gece saat 01:00 kızılaydan yüzyıl istigametine gidecek olan şöfer zaten nöbetçi olmanın verdiği potansiyel bir sinir ile direksiyon sallamaktadır ve o insan için artık ne sorarsan sor sinirlediren sorudur.
yaşanmış bir olay;
-kaptan yüzyıl mı ?
+görmüyon mu bak yüzyıl yazıyor!! kısık bir sesle sadece yanında ki 1-2 kişi duyacak şekilde bir dizi küfür.
-hocam müsait bir yerde inebilirmiyim?
+inemezsin mına koyim.( atarını yapmış ve artık rahatlamıştır. 1-2 saniye sonra kenarda durur.)
çocukların sorduğu soruların geneli diyebiliriz bu sorulara. özellikle neden ve niye ile başlayan sorular;
-zapllp abi telefonunda oyun oynayabilir miyim?
+olmaz telefon bekliyorum sonra oynarsın.*
-neden?!?
+(hönk) e arkadaşım arayacak koçum!!!
-niye arayacak?
+aaa bak annen seni çağrıyor!! koş hadi!! kapı kapanır hatta kilitlenir, perde çekilir, mümkünse çocuk büyüyene kadar tekrar görülmez.
-beşiktaşlı mısın?
başkanlarının ve akrabasının başarılı organizasyonu ile çaldıkları son kupayı hatırlayan beşiktaşlı suç üstü yakalandıgı ve utandıgı için bu soru karşısında sinirlenir.