sistemik lupus eritematozus

entry13 galeri0
    13.
  1. 2008'den beri sahip olduğum hastalık. sanırım en zor kısımlarından birisi tanı konulma evresi. fazla sayıda hastalığı taklit etme durumu var. örnek olarak bana konulan ilk teşhis lenfoma iken daha komplike testler sonucunda * lupus tanısı konuldu. hastalığın belli dönemlerinde atağa geçip belli dönemlerde de daha pasif kaldığını söyleyebilirim. bence en kötü yanı da kortizon belası. hastalığın arttığı dönemlerde yararını fazlaca görüyorsunuz, tüm etkileri azaltıyor fakat sıfır tuzla yaşamak, ister istemez kilo almak zor geliyor. ayrıca bildiğim kadarıyla tamamen iyileşme şansı %5 seviyelerinde. bu da demektir ki bu hastalıkla yaşamayı öğrenmek gerekiyor.
    0 ...
  2. 12.
  3. 11.
  4. tedavisinde antimalaryal (sıtma ilacı) ilaçlar kullanılır. (bkz: klorokin)
    0 ...
  5. 10.
  6. lupus, hep dr. house'u hatırlatır bana.
    1 ...
  7. 9.
  8. trombosit azalmasına en sık neden olan kollajen doku hastalığıdır.
    0 ...
  9. 8.
  10. 8 ya da 9 tanı kriteri vardır. bu tanı kriterlerinden 4 tanesini içeren bir hastada herhangi bir başka hastalık bulunamıyorsa buna SLE denir. tabi bu eski yöntem. artık ileri antikor tarama testleri var.
    "ne olduğunu bulamadık, o halde lupus" eskilerin mantığı. house da buna gönderme yapar sürekli.
    1 ...
  11. 7.
  12. tüm sistemleri tuttuğu ve çok farklı klinik tablolarla kendini belli ettiği için bir dahiliye sözlüsünde "x yapan hastalıklar?" sorusunun cevaplarından daima birisidir. yine bu sebepten house md dizisinde - özellikle ilk 3 sezonda - çok sık adı geçer.
    0 ...
  13. 6.
  14. vücudun kendi kendi kendine alerjisinin olmasıdır. bağışıklık sistemi dolaşım sistemindeki sağlıklı hücrelere saldırıp yok eder.
    0 ...
  15. 5.
  16. house md dizisinde her bölümde adı geçen hastalık. otoimmün bir hastalıktır. kısaca 'sle' denir.
    0 ...
  17. 4.
  18. "it's not lupus, it never does."
    *
    6 ...
  19. 3.
  20. sıtma tedavisinde kullanılan kinin maddesi aynı zamanda kendine bağışıklık hastalığı olan lupus tedavisine de iyi gelmektedir. kinin içeren kına kına kabuğu ezilir ve her akşam bir tatlı kaşığı alınır ve böylece bu illet hastalığa otlarla doğal tedavi olur.
    2 ...
  21. 2.
  22. 1.
  23. Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), bağışıklık sisteminin bedenin kendisine karşı geliştirdiği antikorlara (oto-antikorlar) bağlı olarak gelişen enflamasyon ve doku zedelenmeleri ile giden bir kendine bağışıklık hastalığı (otoimmün hastalık) olarak tanımlanır. SLE'da çoklu organ sistemlerinin tutulması söz konusudur; yani, SLE multisistemik bir hastalıktır.

    Etyolojisi kesin olarak bilinmeyen bu hastalığın farklı klinik ve laboratuvar bulguları vardır ve klinik gidişi ile prognozu da değişkendir. Toplumdaki prevalansı 15-50/100.000 arasında değişmektedir. Hastalık özellikle doğurgan dönemdeki kadınlarda belirgin olarak daha fazla görülmektedir. Pek çok çalışmada hastaların %90dan fazlasını kadınlar teşkil etmektedir. Yaş ve cinsiyetin, insidans ve prevalans üzerindeki bu etkileri hormonal faktörlerin patogenezdeki rolünü akla getirmektedir. HLA çalışmaları ile genetik epidemiyoloji hakkında detaylı analizler yapıldığında, HLA-DR2 ve DR3 ün SLE li hastalarda daha sık bulunduğu saptanmıştır. Bu da sınıf II antijenlerin hastalıktaki rolünü ortaya koymaktadır. immünolojik bozukluklar sonucunda aşırı otoantikor üretimi oluşmaktadır. Böylece sitotoksik etki ile doku hasarları ve immün komplekslerin birikimi ile enflamasyon meydana gelmektedir.

    Klinik bulgular; halsizlik, ateş, kilo kaybı gibi konstitüsyonel semptomlar veya çeşitli organ sistemlerinin enflamasyonu sonucunda farklı klinik tablolar şeklinde ortaya çıkabilir. Cilt, müköz membranlar, eklemler, böbrekler, santral sinir sistemi, seröz membranlar, akciğer, kalp ve bazen de gastrointestinal sistem tutulabilir ve diğer organ tutulumları farklı kombinasyonlar olarak karşımıza çıkabilir. Döküntü, artrit, plörezi ve proteinüri, Raynaud fenomeni ve nöbet geçirme veya sebebi bilinmeyen ateş gibi çeşitli klinik örnekler verilebilir. Sitopeniler SLE nin sık karşılaşılan bulguları arasında olup klasifikasyon kriterleri arasında yer alırlar. Uzamış PTT, antikardiyolipin antikor varlığı ve yanlış pozitif sifiliz VDRL testi, diğer semptomlar ortaya çıkmadan uzun yıllar önce saptanabilirler. Aktif hastalıkta sedimantasyon sıklıkla yükselir. Bu dönemde C3 ve C4 düşüklüğü immün kompleks oluşumuna bağlı tüketimi gösterir. SLE un otoimmünite profilini yansıtan en önemli laboratuvar bulgular antinükleer antikorlardır. Anti-Sm esas olarak primer SLE de, antihiston antikoru ilaca bağlı lupusta, La antikorları ise SLE ve Sjögren sendromunda saptanırlar. Anti-dsDNA temel olarak SLE’de saptanır ve hastalık aktivasyonunu takibinde kullanılır. Hastaların %5 inde klasik antikor varlığı saptanamaz.

    Antimalaryaller cilt ve diğer organ sistemlerinin tutulumunda etkilidirler. Akut, ağır ve aktif hastalıkta kortikosteroidler önemli ajanlardır. Böbrek gibi major organ tutulumu olan hastalarda ise siklofosfamid kortikosteroidlerle birlikte normal fonksiyonların korunmasında etkindirler. Klinik seyir tipik olarak relaps ve remisyonlar ile gitmektedir. Tedavi, hayatı tehdit edebilen alevlenmelere ve progresif kronik hastalık seyrine göre düzenlenir. SLEye yaklaşımdaki ilerlemeler ve özellikle kortikosterodlerin ve immünsupresiflerin etkileri, yaşam süreleri üzerinde olumlu sonuçlar vermiştir.
    http://tr.wikipedia.org/w...istemik_lupus_eritematozu
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük