Berbat bir şey. Ayakkabımı giymek için eğilince bile kafamın arkasına karate darbeleri iniyormuş gibi ağrılara sebep olan nalet bir rahatsızlık. Çok şiddetli bir ağrı değil, yani sizi yerinizden hoplatmıyor belki ama hiç gitmiyor. Arkadaşımın verdiği Nurafen iyi geldi. En azından ya ağrıları giderdi ya da ağrıları hissetmez oldum. Gittiğim doktor ise spectracef, duact, bi-profenid verdi. Yani, antibiyotik, solunum yolları rahatlatıcısı ve ağrı kesici. Ağrıları uzun sürerse röntgen filmi çekilip ameliyata gerek olup olmadığı değerlendiriliyor. Kronik bir hale gelirse yandınız ki ne yandınız.
Bir sonraki adımı ise migren oluyor ne yazık ki.
süründüren bir hastalıktır. akut evrede ilaç tedavisi önerilirken kronik evrede cerrahi operasyon gerekebilir. son zamanlarda tedavi oalrak balon sinüsoplasti tercih edilmektedir. çoğu hasta 24 saatte taburcu olabilmektedir.
kronik olması halinde hastaya en ağır eziyetlerden birini verebilecek hastalıktır. en hafif halinde bile başınız omuzlarınızın üstünde ağırlık yapar, eğilmeniz işkence olur.
sanki, doğduğum günden beri benim bir parçammış gibi hissettiğim, yakamı bırakmayan bir tür sinüs rahatsızlığı. insanın hayatını karartan, yaşam keyfini elinden alan pis bir vak'a.
arkadan gözlere baskı yaparak, gözleriniz dışarı fırlayacakmış gibi hissetmenizi sağlayan hastalık. Baş ağrısı ve 30 veya 40 kere arka arkaya hapşırmayı saymıyorum bile...
kişiyi kışa ve uzun saça düşman eder. kış mevsiminin başlamasıyla start alır ve siz koca bir kış kırmızı burun beraberinde selpakla gezersiniz. kaşlarınız ve elmacık kemiklerinizdeki ağrı da cabasıdır.
26 yaşımda tanıştığım eğilememe hastalığı. eğildiğin anda nabzının gözünün içinde attığını hissediyor, beyninde yankılanmasına olanak veriyorsun. bu hastalığa sahipseniz elinizde sakın kesici bir şey bulundurmayın. her an alnınıza ya da o kaş ve göz çevresindeki bir bölgeye saplayabilirsiniz. kan aksın da biraz rahatlıyayım hesabı, çıldırtıcı baş ağrılarına karşı. hee bir de saç kurutma makineası alın, eski yakışıklı ve jöleli günlerinizle vedalaşın.
içten gelen akıntının alın ve elmacık kemiklerindeki boşlukları doldurması ve kurumasıyla dayanılamayacak bir ağrı oluşturan illet bir hastalıktır.sinüzit hstası olanlar 2 günlük grip olduktan sonra anormal bir nöbet geçirirler ki bu yaklaşık 1 haftalarını rezil etmeleri anlamına gelir. tedavisi ameliyat bile değildir.
kaynattığınız su içerisine aktarlardan, bulamadıysanız poşet olandan papatyayı dökerek başınızın üzerine de bir havlu örtüp yüzünüzü bu suyun buharına mağruz bırakarak bir nebze rahat edebilinecek hastalıktır.
alerjik rinit ve burun yapısı, polip gibi nedenlerden dolayı burun sıvısının yani mukusun dişarıya veya yutağa akamamasından kaynaklanan tıkanıklğin mikrop kaparak iltihaplanmasıdır. 5 yıldır çekiyorum 2 defa ameliyat oldum * burun konusunda uzmanım artık.
soguktan sicaga girince; beton tutmus mukus salgisinin burun boslugu icinde erimeye basladigi hissedilir. hapsurup durma sebebidir. soguga cikildiginda ise kaskol, atki, sapka, kar maskesi ne varsa kafa soguga karsi korunmalidir.
kronik olan hastalarda degisik tabletler, burun spreyleri vs vs kullanilir. hatta özel burun yikama aletlerini de eczanelerden temin etmek mümkündür.
gece horlama sebebidir. sabahlari uyanma sonra bas agrisi yapar.
(edinmis oldugum bilgiye göre: önceden tedbiri alinmaz ise; menenjit, yüz felci gibi rahatsizliklara bile sebep olabilecek, hafife alinmamasi gereken ciddi bir hastaliktir.)
tedbiri elden bırakılmaması gereken hastalıktır. zira bu hastalığın güzü, baharı, yazı, kış yoktur.
evvelki yaz itibariyle ciddi ciddi kafamı duvarlara vurduran hadisedir. akabinde acilde vurulan iğne ile kendime gelebilmiştim. saç kurutma makinesiyle bile şıfa kapılabilir. denize girmek, ufak ufak dalmak, genize su kaçması iltihabı söktürür.