farkında olmadan, alayımızın içinde bulundugu durum.
sosyal medya bu durumun en etkili silahı.
televizyon programları, facebook, twitter vs vs. daha bir cok sosyal ağ, insanı sisteme köle etmekte yeterlidir. bu bile bir başlangıçtır insan için. kişi bunlar sayesinde köle gibi yaşar.
0.facebook.com cıktı gördünüz. facebook kullanıcısı olup, uzak bir yere gittiginde telefonu eline alıpta su siteye girmeyen tek bir insan var mıdır acaba ülkemizde?
tabi bunu bedavacılıkla da bagdaştırmak lazım. sonucta nerede beleş oraya yerleş mantıgına sahibiz biz.
keza televizyon kanalları. reklamlar, birbirinden sacma yemek, kıyafet programları. insanı markalaştıran, yapma zorunlulugunda hissettiren seylerdir bunlar. bunlara takılıpta sistemin iyice kölesi durumuna gelmek kaçınızmaz.
ağustos böceğinin hikayesini bilmeyip, karınca gibi olmak gerektiğini düşünmektir. ağustos böceği ömrünün kalan 4 haftasında da mı çalışsın bre kolonisini yediğim. o 4 haftada da aradığı tek şey dişi zaten.
karınca gibi olmayın, ortasını bulmak en iyisi.
izmirde borsacılık yaparken mafya geldi büro mü yaktı evet arkadaşlar geldi ve yaktı sonra başka bir muhite taşındım ama orada da peşimi bırakmadılar bu sefer kurşunlandı bürom ,emniyet hala failleri bulamadı işin komik yanı, bunun üzerine işi bıraktım memlekete döndüm bir bankada iyi bir maaşla çalşıyorum ama bankada çalşmak iste başlıktakinin tam adı : sistemin kölesi olmak , ulan izmir senin yüzünden hepsi.
ne yazık ki, sisteme karşı çıkanların bile içinde bulunduğu durumdur.
bu sistem şartlarında okuduğun, çalıştığın, yaşadığın sürece sen sistemin kölesisin demektir.
ne yazık ki..