ulaşımı zor, büyük şehirlere uzak, yarımada şeklinde olduğu için hiçbir şekilde yol üzeri olmayan ve kendisine ulaşmak için git git bitmeyen bir yolculuk yapmak ya da samsun'dan aktarma yapmak gereken şehir. ancak bu da sakin ve bozulmamış olmasının sebebi olduğu için böyle olması daha iyi.
Trafik ışıkları olmamasına rağmen Türkiye 'de en az trafik kazası olan, Diyojen' in Heykelinin bulunduğu, Sebahattin Ali'nin dışarıda deli dalgalar gelir duvarları yalar sözlerini yazdığı Karadeniz şehri...
Havası ile sizleri mest eden bu şehrin bir diğer yönü tarih boyu büyük imparatorluklara başkentlik yapmış olmasıdır. Bu nedenle şehre tarihi bir doku hakimdir. Tam anlamıyla görsel şölenden ibaret bu ilimiz, insanda bir ütopya hissiyatı oluşturmaktadır. Kente hakim yeşil rengi, kalesi, denizi, denizin oluşturduğu o köpükler...
Şaka şaka, yolları o kadar virajlıdır ki isteseniz de gidemezsiniz. Zaten tek olayı da Ruslar tarafından Kırım Savaşı esnasında baskına uğramış olmasıdır. Yolunuz düşmezse gitmeyin sevgili kardeşim. Hiç, bir siyasetçinin Sinop mitingi gördünüz mü? Göremezsiniz.
Türkiye'nin en kuzeyindeki il. Tatilciler ve sinopluların çoğunlukta olduğu liman kenti. Turistik değil ama tatil için gelinebilecek bir yer.
(bkz: tatil)
yeterli para elde ettikten sonra bünyesinden ev almayı düşündüğüm, muazzam bir liman kenti.
karadeniz dalgaları tarafından en sert dövülen kıyılar bu ildedir. sahil şeritleri balık ekmekçilerle kaynamaktadır. özellikle (bkz: tarihi sinop cezaevi)'nin hastasıyım. umarım bir gün nasip olur.
1- osmanlıdan beri sürgün yeri:
polisi sürgün (solcu vs), askeri sürgün, öğretmeni milli eğitimi sürgün...cezaevinde kalanlar bile aydın vs.
e bu insanlar o çocukları yetiştiriyor, halkla muhattap oluyor.
2- eskiden amerikan radar üssü vardı:
yabancı/turist görmüş yerin halkı bir şeylere daha açık görüşlü olur... akdeniz, ege kıyıları gibi.
3- yol üstü değil:
doğu karadeniz yol üstüdür... bir şehirden diğerine geçersiniz tespih gibi. sinop'a ise özellikle direksiyon kırıp gitmeniz gerekir. yol geçen hanı değildir.
4- şehir ancak kendine yetiyor:
e haliyle esnaf ona göre davranıyor. müşteri havuzu belli ve dar diye. esnaftan bunu gören esnafa ona göre davranıyor. oruspu çocuğu bir esnafın batmama şansı yok.
deniz-orman iç içe... insanlar iki adım öteye gidip sinir stress atabiliyor.
pahalı değil. şu betonlaşma çıkmadan önce araba ile ev değişebiliyordu insanlar. villa fiyatı duyunca siktir lan deniz kenarında o fiyata villa mı satarlar aq tepkisi veriyordun ama doğruydu. ha sen de alsan 5 sene sonra anca emsal bir fiyata satabilirdin çünkü. rant imkanı yoktu.
temmuz-ağustos'ta türkiye'nin en güzel yerlerinden biridir.
haa nemi pistir. arabalar iki üç senede paslanır. sinop'tan araba almayın.
Mutlu şehir haberlerinden sonra, buranında içine ettiler. Özellikle 19,37 ve 60 plakalı araç sahiplerinin her türlü çöpünü sahile bıraktığı bir kent olmuştur. Kısaca Sinopun güzelliği yavaş yavaş kaybolmaktadır. Çomarlar burayıda keşfetmiştir.