türkiye'deki mevcut sistemin eylemidir. sistem bize diyor ki "sizi kazığa oturtacağım, ama istediğiniz kazığa oturmakta özgürsünüz." biz de tabii oturacağımız kazığı seçtiğimiz için gayet mutluyuz. hatta seçim zamanları, herkes milleti kendi kazığına oturtmaya çağırıyor. parti liderleri kendi kazıklarının daha uzun, daha kalın olduğunu iddia ediyor.
biz de tabii şartlanmışız bir kazığa oturmaya, kazık beğeniyoruz. her beş senede bir de kazık değiştiriyoruz ya da kazığı beğenmişsek aynı kazığa devam. tabi bu kazık da durduğu yerde durmuyor, bazıları büyüyor, uzuyor. mesela chp kazığı uzamaz, ama çapı genişler. yani zaman geçtikçe insanlar onu seçmekten çekiniyor. fakat akp kazığının çapı küçük. insanlar ise bu kazığı seçmekten çok hoşnut. fakat bu kazık da uzuyor. tabi bir genişleme olmadığı için insanlar kazığın etkilerinin farkında değil. zaten yıllardır kazık yemeye alışmış bir millet, bu saatten sonra, kazıktan şikayet edecek değil.
fakat ben şahsi olarak, artık kazık yemek istemiyorum. kazık yemek zorunda değilim. isteyen afiyetle, zevkle, güle oynaya istediği kazığı seçebilir. fakat ben bütün kazıkları reddediyorum. sistemin kazığını yemek zorunda değilim. sistemi kabul etmiyorum. ben müslümanım. sadece Allah'ın nizamını kabul ederim. diğer bütün sistemler, ideolojiler, dünya görüşleri birer kazıktır. yedikleri kazıktan memnun olanlara allah rahatsızlık versin.