sis

entry175 galeri29 video1
    75.
  1. çökmek fiiliyle birlikte kullanımı yanlış olan kelimedir. keza sis, bulut çökmesi sonucu oluşan doğa olayıdır.
    2 ...
  2. 74.
  3. an itibariyle tüm şehre yayılan doğa olayı.

    korku filmi atmosferi gibi oldu ortalık.
    1 ...
  4. 73.
  5. an itibariyle istanbul'da hava trafiğini oldukça etkileyen hava olayıdır.
    havaalanında olmadığıma oldukça şükrettirendir.
    1 ...
  6. 72.
  7. 71.
  8. tevfik fikret'in şiiri. ayrıca kendisi sis'in tablosunu da çizmiştir.
    tablo başta normal durur, sadece sis vardır.. sadece yoğun bir sise bakarsınız taa ki biraz uzaktan ve dikkatlice bakıncaya dek, işte o zaman sisin arkasındaki bulanık istanbul silüetinin farkına vararsınız ve "vaay be adam hem yazmış hem çizmiş.." dersiniz.
    tablo fikret'in aşiyan'daki kendi tasarladığı evin salonunda bulunmaktadır. yatak odasının hemen çaprazında..
    1 ...
  9. 70.
  10. 69.
  11. 68.
  12. Kodes:
    Farkına var alıştığın bir yüz değilim ben
    ve çarkı dönecek geriye saracak filmi hayatın
    Bu rahatlık su yollarında kuraklıksa elini ver
    Yalan döner bu devri alem tek sürer mi sandın ?
    Beni bi aldın seni bıraktın yerime yer etti
    Tanımadım şehirde 10 liralık bilesin aşk
    Şakakta sızılarımsın , elimde yaralarım
    Bu gecelerimde tavanlar küçük beyaz bir yalan mı ?
    Hayır ! Umudu tek bir gülüşe bağlamam ben ,
    içimde benimdir ve yaşaman için senindir ..Gel...
    Aynı tepede rüzgar , bilki bizim için eser
    Bu lodos değil , yeşil bir okyanusta yolculuk ya sahi
    Pes ettiğim kadar yenildim hep hayata ben
    Ve durmadım sarıldığım günahlarımla yol aldım
    Senden önce inandım o yalana emin ol
    Ve yerim bir toprak altıysa önümde uzun yol..

    Nakarat:x2
    Sisli gözlerimin önünde isli bir pencere hayat
    Ölüm serinletir mi dersin beni alevdim harlanan ?
    Ve kan çanaklarında çatlak oldum aşkı sızdıran
    Yanaklarımda tuzlu mazi düşümü kağıda yazdıran..

    Sorgu:
    Susmaya çalışmak her şeye alışmak demek değil
    Aynalarla kapışmanın utancını bilir misin ?
    Beni düşünme o narin sinirlerin gerilmesin
    Son bu havayı soluyuşum bugünde sen gelir misin ?
    Pardon verir misin tek bir anlık bakış bana
    Bütün birgün yeterdi o an sabredip yatışmama
    Nasıl kapıldın hayattaki o umursamaz yarışlara
    Nasıl ulaştın her şeyi yok sayıp o sözde varışlara ?
    Tek bi seni istedim Tanrı sanırım oralı olmadı
    Uzaktan izledim , bir güldün orda içim sızladı
    Elin değdi başka ele tuz oldu yarama ağladım
    Beraberinde şöyle bir güldüm ve kadere bağladım..
    Doğrusunu istersen öyle böyle değil kanıyorum
    Sanki şişelerin dibinde geçmişimizi arıyorum
    Ve burada hava soğuk ve bu arada rüzgar azılı düşmanım
    O Açıyor kapıyı aniden sen geldin sanıyorum..

    Nakarat:x2
    Sisli gözlerimin önünde isli bir pencere hayat
    Ölüm serinletir mi dersin beni alevdim harlanan ?
    Ve kan çanaklarında çatlak oldum aşkı sızdıran
    Yanaklarımda tuzlu mazi düşümü kağıda yazdıran..

    fevkalâdenin fevkinde bir şarkı.
    2 ...
  13. 67.
  14. symbian işletim sisteminin uygulama uzantısıddır.
    0 ...
  15. 66.
  16. 65.
  17. haydar ergülen in yazdığı çok hoş bir şiirdir. selçuk yöntem in seslendirmesinden dinlenmesi şiddetle tavsiye edilir. "gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız, göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır." dizesi en etkileyici dizesidir. şiirin tüm sözleri şöyledir:

    iki şehri var gecenin:
    Biri gözümde tütüyor,
    Birinin dumanı üstünde; yağmur gibi çöken siste
    Bana bu uykusuz şehri niye bıraktın,
    Göze alamadığım bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin...
    Gece değil istediğin hayli karanlık bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak hevesindesin!
    Gözlerini anlıyorum henüz bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
    Gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır.
    Ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir.
    Öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak.
    Sis değil, uykusuzluk değil!
    iki uzak şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim:
    Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,
    Biri sis içinde kirpiklerine kadar açık...
    Bu sessizliği kim bıraktıysa
    Göremiyorum konuşkan gözlerinde tek sözcük bile
    Gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde
    Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa şiir niye?
    0 ...
  18. 64.
  19. eskişehir semalarını kaplamış doğa olayı bir başka oluyor üst katlardan seyretmesi.
    0 ...
  20. 63.
  21. 2 günden beri istanbul'un boğaz kesiminde yaşanan hava olayı.
    0 ...
  22. 62.
  23. genelde sabahın soğuk zamanlarında gözlenen hava olayına sis hadisesi diyerek bunu hadise haline getiren hava tahmincinin kulaklarını tırmıklamak istiyorum.
    0 ...
  24. 61.
  25. hiçbir şey gözükmez. yanınızdaki sandalye bile. sanki birileri kaçıyordur karanlığın içine. ne kadar acizdir sokak lambaları ve ışıklar. yalnızlığınız bile terkeder sizi. bağırsanız duyulmayacaktır sesiniz. güzeldir, insanı farkettirir kendine..
    1 ...
  26. 60.
  27. insanın yumuşacık kalbine tırnaklarını geçirerek kanırtan haydar ergülen şiiridir.

    ''gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
    göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır''
    0 ...
  28. 59.
  29. En kötü günlerde en kötü hissiyle içimize dışımıza her yere vuran şey
    0 ...
  30. 58.
  31. 57.
  32. 56.
  33. adana'nın kozan ilçesinin eski adıdır. bir dönem kilikya ermeni krallığı'na başkentlik ve 1293-1441 arasında gregoryen ermeni kilisesinin merkezliğini yapmıştır.
    0 ...
  34. 55.
  35. serserilerin bir numaralı portatif silahıdır.
    0 ...
  36. 54.
  37. ilhan irem'in cennet ilahileri albümünde bulunan harika parçası.

    Sis

    Havada uçuyordu
    Duvarlardan geçiyordu
    Elverdi şatlup / ışıktan geçti
    Maya ağacının kökleri üzerinde melaikeler bekliyordu.

    Odalarına gir cennet yüreğinin
    Yıldızları yad et birbir.
    Gecenin derinliklerinde anahtarlar şıkırdar
    Hava kızları raksederler

    Sis / gökyakutlarda
    Sis / rüyalarda
    Sis / yasak meyva
    Sis / dudaklarda

    Hüzün / yüzyıllar boyu
    Tövbe / günahlara
    Veda / zehirli elma
    Gonca / dudaklarda

    Eski zaman elbiseleri akıp gidiyor üzerinden
    Sekiz bulut dağının prensesi
    Mevsimlik heveslerini dökmüş çiçeklerin ecesi
    Olan olmadı biten de bitmedi.

    Gizli bahçelerde lirik bahar senfonileri
    Geçmiş - an ve gelecek
    Varolmuş ve olacak
    Havadis avcısı adamotları topladı kehanet ırmağının kıyılarından
    La mekan ! la kuyud !
    Salamender'in tılsımı ateşte.
    Tozdan geldin toza dön !
    Ayna krallığının sihirli tacı görünmez oldu.
    Kum yatağında kum. dikenler parçaladı avuçlarını
    Silinip gitti.
    Yüzü önce / sonra elleri / ve sonra tebessümü bile unutuldu.

    Hırs akrebi vahşice kanırttı acımasız, meşum
    Kim daha yükseklerde o mu ben mi ?
    Başında kainatın sarkacı
    Geçmiş - an ve gelecek
    Varolmuş ve olacak.

    Sekiz bulut dağının prensesi
    Mevsimlik heveslerini dökmüş
    Eski zaman elbiseleri akıp gidiyor üzerinden
    4 ...
  38. 53.
  39. sis bir mist olaydır.mist ise sıvı yada katı aeresol olarak ikiye ayrılır.havanın soguk olması ile havada biriken katı partikullerin yüzeye inmesi olayıdır.
    1 ...
  40. 52.
  41. gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde
    Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye ?

    dizeleriyle hayatımın şiiri olmuş şey.. kelimelerin somut olup havada asılı kaldığı, sis, şiir..*
    1 ...
  42. 51.
  43. umut sarıkaya tipi "sus"un söyleniş tarzıdır. sis değil ama "sıs"tır. misal:
    -ağbi bizim toprağımız, bayrağımız, başbakanımız var ya. öle deme! (koreli bir çekik insan).
    -sısın lan. hepiniz nincasınız.

    yaklaşık 5 milyar insanı bu kadar basite indirgemek süper bişey.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük