sirf pazarlik yapmis olmak icin pazarlik yapmak

    2.
  1. 3.
  2. pazarlık yapmak sünnet olduğu için bu işi hiç beceremeyen insanlar bile yarım ağız pazarlık ederler sırf sünneti uygulamak için.
    3 ...
  3. 7.
  4. beyoğlu pasajına tişört almaya gidilmiştir. dükkanın birinde nefis bir mont görülür. mont için 30ytl gözden çıkarılmıştır.

    -pardon bu ne kadar?
    +10ytl
    -(ohaa. süper lan) eee, 7.5 olmaz mı?
    +oha.
    -şansımı deneyim dedim.
    2 ...
  5. 11.
  6. 10.
  7. belki pazarlık yapmayı öğrenmeye çalışmaktır.

    düzenleme: işe yarıyor. devam edin.
    1 ...
  8. 8.
  9. +bu halı ne kadar?
    -300 abisi.
    +yahu 200'e olmaz mı?
    -ı ıh.
    +peki.
    1 ...
  10. 6.
  11. vardır böyleleri. acele satmak zorundasınızdır o yüzden zararına verirsiniz yinede tüm bunlara rağmen pazarlık yapmadan fiyat düşmeden almaz millet. hatta kimisi çıkar ukalalık bile yapar bundan daha ucuz fiyata 5 tane daha bulurum diye bunlara karşı en güzel yöntem ise "o zaman oradan al ucuz ucuz" demektir.
    1 ...
  12. 5.
  13. 4.
  14. yabancı turistlerin eglenceli buldukları icin yaptıkları sey.
    1 ...
  15. 1.
  16. pazarlama sektöründe çalıştığım yıllarda default türk insanı profili olarak karşıma çıkan ve epey bir garipsediğim davranış. garipsemenin çeşitli nedenleri var, burada oturup da kendimi övecek değilim; yalnız hicvedilecek bir şeyler de varsa ortada bunu atlamak doğru olmaz..

    sektörde yer alanlar bilirler, fiyat sunacak olan firmalar toptan fiyatlandırmaları perakende fiyatlandırmalara oranla daha düşük bir kar marjı belirlemek suretiyle saptar, alıcıya öyle sunarlar.. yanisi yapılabilecek her tür discount hesaplanmış, üretim maliyetleri, fixed costlar falan dikkate alındıktan sonra bizim de çoluk çocuk bakma sorumluluğumuz, hediye alınacak kız arkadaşlarımız olduğu hesaba katılır da en son bir fiyat söylenir.. zaten de köylü kurnası esnaf/şirket de mukayeseler sonrası karara varmış, sizi seçmiştir..

    işte tam bu esnada çorumlu damarımız tutar ve "acaba bir yerlerden daha biraz kırpamaz mıyız" gibilerinden amatör bir yaklaşımla karşımıza çıkar, tabiri caizse yaptığın işe lanet ettirirdi.. elbette aile terbiyemizden ötürü muhattap yetkiliye sövmek, "başka yerden alaydın o zaman" demek olmaz, alttan alır; illa "kurtarmıyor" açıklaması yapardık..

    peki biz "kurtarmıyor" dedikten sonra bunlar ne derlerdi? "haklısın, biliyorum"

    ulan öküz, madem biliyon neyi sorguluyon daha, sana mal satıcam diye kızla bir gece daha mı az içelim yani? benim komisyonumdan elde edeceğim bir gecelik eğlenceyi senin meze paran mı yapayım, onu mu istiyon? aslında o da değil.. nereden girdiyse bu milletin kanına, bedava versen üstüne para isteyecek.. böyle de bir milletiz işte..
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük