zamanaşımına uğrayarak ortadan kaldırılmasına karar verilen sivas katliamı davasından sonra iktidar sözcülerinin, katliam suçundan ceza almaktan kurtulanları gözden kaçırarak aklamak ve başbakanın zamanaşımı için devirdiği "hayırlı olsun" çamını unutturmak için, başka bir günah keçisi ve yeni hedef olarak dönem yetkililerinin yargılanmasından söz edilmesidir.
o zamanki yetkililerin elbette sorumlulukları vardır. örneğin, otele gelen askeri birlik, gerçek niyetlerini anlayıp yobaz güruhu zor kullanarak dağıtmış olsaydı, katliam önlenebilirdi. cumhuriyetin, 12 eylül yüzünden dincilere taviz vererek gerekli reflekslerini kaybettiği bu olayla açıkca anlaşılmıştır. bu katliam, 1930 yılı sivas'ında olsaydı, o katliamcı güruhun akibetinin ne olacağını tahmin etmek hiç zor değildir.
katiller için işleyen zamanaşımının, o dönemde ihmalleri olan, sorumlu yetkililer hakkında işlemeyeceğini söylemek, hukukçu bir sözcüye, örneğin arınç'a hiç yakışmamaktadır. eski türk ceza kanununa göre, görevi ihmal suçunda ceza zamanaşımı 5 yıldır. bu süre, 1998 yılında dolmuşken, nasıl yargılayacaksınız o görevlileri ? bunu bile bile, her zamanki gibi hedef şaşırtıp, katliamcıları aklamaya çalışmak, sivas katliamına tanık olmak kadar acı vericidir.