Sahiden de öyle. Akşam iş çıkışı.. Okul servisleri, özel arabalar bir konvoy oluşturmuş ki, sinop değil sanırsın istanbul' un köprü trafiği ama tek farkla, çıt yok.
Evet, çıt yok, usul usul bekliyorlar, ne korna sesi, ne gergin sürücüler, ne el kol hareketleri... Topluca yoga yapıyorlar gibi bir huzur, bir huzur...
bizim kafle şok!
Sinop cezaevi' ni anlatmaya, orda hissettiğiniz utancı, gerginliği, can acısını betimlemeye muktedir kelime yok, gidip görmeniz, o havayı solumanız lâzım.
Taşlar, betonlar, parmaklıklar, camlar, her yer konuşuyor, avaz avaz anlatıyor...
Ordan, hallaç pamuğu gibi alt üst olmuş, yaşatılan zulmü, acıyı, merhametsizliği, yüreğinizin en derininde hissederek ayrılıyorsunuz.
Cevizli sinop mantısı yemeden döndüyseniz, sinop' a gitmiş sayılmazsınız efenim.
Uffsss o nasıl bir lezzettir yareppiii?
Güzel yer fakat maalesef ki cehapeli oranı Karadeniz ortalamasının üstünde, zamanında Sinop’ta ki Amerikan radarında çalışan conilerle fazla haşır, neşir olmalarından olsa gerek.
coğrafi konumu muazzam olan bir ilimiz. aynı zamanda, tarihi sinop ceza evi gibi muazzam yapıtları da bulundurur bünyesinde. umarım bir gün maddi durumum izin verir de, ben de bu muazzam topraklara ayak basma fırsatı bulurum.
ilginç bir şekilde bir evin her cephesinden Deniz görülebiliyor.
Bunun rüzgar gibi bir dezavantajı da var tabi.
Karadenizliler hep dışlarlar Sinop’u ama sebebi nedir bilmem.
Bence güzel, herşeyden azar azar var; manzaradan çok fazla var.
Bana göre Akdeniz ya da Ege'ye uzak olan, haftasonunu değerlendirmek isteyen Karadenizliler Sinop'a gidip koylarında takılabilir, harika zıpkın yapılabileceği gibi, doya doya yüzebilirsiniz. Çocukluğumuzdan beri orospu çocuğu rip akıntısı yüzünden memleketimin denizinde doya doya yüzemedim, yüzdürmediler. Kaç prof yüzücü boğuldu o akıntılarda. Yüzmeye en uygun yer Sinop'tur bana göre, Doğu Karadeniz'in böyle bir potansiyeli yok, koylarımız yok.
Şehirdeki insanlar çok saygılı, yabancı plakayı görünce durup yol veriyorlar güler yüzle, böyle insan profiliyle izmir'de de karşılaşamazsınız, Sinop'un kendine has bir aurası var, adete bir safe zone şehir.
Ödüm kopuyor Zeytinlikçi ya da interrailci tayfa buraları keşfeder de, çadırlarda sikiştikleri, sağa sola içine işedikleri pet şişeleri çöpleri atıp buranın doğasını mahveder diye. Siz gelmeyin ayılar.
1 sene yaşadığım şehir. Kaza geçirsen en yakın tam teşekküllü hastane Samsun'da 2-3 saat felan. Yetişene kadar ölüyorsun. Araban bozulsa işi iyi bilen usta yok. Yine Samsun'dan usta geliyor veya sen bir şekilde aracını samsuna götürüyorsun. 200 lira oluyor 500 lira. Bildiğin hapishane şehir.
karadeniz'in samsun'dan sonra en sevdiğim şehridir. bugün öğrendim ki şehir merkezinde trafik ışığı yok ve gerek duymuyor halk. daha ilginci ise arabalar yayalara yol veriyor. ütopya gibi ...