turizm konusunda yatırım yapılsa akdeniz'in ve ege'nin ünlü tatil beldelerini hatırlanmayacak duruma getirecek ilimizdir. yeşilin ve mavinin eşsiz uyumu içerisinde kendinizi oceanic havayolları'nın 815 sefer sayılı uçağından* düşmüş gibi hissedebilirsiniz.
aklıma huzur denen soyut kavramı getiren yer. Gidildiği vakit ünlü cezaevini görmek, Palayla oturup karşılıklı iki çay içmek ve susarak dinlemek lazımdır. *** insanları şehir kadar güzeldir. Sakin. Sahiline doğru inip çay eşliğinde karadenizi seyretmenin tadı başka. Merkezde alt geçit gibi bir yerin altında sanırım migros vardı. Küçük bir kaçamak için gidilebilecek en güzel yerlerden biri. Sanırım uzun süre durulması halinde belli bir noktadan sonra sıkıcı gelmeye başlayabilir. Bunu şehrin insanı söylüyor. Gerçekten telovole tatil anlayışından uzak bir tatil geçirmek isteyenlerin listesinde yer alması gereken huzur kaynağı yer.
erfelek ilçesindeki şelaleleriyle ünlü, güvenli bir şehrimizdir. Haberlerde sinop ilinde bir çatışma, kavga, hırsızlık, yolsuzluk v.s duyulduğu çok azdır. sinop'ta dişi bir güzellik olduğu söylenir. Sebebi de sinop isminin geldiği hikayedir: Sinope Irmak Tanrısı Osopos'un güzeller güzeli kızıymış. Rivayete göre mutlu bir hayatı varmış. Birgün Tanrılar Tanrısı Zeus kendisini görmüş ve o anda aşık oluvermiş. Zeus bu, gönlünü kaptırdığını elde etmek için yapmadığı üçkağıtçılık yokmuş . Ama Sinope, Zeus'un bile başını döndürecek bir güzellikteymiş. Eli ayağı, dili dudağı dolaşmış Tanrılar Tanrısının, Sinope'ye aşkına karşılık her istediğini yapacağını söylemiş. Korku içindeki genç kız, kendisine dokunmamasını, kız oğlan kız almak istediğini söylemiş heybetli Zeus'a. Tanrılar Tanrısı, sözüne sadık kalmış ve Sinope'yi alıp en sevdiği yerlerden olan Karadeniz'in cennete benzeyen yemyeşil kıyılarına bırakmış. (Yani bugün Sinop ilimizin bulunduğu yere)
reklamını çok eksik yaptıgımız,aldırma gönülun memleketi, denizi,kalesi ,tarihi cezaevi ve nice güzel yerleriyle yaşanmayı ve görülmeyi fazlasıyla hakeden güzel şehrimiz
sinop gençleri işsizlikten kendilerini alkole vermiştir. alkol almayan 17(hatta 15) üzeri genç çok az bulunur. denizi eşsizdir. akdeniz gibi sıcak değildir, tuzlu değildir. kısacası benim için cennetin hayat bulmuşudur sinop.
sinop adını güzelliğinden almıştır. bir rivayete göre; sinope, ırmak tanrısı oso pos un güzeller güzeli kızıymış ve mutlu bir hayat yaşarmış. birgün tanrılar tanrısı zeus kendisini görmüş ve o anda aşık oluvermiş. zeus un gönlünü kaptırdığı kızı elde etmek için yapmadığı şey kalmamış. tanrılar tanrısı zeus, sinope ye aşkına karşılık yapmadığı şey kalmamış. korku içinde genç kız sinope kendisine dokunmamasını, kız kalmak istediğini söylemiş. heybetli zeus sözüne sadık kalmış ve sinope yi almış ve en sevdiği yerlerden olan, karadeniz in cennete benzeyen bu yemyeşil yarımadasına bırakmış. mitolojik güzel sinope kendi adını bugünkü sinop a vermiş.
eşsiz doğası ile turizm cennetti olması beklenen ama devletin turizm gelirlerine ihtiyacı olmadığından(!) adam gibi yolu bile olmayan tarihi şehirdir. *
tuhaftır, içki çok içilir ama bir bayan gecenin bir vakti sokakta tek başına ya da akranı bayanlar ile rahatlıkla gezebilir sahilin içki içlen yerlerinde bir allahın kulu da ne dönüp bakar ne de laf atıp rahatsız eder, birkaç fevri olaya olmuştur ama anında duyarlı kişiler tarafından müdahale edilip o kişinin işi bitirilir. bence birçok büyük şehirden ve tatil beldesinden efendi ve modern insanlara sahip bir kent. ayrıca şehir planmalaması da türkiye'deki birçok belediyeden gömlek gömlek üstün, halkı nezaketli ve anlayışlıdır, esnafı yabancı olduğunuz anlar, sizle muhabbet eder hatta ikram da bulunur ama kazık atmaya kesinlikle kalkmaz, lafın özü halk olarak daha ahlakları bozulmamış, keşke hep öyle kalsın dediğiniz güzel şehrimiz.
edit: çeyrek asrı çok devirmiş ömrümde izmir, istanbul, ankara, antalya gibi birçok şehirde bulundum ve yaşadım ama sinop halkı kadar iyi ve sinop şehri kadar huzurlusunu görmedim. ayrıca sinoplu da değilim.
yaz aylarında çok kalabalık ama güzel olan şehir. karadenize bağlı olmasına rağmen coğrafi konumu nedeniyle her daim denize girebileceğiniz plajları vardır, denizin bir tarafı dalgalıysa diğer tarafı çarşaf gibi olur. kalede türkü dinlemek, yalı kahvesinde kağıt oynayıp çay içmek güzeldir ama eğlence açısından gerze tavsiyemdir. bir de duyduğum kadarıyla yaz ayları dışında çok sessiz ve çekilmez oluyormuş.
hamsilos koyu gibi bir doga harikasının bulundugu, en guzel mavi ve en güzel yeşili bir arada görebileceğiniz sehir.
ayrıca ne plajda, ne barda ne de sokakta rahatsız edilirsiniz. istanbul'da dört elle sarıldıgınız cantanızı; sinop'ta masanızda bırakıp baska bir masaya gidebilir ve en önemlisi döndügünüzde yine aynı yerinde bulabilirsiniz. *
erfelek te muhteşem şelaler barındıran , aynı zamanda kalesine çıkıp güzelce etrafın izlendiği, meşhur bir cezaevi müzesi bulunan, şirin mi şirin memleketim, hasretim. ayrıca (#235555) nolu entry de eksik olan kısım için;
(bkz: türkeli)
her 50 metrede bir tekel bayii nin bulunduğu,kahvehanelerinde kadınlı-erkekli oturulan,suç oranı neredeyse sıfır olan,uygunsuz adamın bulunmadığı,sadece iki tane* dilencisinin olduğu,temiz ama pek yatırım görmemiş şehir.bir de şehir bir yarımadanın kenarında kurulduğu için,bu şehre tek bir yoldan girebiliyorsunuz.o da boğaz köprüsü gibi sağınızda da solunuzda da denizi görerek...yani herhangi bir şehre gitmek için sinop'tan geçemezsiniz.