"Sirtaki dans aleminin ayrıksı otudur. Ne folklör ne de modern danstır; kategorilere sığmaz.
Sürgün ve göçmen düşlerin öksüz çocuğudur Sirtaki. Karasevdanın, çaresizliğin, koyvermişliğin, avareliğin dansıdır. Ama aynı zamanda umudun, aşkın ve ille de ille coşkunun dansıdır Sirtaki.
Buram buram çaresizdir, kararsızdır, ayakta duramayacak kadar sarhoştur; ama kabadayılığı da elden bırakmaz, çabuk toparlanır, narasını atar ve savaş açar umutsuzluk ülkesine.
Yalın ve gönlü zengin bir danstır Sirtaki; güler yüzlüdür, hayatın kutsallarını fazlaca ciddiye almaz.
iyi ile kötünün çok ötesinde, sözün ve düşüncenin hükmünü yitirdiği ve derinlerden, çok derinlerden gelen dizginlenemez tutkuların bedeni ateşe verdiği yerdir Sirtaki ülkesi... Sirtaki ülkesine gelin!
Kirlenmişlikler ve sevgisizliklerle çöplüğe dönen yerküre üzerinde yapacak başka ne kaldı ki... "
demiş ve beni benden tekrar alıp götürmüş bir yunan halk dansıdır. *
sirtaki yunan folklorunun bir dans türüdür. eski istanbul zamanında kasap havasından doğmuştur.
bu müzik eşliğinde dans edilirken. önce yavaş bir ritmle oynanır, dakikalar sonra tempo artmaya başlar sirtaki müziğinde çalınan saza buziki ismi verilmiştir. ve dansı oynamak çok zordur. ve ustalık beceri ister.
bu dansı oynarken en önemli olay estetiktir. içki aleminde çalınan sirtaki müziği kendinden geçen
insanların tam coşma anında. tabak kırma eylemine girerler, zaten doruklara çıkan olay tabak kırma olayıdır.
akdeniz ve ege kıyılarında bir de trakya civarında iseniz radyonuzdan yunan şarkıları çıkar. çok keyif alırsınız. özellikle akşamüstü non stop şarkılar çalarlar. yunan müzikleri çok keyif verir insana.