herkesin farklı sinirlerini bozan şeyler vadır. mesela otobüste yanınızda sakız çiğneyen kız, sınavdan zayıf almak, öğretmenin kıllık için zor sınav hazırlaması, öss'ye gireceğiniz gün uyuya kalmak ya da bazende saçma insanlara katlanmak zorunda kalırsınız bir de o sizin patronunuz ise boku yediniz.
yer: bakırköy sınav dershanesi
dersler bitmiştir ve arkadaş topluluğu kantinde sigara içmektedir. yanlarına gidilir, aralarından en yakın arkadaş bulunur, kenara çekilir. "bir derdim var" denilir ve konuyu anlatmaya başlanır. konu gerçekten önemlidir. ve karşıdaki insandan size bir yol göstermesi beklenir. farklı bir bakışa açısına ihtiyaç vardır. karşıdaki kişinin ağzının içine bakılır, çünkü bilinir ki bir yol göstericek ya da tavsiye de bulunucak ve rahatlayacaksın. verilen cevap ise şudur:
sevgilinin "öss'ye çalışıyorum aşkım emesene giremem" diyip çevrimdışıyken ona "aşkım" yazıpta "r* güzel bi şehir ama ya bi arkadaşım çok seviyo*. yazın gelirsem görüşürüz orda ersincim:: " diye bir cevap almak aşırı sinir bozucu bir durumdur.hemen ardından hatasını fark eder ve "sevgilim ne zaman geldi ben de tam sana mesaj atıcaktım emesendeyim diye" bir yalan uydurması sinir katsayısını iyice yükseltir.
micro genius'ların popüler olduğu dönem. şu anda adını hatırlamadığım power rangers benzeri bir oyun oynamaktaydım. günlerdir oyunu bitirmeye uğraşıyordum. malum, o zaman save etmek falan her oyunda yok. varsa bölüm sonu şifreleri vardı. ben günlerdir çabalayıp en son bölüm sonu canavarını yok etmişim. oyun sonu videosu başlamak üzeredir. ve telefon çalar. atari arka odada, telefon salondadır. telefona koşa koşa gidilir ve şu diyalog yaşanır.
x: kgmu naber?
kgmu: iyi x teyze, siz nasılsınız?
x: bende iyiyim. annen yok mu evde?
kgmu: yok.
x: tamam, bende öylesine aramıştım.
telefon kapanır, koşa koşa arka odaya gidilir. ama oyun sonu videosu bitmiştir. günlerdir görmeye çabaladığım olayı, salak bir telefon görüşmesi yüzünden kaçırmışımdır.
referandumda evet çıkması.
gece yarısı tek bi tane sigara kaldığını görmek.
kompleks sahibi insanların yanınızda mal mal konuşması.zenginiz,güzelim/yakışıklıyım,çok zekiyim falan bağıra bağıra.
aveanın günde en az 10 kere mesaj atması.
eve misafir gelmesi.
arkadaş ortamından eve gitme zorunluluğu.
uzar gider ki, düşününce insan 100 madde bile listeler yani.
- boş boş tv de kanal zaplarken en sevdiğin filmin bitmesine 1 dk kaldığını anladığın an.
- gecenin bir körü kahve krizinin gelip mutfağa koştuğunda hiç kahve kalmamış olduğunu gördüğünde.
- önemsediğin birinden telefon beklerken alakasız birinin araması bide iki saat aralıksız konuşması.
küçük çocukların habire "bu neyyy???" demesi.-ne olduğunu bilseler bile-
şimdiki gençliğin türkçeyi bozması:
-ayy çohk manyahk bise olmus yaa
yada üye isimlerinde "shimarik_bebeq" "bilmemnecolic" "bilmemneqopat"
Şu andaki durumun mesela;
2 paket sigara varken onu yakacak bir ateşin olamaması.(Bu işkenceye giriyor)
Bir de tabi sözlüğe girdiğimde sağdaki o yazı. ÇAYLAKSINIZ.
siz tıklım tıklım dolmuşta ayakta dururken oturanlardan birisinin parayı uzatmak için size vermesi. oturanlara versene kardeşim ayakta zor duruyorum amk, denilesi durum.