Aslında ağladığımı göstermeyi pek seven bir insan değilimdir ama bu sinirden ağlamak bir nevi bana çaresizlik ağlaması gibi geliyor o an yapabileceğin en iyi şey ağlamak gibi , ve bu noktada üzgünüm kendimi kendimden saklayamıyorum . Evet çaresizlikse çaresizlik , güçsüzlükse güçsüzlük . Sadece bu .
Kimi zaman duvara vurmak, yatağı yumruklamak ve hatta yastıkları ısırmak ile birlikte olabilir. Bazen bağırırsınız. Sonrasında da uyuyakalır veya anlamsızca gülebilirsiniz.
Bunu, güvendiğim insanlar tarafından tam anlamıyla aptal yerine konulduğumda yaptığımı hatırlıyorum. Hayatımda toplam 1 ya da 2 defa oldu diyebilirim.
O anki öfkemden hatırladıklarım bunlar.
şiddete dökemediğin -bağırmak da dahil- sinirini içine atıp sonra içinde absorbe etmeye kalkıp hasta olmaktansa yapılması gerekendir. rahatlatır.
en son ne zaman öfkemi ağlamaya döktüm hatırlamıyorum ama kadrolu mide hastasıyım. bi de içimde tut tut gül hastalığı geçirmişliğim var. canıma yazık biliyorum da ne elimden geliyor ne gözümden dökülüyor artık. en fazla oturup laf sokuyorum. aileme yapınca bi de hooopp pişman oluyorum. ölsem üstüme toprak değil dert atacaklar ehehehue.
öyle bir sinirlenmek ki sinirden adeta ağlamaktır; burundan solumaktır.
ben şu an bir haksızlık hissettiğim için yaşıyorum bunu.
bazı kişilerin politik yorumlarından dolayı.
söyleyecek o kadar çok cümlem var ki nereden başlayacağımız ve kendimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum,
keşke böyle dev bir ekran olsa da kim mazlum kim zalim herkes temiz bir zihinle görebilse,
ben de tabii.
sonuç alarak gözden göz yaşı dökmektir. bunun siniri veya mutluluğu olmaz. gözden göz yaşı dökülüyor. çeşme değil ki, çeşmeden bile boşa su akıtmak günah. marulları bile bir kaba koyup hepsini yıkayacaksın. tek tek yıkamak israfa girer. allah günah yazıyor.
samimi davrandığında bile dışa vurduğu duyguları konusunda kendini kandırabilen insanoğlunun sahip olduğu en saf duyguyu dışa vurma yöntemlerinden biridir. ancak pek sık karşılan bir durum değildir.