leyla ile mecnun, kerem ile aslı gibi aslında hiç kimsenin samimi bulmadığı aşk efsaneleridir. en başında aşklarına engel olan sinir bozucu ara bozucular olmasaydı, yaşayacakları ilişki çoğumuzunki gibi sıradan olacak iken kavuşamamanın ve bir amacın uğrunda her şeyi göze almanın, romantik kısmi başarının anlatısına dönüşmüştür. ayrıca: (bkz: sinir bozucu olduğu halde yapılan ısrarcılık)
yani engel olanlar kadar ısrar eden de sinir bozucu, ısrar edene aşık kalmakta ısrar eden de ayrı bir sinir bozucu. hepsinin demir sopayla sıra dayağına çekilmesi gerekirdi tertemiz bir dünya için.
her ne kadar sinir bozucu falan desekte hepimizin benzerlerini yaşamayı en az bir defa hayal ettiği efsanelerdir. kim istemez ki mecnun'un leyla'yı sevdiği gibi sevilmeyi ya da ferhat'ın şirin için yaptıklarının kendisi için yapılmasını? böylesine büyük aşkların varlığına bizi inandıracak birileriyle henüz karşılaşmadığımız ve dahası öyle birinin varlığına bile inanmadığımız için mi sinir bozucu olarak nitelendiriyoruz yoksa? hadi ama, sadece biraz dürüst olmak yeterli *..