan değil tabi.
    Aziz NESiN: Böyle birşey var mı, niye rahatsız oluyorlar? Ben Müslümanlardan rahatsız olmuyorum;
    onlar niye benden rahatsız oluyorlar?

    TGRT: Şuna bağlıyorlar; Salman Rüşdi'nin kitaplarından siz tercüme ediyorsunuz, yazıyorsunuz;
    Aydınlık Gazetesi'nde çıkıyor, Peygamber efendimizin...
    Aziz NESiN: Aydınlık Gazetesi'nde çıkan Salman Rüşdi, bana ait değildir. Onu da yazdım. Burada bu
    gazeteyi okursanız, görürsünüz. iki, üç, dört gün önce, Salman Rüşdi'nin ajansına cevap verdim. Bu
    gazetede çıkan bölümleri ben çevirmedim; zaten kitabı da ben çevirmiyorum, başkasına
    çevirttiriyorum. O yazı var, o yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Üç gün veya dört gün oldu. Ben,
    Müslümanlardan hiçbir zaman rahatsız değilim; Müslümanlar da alışsınlar, benden rahatsız
    olmasınlar. Ben Müslüman olmaya mecbur değilim. Ama Müslümanlara ve dinlere saygım var. Yani,
    bir insan taşa tapıyorsa, namusluca ve içtenlikle saygım var. Bana ne, kendi sorunudur o.
    Müslümanlara saygım var; aynı özellikle, daha çok saygım var. Çünkü ben çok Müslüman bir aileden
    geliyorum. Onun için ben, islam, islami hareketten ya da ondan yana değilim. Bu, benim kendi
    sorunum. Birisi hakaret ediyorsa, etmesin demem; ya da Hıristiyanlığa ediyorsa, etmesin demem.
    Cevap verdiniz; cevap, medeni insanlar kendisine yapılan haksızlığa karşı yanıt verir, yani böyledir.
    Böyle saldırarak, öldürerek, hırlayarak filan değil, uygar insansa, uygarlığın gereğini yerine getirir.

    TGRT: Yalnız, Müslüman camiası Peygamber efendimizin namuslarına, mübarek zevcelerine dil
    uzatılmasından elbette ki imtina ediyorlar, rahatsız oluyorlar; bu konuda da tabi tahrik oluyorlar.
    Aziz NESiN: Olsunlar, cevap verirler; tahrik olunca insan saldırmaz ki, ya da şey gibi...
    TGRT:Bakın, bu Sivas'ta dağıtılan bir belge; bilmem gördünüz mü? Sizinle ilgili bir sürü yazılar var
    burada.

    Aziz NESiN: Olsun, alayım. Ver, altında imzaları var mı?
    TGRT: Yok, sadece dağıtmışlar.
    Aziz NESiN: Öyle Müslüman olur mu; altına imzasını atar.
    TGRT: Yalnız, şurada efendim, sürekli siz Müslüman aileden geldiğinizi ifade ettiniz.
    Aziz NESiN: Evet
    TGRT: Orada Müslümanlarla ilgili ve ayetlerle iltibas edilmiş...
    Aziz NESiN: Evet
    TGRT: Allah yolunda, vesaire ifade ediyorlar.
    Aziz NESiN: Evet

    TGRT: Tahrik olduklarını ifade ettiklerini söylüyorlar.
    Aziz NESiN: Olsunlar, ne yapalım; tahrik olunca insan saldırmaz. Tahrik olunca, herkes tahrik olunca,
    tahrik derecesine göre tepki gösterir. Medeni insanlar, aydın insanlar da bu tepkiyi yazı ile,
    konuşarak, bildirerek anlatırlar. Yoksa böyle hart diye saldırmazlar. Adamı öldürmeye kalkmazlar,
    vurmaya, dövmeye kalkmazlar.

    TGRT: Yani, tartışma zemini istiyorsunuz bu konuda.
    Aziz NESiN: Elbette istiyoruz. Zaten, Aydınlık Gazetesi'nde bunun tartışma zemini açıldı ve gerçekten
    Müslüman olanlar, Müslüman aydınlar yanıtlar verdiler; ille kabul etmesi gerekmez. Salman Rüşdi'nin
    kitabından dolayı, bu böyle bir kitap yazıldığından dolayı, ben memnun değilim; ama bu kitabın
    yasaklanmasına karşıyım. Hiçbir kitabın yasaklanması doğru değildir. Laik Türkiye'de bu hiç olmaz,
    hiçbir zaman olamaz. Müslümanlar bundan rencide olurlar ve yanıt verirler.

    TGRT: Ama, Aydınlık Gazetesi'ni bütün camia okumuyor, herkes okumuyor; herhalde 13 -- 14 bin gibi
    bir tirajı var. Kamuoyuna da deklare ediyorlar her şeyi ile. Bunu başka bir tartışma zemininde
    ayarlayamazsınız. Başka bir gazeteye veya ben tartışmak istiyorum veya kamuoyuna bu konuda
    mesajınızı söyleyelim...
    Aziz NESiN: 13 bin, 15 bin satıyorsa, bu az bir rakam değildir. Oraya yanıt verirler, orada konuşurlar
    veya kitap çıkarırlar veya kendi dergilerinde yayımlarlar. Bakın, şimdi yalan söylüyorlar. Burada bunlar
    herhalde Müslüman gazeteler, kesin yalan söylüyorlar; burada yalan dolu, bunlar nasıl Müslüman?
    Yani, Salman Rüşdi'nin yaptığından daha alçaklık yapıyorlar. Müslüman, benim söylediğim lafları
    söylüyorlar. Lafa bak; yani "Müslüman Mahallesinde salyangoz satılıyor." Böyle tahrik ederek, asıl
    tahrik bunlar. Neyi tahrik ediyorlar? Vursunlar, kırsınlar. Ondan sonra, başları göklere erecekler.
    Müslümanlık adına yapılan bu, burada da öyle, burada da öyle.

    TGRT: Tabi, Sivas şu anda kozmopolit bir yer olduğu için, duyarlılık... Şöyle; şimdi, 1978de bir hatırası
    var Sivas'ın, coşkun bir hatırası var, tereddüt ve endişe içerisinde; haliyle böyle yazılar dökülebiliyor.
    Aziz NESiN: Kozmopolit değil, kozmopolit buna denmez. istanbul'a kozmopolit denilebilir belki bir
    ölçüde; ha, mozaik... Mozaik var olsun; her mozaik karşısındakinin inançlarına saygı duymalıdır. Öyle
    saldırmak yok; öyle şey gibi, uyuz, kuduz, sırtlan gibi höt diye sen benim...

    TGRT: Ama efendim, Salman Rüşdi'nin yazdığı kitapta peygamber efendimizin zevcelerine dil uzatma
    var. Bunun nasıl tartışma zemini olabilir ki?
    Aziz NESiN: Olabilir, olabilir, ben onu onaylamıyorum, tasvip etmiyorum. Ben, yasağa karşıyım. Varsa,
    delilleri ile karşı gelirsiniz; ya gelirler, delilleri ile karşı gelir, kanıtları ile ortaya koyarlar. Bu adam yalan
    söylüyor, derler, eğer akıllı bir toplumsa, Türk toplumu bakar, yalanı hangi doğru anlar.

    TGRT: Ayetler bu konuda efendim.
    Aziz NESiN: Tabi, ayetler var. iki taraf da ayetlerini, kanıtlarını koyarlar. Ben hiçbir peygamberin
    ailesine, hatta bugün yaşayan insanların ailesine saldırmaktan yana değilim. Böyle bir şey olmaz.
    Saldırıldı diye yasaklamaktan yana değilim veya saldırıldı diye o adamı öldürmekten de yana değilim.

    TGRT: Aman efendim; iktibas etmekle bunu yapmış oluyorsunuz. Yani, bakın peygamberler
    müminlerin kendi canlarından ileridir. Bunun hanımları da müminlerin analarıdır, diye ifade ediliyor
    burada.
    Aziz NESiN: Ben mümin de değilim, anam da değil benim.

    TGRT: Ashaf suresinde öyle ifade ediliyor. Mümin olmayabilirsin, ama tabi bundan Müslümanlar
    duyarlılık gösterir haliyle.
    Aziz NESiN: Duyarlılık, öldürmek değildir arkadaş.

    TGRT: Muhakkak, öldürme taraftarı olamaz, öyle bir şey...
    Aziz NESiN: Bitti, yumrukta değildir, vurmakta değildir; tepki göstermeye hakları var, göstersinler.
    TGRT: Öyleyse, tartışmak gereği konuyu mütalaa edelim diyorsunuz.
    Aziz NESiN: Elbette, ben, ben aslında yasağa karşıyım. Yoksa Salman Rüşdi'yi seviyorum, bayılıyorum;
    çok güzel kitap. Bunları da yazdım burada, daha geniş olarak yazdım. Lütfen okuyun bu gazeteyi.
    TGRT: Bir de, Kültür Bakanı da yasakçı başkan oluyor, yasakçı bakan oluyor. Zira, bazı kitapların
    dağıtılmasında iktibas edilmesine karşı geliyor. Yasakçı, nasıl yasakları kaldıracağım diye geldi.

    Aziz NESiN: Ben, Fikri Sağlar'ın avukatı değilim; bana niye soruyorsun bunu, kendine sor.
    TGRT: Evet, ama siz onun düzenlediği kültür etkinliğine katıldınız. Efendim, burada bir çelişki çıkmıyor
    mu?
    Aziz NESiN: Aa, Allah Allah; ben (Namık Kemal) Zeybek' in zamanında Kültür Bakanlı' nın şûrasına da
    katıldım, (Namık Kemal) Zeybek zamanında... Yani, ben avukatıyım onun bir Kültür Bakanı beni
    çağırıyorsa, bir toplantıya nice olduğu için, bir tane, iki tane değil.
    TGRT: Herkes okumuyor ki bunu.

    Aziz NESiN: Burada sizin televizyonunuzu herkes dinliyor mu? Benim alanım o kadar; o kadar
    yazıyorum, yazabildiğim alan bu. Bu sizin televizyonunuzda bir parça söyledim bu konuyu aslında.
    Gerçek Müslümanlar, gerçek Hıristiyanlar, neyse, dindar tartışmadan, dindarlar tartışmadan yana
    olmalıdır, kavgadan, kavgayla bir şey çıkmaz, sonuç elde edilmez. Aziz NESiN' ni öldürürler, başka bir

    Aziz NESiN çıkar. Başka Ahmet çıkar, Mehmet çıkar. Çünkü, insanın beyni var, düşünüyor. Düşünce,
    düşünceye karşı gelinmez; karşı düşünceyle gelinir. Karşı düşünceyle iflas ettirirsin. Mahkûm ettirirsin,
    ama düşünceyle mahkûm ettirirsin, öldürerek değil ki!.. Yani şey, burada şu gazetelerde yazıyor; hepsi
    bunların Müslüman, hepsi yalan yazıyor.
    TGRT: Söylediklerinizi yazıyor efendim.
    Aziz NESiN: Aa, benim söylediklerim bunlar!
    TGRT: Yok, onları ben okumadım, incelemedim de. Bakın, mesela Hürdoğan Gazetesi'nde
    söyledikleriniz aynen iktibas etmiş.
    Aziz NESiN: Aynen etmemiş, ben okudum, siz de okursunuz. Ben aynen söylemedim. Bunlar, hoşgörü
    içinde yaşamak zorundadırlar. Yoksa birbirini boğazlarlarsa, Türkiye birşeye çıkmaz. Ne düşünce çıkar,
    ne ilerleme olur; bunların önlenmesinin tek yolu hoşgörüdür ve bu hoşgörüye şiirlerle Pir Sultan
    Abdal, kendi zamanına göre, bugün aynı şeyler geçerli değildir. Bugün aynı doğrultuda, aynı felsefi
    doğrultuda başka insanlar çıkabilir. Aynı şeyler olmaz ama bu hoşgörüdür. Hatta, bütün tarikatlar bir
    anlamda hoşgörüdür de. Ama en çok -tarikat olmakla birlikte, hatta bir mezhep olmamakla birlikte-
    Alevilik bunu en güzel sirkülerden biridir, bir tanesidir; tek bir tanesi değildir. Hoşgörü bu dünyada 20.
    yy.'da...

    TGRT: Aleviliğin Türkiyeleştirildiğini söylüyorsunuz; Pir Sultan Abdal, Türkiyeleştirildi diyorsunuz.
    Aziz NESiN: Bana öyle geliyor. Yani, Aleviliğin kökünü aramak gerekiyorsa, Şamanizm'de var; ama
    daha çok Şiilik'in Türkiyeleştirilmişi var. Yani, uygarlaştırılmış Şiilik'le bir bağı kalmamış. Öyle, bir anda
    kaynaklanmamış olmakla birlikte, Şiilik'te hiçbir bağı kalmamış. Çünkü Şiilik'te hiç hoşgörü yok.
    Halbuki, Alevilik'te hoşgörü var. Aynı şeyler değil; bana öyle geliyor. Bu da benim düşüncem; belki de
    yanlıştır. Bana, kaynak olarak, kaynağını Şiilik'ten almış gibi geliyor.
    TGRT: Bu kadar ne için önem veriyorsunuz efendim?
    Aziz NESiN: Neye?
    TGRT: Alevilik veya Türkiyeleştirilmiş olması halinde...
    Aziz NESiN: Çok önemli birşey tabi, yani...
    TGRT: Mesela Kur'an-ı Kerim'in tefsirini okudunuz mu sizler?
    Aziz NESiN: Bir kaç tefsiri var yani, hangisini?

    TGRT: Mevdûdi, ibn-i...
    Aziz NESiN: Onu okumadım, ama birkaç tefsirini okudum. Ee...

    TGRT: Birbirini tamamlayıcı özellikleri var.

    Aziz NESiN: Birbirini tamamlayıcı, birbirini aksedici de var.

    TGRT: Tabii, neşreden hadiseler başka.

    Aziz NESiN: islam dinini mahveden tefsirler dolu.

    TGRT: Şimdi mesela, Seyyid Kutub'un, Mevdûdi'nin, diğer tefsirlerin değişik değişik özellikleri var.
    Günümüze binaen yorumları var. Bunları gözetmenizi...

    Aziz NESiN: Ben gözetsem ne olacak? Bakın; birçoğunu, sizden fazla tefsir okumuşumdur.

    TGRT: Muhakkak.

    Aziz NESiN: Hayır, muhakkak değil. Belki sizden fazla okumuşumdur. Tefsirleri okudum. Kur'an-ı çok,
    kaç kez okudum; bundan sonra kendime göre bir yol seçtim. Bu yola... bu yola...

    TGRT: Eskidiğini söylediniz Kültür Merkezi'nde, eskidiğini...

    Aziz NESiN: Hiçbir söz yoktur ki, kimin sözü olursa olsun, bin yıl geçerliliğini korusun.

    TGRT: Ama bu, Allah'ü Teala'nın sözü.

    Aziz NESiN: Allah'ı Teala, sizin Allah'ı Teala'nız, benim Allah'ı Teala'm yok. Onun için, ben diyorum ki,
    hiçbir söz nereden gelirse gelsin, değerini sirkü sürdüremez. Bakalım, şimdi o şeyden, bakın, burada
    bir baş yazı var. Dün de yazdım; burada da cennet, cehennem üzerine... Bakın, buradaki cehennem
    üzerine sözler, bugün geçerli midir, Kur'an'dan alınmış ayetler bunlar, bunlar...

    TGRT: Baki olay; yani, siz onu sonsuz, ebediyete kadar koruyacağız... Başka bir tartışma ortamında
    ben size ifade etmem gerek.

    Aziz NESiN: Ben de diyorum ki, felsefi olarak hiç dünya yüzünde, hiçbir söz yoktur ki, değerini
    kaybetmesin; en güzel söz, en büyük söz, Mustafa Kemal'in sözü...

    TGRT: Beşeri, beşeri sözler muhakkak öyle; ama bu Allah'ü Teala'nın kelamı olduktan sonra değişir
    değil mi?

    Aziz NESiN: Allah'ü Teala'nın bu sözlerine ben inanmıyorum. Çünkü, bunlara inanmam için aklımı
    kaybetmem lazım. Burada, cehennem için söylenen şeyler... Bunu Allah söylemiş; ben buna
    inanmıyorum.

    BiRBAŞKA ŞAHIS: Neden? Neden insanların fikirlerine saygı duymuyorsun?

    Aziz NESiN: Duyuyorum işte. Gelsin... insanların fikirlerine saygı bende; bu, onlar da bana saygı
    duysun. Şimdi bu arkadaş saygısızlık yapıyor, ben yapmıyorum. Ben düşüncemi söylüyorum bu
    konuda; bu düşüncem doğrudur, yanlıştır. Sen kabul etmezsin, karşı düşünceyi söylersin, karşı
    düşünceyi söylersin, ben burada şey yapmıyorum.

    TGRT: Teşekkür ederim.
    2 ...
  16. 83.
  17. bügün şu belgeseli tekrar izlediğimde bir kez daha tüylerimi diken diken etti.

    https://www.youtube.com/watch?v=hT0H_pefIEw

    iyi kurtulmuşsun aziz nesin bu hayvan sürüsünün elinden. bi de halkı galyana getiren gazanız mübarek olsun diye haykıran belediye başkanının refah partisinden millet vekili olup meclise girmesi bu ülkenin kimler tarafından yönetildiğinin en büyük kanıtlarından.

    sonuç olarak 2001 de yargılanıp asılan 31 kişi tekrar bi nebze içime su serpti.
    7 ...
  18. 84.
  19. zannedilenin aksine ülkücülerin yada alperencilerin işi değildir büyük ihtimalle dümen. arif sağ kendilerini alperenlilerin kurtardığını söylemişti. zaten ülkücü, alperen olan birileri kameralara bakıp, bozkurt yapıp otel yakmaz herkesin gözü önünde.
    tanım: ülke tarihinin yüz karası olayı. madımak oteli bir tarih.
    2 ...
  20. 85.
  21. bize sazlı sözlü içicilerin ölümünün üzülünecek bir şey olmadığını savunan köpeklerin varlığını göstermiştir. hay ben senin insanlığına sıçayım. o insanlar orada yakıldı diye işte ülke bugün böyle puştlara kaldı.
    7 ...
  22. 86.
  23. mini etek altında din arıyanların yapacağı yorum ancak bu kadar olur.
    adı üstünde katliam mal neresine seviniyorsun.
    bademlenen yazar.
    3 ...
  24. 86.
  25. Sonrasında pkk intikam almak amacıyla Başbağlar katliamını gerçekleştirmiştir. Alevilerin(!) koruyucusu pkk mıdır? Sorular sorular...
    Tanım: sosyal mühendislik operasyonudur.
    Düzeltme: Bu soruma mantıklı bir cevap verecek tek bir Alevici (samimi ve din düşmanı olmayan alevilere saygım sonsuz) arıyorum.
    1 ...
  26. 87.
  27. Tam 23 yıl önce bugün gerçekleşmiş türkiye'nin yüzkaralarından sadece bir tanesidir.

    O gün çekilmiş videolardan birinde Otel ateşe verildikten sonra halk arasında yapılan yorumlar insanın kanını dondurur.

    Din ile oynamanın ne kadar tehlikeli olduğunu Maraş ve Çorum Katliamlarında yaşamış bir ülke olarak bari bu katliamın sorumluları bulunup ceza alsaydı. Fakat ne yazıktır ki zaman aşımına uğrayıp "hayırlı olsun" şeklinde unutulup gitmiştir.

    Kalbimi en çok acıtan da otelin içinde çekilmiş bir fotoğraftır. Dışarıdaki şirazesi kaymış binlerce insana karşı içeride ellerinde sadece bir Süpürgeyle kendilerini savunmaya çalışan, merdivenlere Umutsuzca çökmüş aydınlarımızın fotoğrafıdır. Dışarıdaki yaratıkların biraz sonra kendilerini diri diri yakacak kadar barbarlaşabilecekleri akıllarına bile gelmemiştir muhtemelen.
    11 ...
  28. 88.
  29. dinci kesimin müslümanlığa sürdüğü kara bir lekedir,

    insanları diri diri yaktılar.
    6 ...
  30. 89.
  31. Sebebini hep merak etmistim hatta belgesellerinde bile bulamamistim sebebini. Bi insan neden bi insani diri diri yakar ya.
    4 ...
  32. 90.
  33. 91.
  34. 92.
  35. hasret gültekin bir sigara yakar ve arif sağ'a döner: "yak hocam yak. bu son sigaramız."
    3 ...
  36. 93.
  37. utanıyorum.

    gerçekten utanıyorum. insan yakabilmek hem de din adına, hem de devlet gözetiminde, hem de bağıra çağıra...

    bugün bu davanın avukatları mecliste. hepsi akp koltuklarında. aynı zihniyetse sokaklarda. onları tetiklemek için gereken sadece bir kıvılcım.

    dedim ya gördükçe sadece utanıyorum.
    8 ...
  38. 94.
  39. yakmanın çok etkili bir dine çağırma yöntemi olduğunu bizlere ispatlamış katliamdır.

    ülkemizde islam altın çağını yaşıyor sayelerinde. bugün ülkemizde hırsızlık, kul hakkı yeme, şirk, çocuk tecavüzü, kadın cinayeti, adaletsizlik gibi kavramlar yoksa, bunda ateşli sivas halkının katkıları inkar edilemez.
    2 ...
  40. 95.
  41. Emevi kafalı vatan düşmanlarının işidir. Birçok karanlık adamın ve günümüzde hala milletvekili olan kişilerin de içinde bulunduğu güruhun sebep olduğu katliam. Diri diri insan yakma girişimi bile insanı kahreder.

    Onların tanrısı benim tanrım değildir. Reddederim. Onların ibadeti geçersizdir. Ettiği dualarla hiçbir günahları da affedilmemelidir.
    3 ...
  42. 96.
  43. insanlık tarihinin en büyük utanç günlerinden biri...

    Ve bu zihniyet 14 yıldır da ülkemizi yönetiyor...
    6 ...
  44. 97.
  45. Bu belgeseli izleyin derim ... Kahrolsun laiklik sloganlarıyla neden insan yaktıklarını ,ülkenin nereye gittiğini daha iyi göreceksiniz.

    https://www.youtube.com/watch?v=hT0H_pefIEw
    6 ...
  46. 98.
  47. Tamamen aziz nesinin arkasında durduğum olay.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük