yaz / kış hasta olmanıza sebebiyet veren, sinüs boşluklarını sinsi sinsi doldurup inceden bir baş ağrısıyla kendini gösteren, siz "aa sen mi geldin? hoş geldin?" dedikten sonra kafanızı nereye koyacağınızı bilemediğiniz ağrılarla vücut direncinize darbe yapan lanet hastalıktır.
az sonra kafamı yandaki duvara sertçe vurup, beni rahat bırakmayan şiddetli başağrısından ve burun akıntısından kurtulacağım illettir. bilincim kapanacak, bir daha görüşünceye dek esen kalın...
lanet olası hastalık! aşırı derece burun tıkanıklığına neden olur temizleseniz bile 5 dk da yeniden tıkanır nefes alıp verme düzeninizi bozar, bu nedenle o an zihniniz açık olmaz. kışları çokça karşılaştığım durumdur.
Geçmek bilmeyen, her yıl nükseden hastalık. Doktorların akut sinüzit tanısını koyduğu bu hastalarda gözlemlenen durum şöyle özetlenebilir : uyutmayacak derecede baş ağrısı, beynin zonklanması ve mukuz denilen sıvıların gözlerin üzerinde sanki zıplıyormuşcasına gezerken içinde bulunduğu bedene verdiği ağrı gözlerin çökmesiyle rahatça gözlemlenebilir.
coştuğu dönemlerde kafama musluk sokup sinüslerimi boşaltasım geliyor, sanki kafamın içi sadece su dolu ve biri onu sürekli çalkalıyor. hiçbir şeyden çekmedim sinüzitten çektiğim kadar.
Hayattan soğutan hastalıktır. Evde bereyle dolaştırır bu lanet hastalık. Kafanı duvarlara vurdurur. Gözlerin yerinden fırlayacak gibi olur. Hava rüzgârlıysa, lodos varsa şayet, o yediğimiz rüzgar hayatı zindan eder. Fön makinesi, vantilatör gibi üfüren aletler kullanıldığı vakit ciddi bir ağrıya sebebiyet verir.
migrenden fena ağrı yapan, düşman başına bela olasıca hastalıktır. efendim zamanında duş alıp jöleli kafayla okula gitmenin cezası bunlar işte. (bkz: ana sözü dinlememek)
hayatı felç eden bir tür rahatsızlıktır. kulak, baş, diş, boğaz bütün ağrılar birbirine girer ve aslında hangisinin ağrıdığını karıştırmaya başlarsınız. duş almaktan korkar hale gelirsiniz.
öyle lanet bir şeydir ki, ışık görmeye dayanamazsınız.
zombiye çevirir adamı. defalarca ameliyat oldum bana mısın demedi. bununla yaşayacağız çare yok.
at kestanesini ezip burna çekmek sureti ile kurtulunabilecek illet. hapşırık nöbeti geçirip bir kaç saatliğine hiç durmadan akan buruna sahip olsanız da bir kaç sefer yapınca sinüsleri boşaltıyorsunuz.
özellikle banyo yapıp saç kurutulmadığında rüzgara maruz kalınınca ortaya çıkan, belirtileri; baş ağrısı, sümük, balgam, geniz akıntısı,başta ağırlık olan hastalık.
herkesin kendine göre kendini rahatlatma yöntemleri var. tecrübelerime dayanarak birkaçını paylaşayım:
- mentollü olips vazgeçilmezdir. hapşırtır. fakat hapşırırken burundan hapşırılmalıdır, böylece olips etkisini daha iyi gösterir. çünkü burnunuz tamamen temizlenir böylece. ama sadece 5 dakikalığına.
- buğuseptil. eczaneden alınacaktır. 1-2 litre sıcak suya damlatılıp çarşaf altında solunur. soluma esnasında gözlerinizi kapatmanız faydanıza olacaktır. soluma işlemi bittiğinde hem terlemiş, hem az çok rahatlamış olacaksınız.
- tahriş olan burun için herhangi bir merhem: silverdin, bephanten merhem, hametan vb.
- kesinlikle olabildiğince az peçete kullanmak. şöyle ki, sürekli lavaboda suyla sümkürülmesi önerimdir. diğer türlü burun tahriş olduğundan hastalık iyice çekilmez bir hal alıyor.
- tuzlu suyla sümkürmek. ben bunu beceremesem de çok öneriliyor.
- denize girmek. ama yüzerken aman burnuma su kaçmasın mantığıyla yüzmemek gerek. rahat yüzün, burnunuza su kaçsın. fakat denizden çıktıktan sonra hemen saçınızı kurutun. yoksa rüzgardan mahvolursunuz.
- sümüğünüsü içinize çekmeyin. çekmeyin ya. çektiğinizde size balgam olarak geri dönecektir, sinüslerin temizlenmesini de geciktirmiş olursunuz. sümkürün, derste sümkürün, otobüste sümkürün, mağazada sümkürün, kuyrukta sümkürün. sümkürün.
- herhangi bir çay içine karabiber atın. çorba içine de karabiber atın. karabiber de mucizevi etkileri olan bir meret.
- arveles. bu da benim sinüzit ağrılarıma tek iyi gelen ilaçtır. fakat sürekli kullanmayın, zora düştüğünüzde kullanın yoksa birkaç ay sonra etki etmemeye başlayabilir.