aziz nesin kafamızın tasını attırdı ve içimizdeki insan kebabı yapma istediğini yeniden uyandırdı.. şeklindeki bir savunma ile yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışan yurdum yobaz ve faşistlerinden insanımsı bir tavır görebilme umudunun sadece ironilerde kullanılabilecek bir eda olduğunu yeniden yüzümüze çarpan tokat tandanslı başlıktır.
''bu ülkenin yüzde 60 ı aptaldır''tezini,''bu ülkenin yüzde 90 nı aptaldır''şeklinde bir teze doğru evrimselleştiren aziz nesinin tezlerinin doğruluğu sayısız kez doğrulanmıştır.
yüzde 60 ya da yüzde 90 nitelemelerini sayısal bir veri olarak algılayan ve bu algıdan hareketle böbürlenen yurdum yobaz ve faşistleri, hayatsal savunularının dayandığı paradigmanın özü olan''aslolan nitelik değil,niceliktir''şiarına tam randıman ile biat ettiklerini yüksek bir kararlılıkla yeniden göstermişlerdir.
bir kişinin fikirlerini dile getirmesinin tesiri altında kalıp katliam yapmayı insansal bir hak olarak gören güç tapınıcısı yobaz ve faşistler olduğu sürece yapılması gereken iş ülkem terzilerinden birine 789.000 km uzunluğunda bir kefen bezi siparişi vermektir.
zira bırakalım rahat rahat ölsün ülke,can çekişmesin. fişi çekme vakti gelmiştir,ya da şaltere uzanma vakti.
yapılan katliamı türlü türlü nedenlere indirgeyip meşrulaştırma gayretindeki mutlak tavır takınma, insanın gözünden yaşlar getirecek kadar asil ve bir o kadarda takdir edilesi dememe sebebiyet vermiş başlık.
mahallenin çocuğu ya da mahallenin yaşça büyükleriyle yaşanan münakaşanın ortaya çıkaracağı olası sonuçlar ile 35 insanı katleden 20000 bin gözü dönmüş yobaz ve faşisti aynı paralelde ele alma gafletini gördükçe 789000 km lik kefeni dikecek o yiğit terziyi bir an önce bulma isteğim tavan yapmakta ya da elimi şaltere uzatmak.
yüzde 60 ya da yüzde 90 sendromununu düşününce 60,70,80 yetmez,ohhhhh 90, yüzzzzzzzzzz kendini düzzz.. şeklindeki pek sevimli roman tınısı geldi aklıma...zira 60 ya da 90 değil daha farklı otonom şeylerdir demek kendi bilincini düzmekle eş anlamlı,hala düşüncenin ifade edilişinden ötürü insanların katlini vacip gören bir zihniyetten özür bekleme ironisi distopyalaşmakta. vazgeçtim terziden, tanrıya uzanan elin şaltere uzanma alternatifini mümkün kılmaya çalışmak daha gerçekçi bir tavır olacak.
paradoks kavramına yeni çağdaş açılımlar getirmiş bünyeleri görmemize sebebiyet vermiş başlık. bu paradoks tanımlarını bertrand russell amcamız görseydi kahrından ölürdü heralde.
eğer salak olmayan yüzdeye dahil olabilseydim, herkesin kendini ait gördüğü yüzdeye yani, böyle bir hata yapmazdım.
insanlar öldü, kebap yapıldı. ezberiniz için özür dilerim.
ölene kadar adlarını bilmiyordunuz bile. bunun için de ben özür dilerim.
ne oyunlar dönüyor bunu da bilmiyoruz, bunun için de ben özür dilerim.
Utanmadan hâlâ "olayları aziz nesin başlattı" diyebilen yobazdır. Merak ediyoruz aziz nesin oraya gelmemiş olsa camii çıkışı katliam için sözleşen şerefsizler o gün madımak'ı ateşe vermeyecekler miydi..
yazar yorumu: BU saatten sonra pek bir işe yaramayacak yobaz özürüdür ki hala utanmadan kendini haklı görmeye çalışabiliyor ve olaylarda suçumuz var ama hede hödö diyebiliyorlarsa siktirsinlerdir.
hala yobazlık yapıyorsa özür dilemesi saçma olan yobazdır. özür dileyeceğine yobazlığı bıraksın daha başka canları yakmasın, zehirlemesin genç insanları. ne kadar insansınız siz öyle, biri kışkırttı bahanesiyle otel yakıp 37 kişinin canını alabiliyorsunuz. yazılmıştır onlar zaten sevap hanenize değil mi? bir kaç ateist öldürdünüz beraberinde giden gençler de arada kaynadı, olur öyle zaten kuru yaş muhabbeti değil mi. tövbe tövbe..
sivası, artemis tapınağı sanan yurdumun çakma herostratos larının eylemliliklerini sosyoloji, psikoloji,tarih üzerinden değerlendirmeler yapma komikliği içerisine girip tam randıman meşrulaştırmaya devam ettiklerini gördüğümüz başlık. komiklik diyorum zira hakim güç olan statükonun yüzyıllardır bu kültüre inananlara yapmış oldukları düşünüldüğünde olayın tarihsel perspektif açısından değerlendirilişini aksonometrik bir bakış açısıyla değerlendirdiği düşünen bünyeler yüzyıllardır sayısızkez maruz bırakılan katliama bir kılıf bulmuşlardır. aynı tarihsel perspektif günümüzdede tam gaz süratle devam etmekte. olayın psikolojik yönüne gelince,daha aziz nesin sivasa gelmeden,etkinlikle ilgili olarak yerek gazete,cami ve tv lerde ''ateistler şehrimize geliyorlar,müslüman mahallesinde salgangoz pazarı açmaya geliyorlar,din kardeşlerim buna sessiz kalmayınız'' şeklindeki üstü kapalı katliam fermanı totolojileriyle doldurulan bilinçlerin mi psikolojik analizi yapılmalı,yoksa oraya kendi kültürlerini yaşatmak amaçlı bir etkinliğe gelen korkusuz insanların psikolojilerinin mi analizi yapılmalı? evet daha sonra bir analiz yapıldı, otopsi masasında kadavra silüetine büründürülmüş insanlar üzerinde yapıldı bu analiz. gelelim olayım sosyolojik boyutuna,bu kültüre mensup olan kişilerin yüzyıllardır başına gelenler belli,reva görülen muamele belli,bu insanların kültürlerini yaşarken hakim kültürü asimile etmeye yönelik bir çabası yok, ki devamlı öteki olmak zorunda bırakılmış mutlak kültür tarafından...olayın sosyolojik boyutuda bu şekilde...tarihsel,sosyolojik,psikolojik hiçbir tahlil o katledilen insanların sonlarının bu olmasının meşru bir eylem olduğunu ortaya koyamaz,dolduruşa geldim yaktım mantığının kıvrımdalarında dolaşan zihniyet hala bu başlık altında kıvım kıvım kıvırdıyor etrafa tükürkler saçarak.
başlığa giriş entrysinin mod tarafından silinmiş olmasının akabinde özür dileme ironisine dair tahliler tam gaz devam etmekte,anlaşılan o ki bazıları fena halde ifrit olmakta.tabiii canım tabii statüko arşivleri vardı birde değil mi!!! muhtemelen tanrıdan gelen bir vahiydi bu sivas katliamı; vahiyin başarıyla yerine getirilmesinin sonucunda tanrının operasyona katılan timlerine gönderdiği teşekkür mesajıda eminim çok afilidir; bizim çocuklar başardı.
katliamı sosyal bilimler temelinde meşrulaştırma gayretindeki hugo yobaz ların gayretleri sosyal bilimler terminolojisiyle püskürtülünce olay yine 60 lara 90 lara kaldı. güzeldi be 60 lar,ayhan ışık,yılmaz güney,humprey bogard..90 larda çok yozlaştık ama tarkan,mustafa sandal,serdar ortaç,ha birde sivas katliamı..yani 90 ların motifleri çok üzdü be koçum bizi.
eğer o katliamın içinde bulunmuşsa hiç boşuna özür dilememesi gereken yazardır. annesini getirip tüm katliama uğrayanların yakınlarına becertse bile özrü kabul olmayacaktır. haa bide; "aziz nesin özür dilerse onlar da diler" türünden yaklaşımda bulunan yazarlar da vardır ki onları direk şeytana havale etmek ister gönül ama şeytan bile bunlardan yaka silker!
sivas katliamı dolayısıyla özür dileyen yobaz yoktur olamaz da. sivas halkını topyekün mahküm etmek yanlıştır. tıpkı ''aziz nesin yüzünden otuz yedi canı öldürdük'' savunması gibi. aziz nesin hayatının hiçbir döneminde eğitim seviyesi için ''aptal bunlar'' dememiştir. bunun kaynağını gösteren yobaza canımı veririm, beni yakması için. bunun yanında ''bin yıl önce yazılan kitaba inanıyorlar'' da dememiştir. kaynağı yoktur bunların, varsa yobazlar kessin beni. bir an, sadece bir an aziz nesin'i bunları söylediğine dair beni ikna ettiniz diyelim, otuz yedi masum insanı öldürmeye kimin hakkı olabilir? olayın planlı, projeli, destekli yapıldığını bir tarafa bırakırsak.
yobaz derken kim yobaz sivaslılar mı? neyin özürünü dilemek zorundalar kestirebilmiş değilim. yapmadığın bir şeyin özürünün diletilmek zorunda kalınmasının da bir yobazlık olduğu düşüncesini akla getiren durumdur bu. sivaslıyım ama özür dilemeyeceğim. çünkü yapmadım. çünkü 8 yaşındaydım. olayların bile ne olduğunu anlamadığım bir yaştaydım ben de. olaylardan sonra ne oldu biliyor musunuz? şu yaşa kadar her sivaslı gibi şehrimi savundum. hala da savunacağım. varsın yobaz denilsin. umrumda değil. kimse bilmez ki burada neler oldu.
"Sivas halkı yıllardır yaşadığı alevileri neden öldürsün" sorusuna cevap;
Kahramanmaraş'ta, Çorum'da, Malatya'da neden öldürdüyse ondan dolayı sevgili kardeşim. Cuma namazında verilen vaazlar ve yerel gazetelerin kan kokan yazıları sonucu galeyana gelen bir halka zeki demek insanlık sınırlarımı aşan bir tepki olur. Maraş katliamında cami bombalandı iftirası ile alevileri katledenler de zeki olamazlar. Anlayacağın sevgili kardeşim, Aziz Nesin'in söylediği şeyi halkım gayet açık bir şekilde kanıtladı yaptığı davranışlarla. ister derin devlet diyelim, ister kontrgerilla, ister gladio, orada birileri bir oyun oynadılar. Bu oyuna alet olanlara zeki demek onların kan kokan ellerini paylaşmak demektir. Benim topraklarımdır Sivas. Memleketimden utanmama sebeptir o katliam. Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta yıkılacak diye bağıran kokuşmuşların canımı yaktığı memlekettir. Aziz Nesin'e dair değildir oradaki eylem. Aziz Nesin'in Çatalca'da bulunan kurumunu pek tabi hepimiz biliyoruz. Aziz Nesin hiç bir zaman ulaşılamayacak bir hedef olmadı. Orada kendi elleriyle insanlığı öldürenlerin leş cümleleri yükselirken, arada geçen Sivas Aziz'e mezar olacak sloganıyla açıklanamaz bir katliam. Sizden özür beklemiyor bu millet. Verilecek özürlerin onca canı geri getirmeyeceğini çok iyi biliyor insanlar. Sizden ricam katliam için özür dilemeniz değil şerefsizce yapılmış bir katliamı savunup yarayı kanatmamanız. Velhasıl-ı kelam insan olmak sadece nefes almakla olmuyor. insanın tek yaptığı şey yemek, içmek, sıçmak ve sevişmek olsaydı, insan derdim cinayeti savunan için. insan olmak düşünmektir ve acımaktır, çocuklara, kadınlara, kısacası insan olana.