26 yaşımda tanıştığım eğilememe hastalığı. eğildiğin anda nabzının gözünün içinde attığını hissediyor, beyninde yankılanmasına olanak veriyorsun. bu hastalığa sahipseniz elinizde sakın kesici bir şey bulundurmayın. her an alnınıza ya da o kaş ve göz çevresindeki bir bölgeye saplayabilirsiniz. kan aksın da biraz rahatlıyayım hesabı, çıldırtıcı baş ağrılarına karşı. hee bir de saç kurutma makineası alın, eski yakışıklı ve jöleli günlerinizle vedalaşın.
kişiyi kışa ve uzun saça düşman eder. kış mevsiminin başlamasıyla start alır ve siz koca bir kış kırmızı burun beraberinde selpakla gezersiniz. kaşlarınız ve elmacık kemiklerinizdeki ağrı da cabasıdır.
arkadan gözlere baskı yaparak, gözleriniz dışarı fırlayacakmış gibi hissetmenizi sağlayan hastalık. Baş ağrısı ve 30 veya 40 kere arka arkaya hapşırmayı saymıyorum bile...
sanki, doğduğum günden beri benim bir parçammış gibi hissettiğim, yakamı bırakmayan bir tür sinüs rahatsızlığı. insanın hayatını karartan, yaşam keyfini elinden alan pis bir vak'a.
kronik olması halinde hastaya en ağır eziyetlerden birini verebilecek hastalıktır. en hafif halinde bile başınız omuzlarınızın üstünde ağırlık yapar, eğilmeniz işkence olur.
süründüren bir hastalıktır. akut evrede ilaç tedavisi önerilirken kronik evrede cerrahi operasyon gerekebilir. son zamanlarda tedavi oalrak balon sinüsoplasti tercih edilmektedir. çoğu hasta 24 saatte taburcu olabilmektedir.
Berbat bir şey. Ayakkabımı giymek için eğilince bile kafamın arkasına karate darbeleri iniyormuş gibi ağrılara sebep olan nalet bir rahatsızlık. Çok şiddetli bir ağrı değil, yani sizi yerinizden hoplatmıyor belki ama hiç gitmiyor. Arkadaşımın verdiği Nurafen iyi geldi. En azından ya ağrıları giderdi ya da ağrıları hissetmez oldum. Gittiğim doktor ise spectracef, duact, bi-profenid verdi. Yani, antibiyotik, solunum yolları rahatlatıcısı ve ağrı kesici. Ağrıları uzun sürerse röntgen filmi çekilip ameliyata gerek olup olmadığı değerlendiriliyor. Kronik bir hale gelirse yandınız ki ne yandınız.
Bir sonraki adımı ise migren oluyor ne yazık ki.
Ağız kokusu,diş ağrısı,kaş ağrısı,yanak ağrısı,baş ağrısı yapan,burnunuzdan beyaza yakın yeşil sakız gibi çektikçe uzayan -hayır sümük değil- şeyler gelmesine kimi zaman da bu şeylerin genizden aşağı akmasına (akamamasına hatta nefes almanızı engellemesine) sebep olan pis mi pis, illet mi illet bir hastalıktır. Yüzünüzün şişip, tipinizin bile değişmesine neden olur bu mendebur. En sevdiği mevsim bahar aylarıdır.Bu aylarda arsız çocuklar gibi azar meret. Nemli olmayan iklimlerde korkar, saklanır, kişiye "oh ne güzel iyileştim" diye düşündürtür ancak hiçbir zaman tamamen iyileşmez. Çok kalleş bir hastalık bu çoook.
kronik başağrısına sebep olan hastalıktır.
buna bağlı olarak başı devamlı ağrıyan bir kişinin sinirli olma kat sayısı yüksektir.
tekrarladığı içim ameliyat kesin çözüm değildir.
şu hayatta kronik sinüzite sahip olan, üç kere sinuzit ameliyatı olmuş ve dördüncüsü için gün alacak olan kişiler mevcuttur.
bir türlü geçmek bilmeyen kafanızı kalorifere dayamanıza neden olan hastalıktır. Çeşitli söylentiler vardır tedavisi için. Bunlardan biri Van da bir kadın varmışta bi okuyomuş seni burnunda ne varsa dökülüyormuş irin namına. Diğerleri burna okaliptüs yağı damlatmak,enfiye otu çekmek,vs...
alternatif bir tedavi yöntemini kendi üzerimden keşfetme fırsatı bulduğum rahatsızlık.Gerçi bu yöntem keşfedilirken içinde bulunulan aktivite ayrı bir rahatsızlıktır o ayrı.
belirtileri yuz felcine benzer,insanlar panikleyip genelde aman allah ölüyomuyum deyip doktora basvururlar,lakin ağrısı sızısı ilaclarla atlatılabilecek duzeydedir.