arkadaştan arkadaşa değişen durumdur. para hırsının cezasını çekmekten ziyade, kendi parasını kazanabilecek kadar asil olduğunu da göstermeye çalışır onu anlayamayacak beyin fakirlerine.
bir taraftan okulla uğraşması bir taraftan da para kazanmak için uğraşması ve bu iki zor, sorumluluk gerektiren işi yerine getirebildiği için takdir edilmesi gereken kişidir. para kazanma hırsıyla ne ilgisi olduğunu ya da bu durumun doğrudan bu sebebe bağlanmasının nasıl bir zihniyetin ürünü olduğunu pek anlayabilmiş değilim. mesela bu; durumu iyi olmayan bir öğrenci ya da kısıtlı da olsa kendi imkanlarıyla okumaya çalışan ya da çalışmayı seven bunu bir hobi haline getirmiş bundan zevk alan birisi olamaz mı?
eğer arkadaşı ekmek parası için çalışan insanları mal, ezik vb tabirlerle ifade eden bir yaratık ise tınlanmaması gereken durumdur. zaten o tip insanlardan başkası da bu yakıştırmayı yapacak kadar aciz değillerdir. he deyip geçiniz efendim çünkü bir çoğumuz çalışıyoruz ve ya çalışacağız herkes'in baba parası yiyerek çalışan insanlara bok atma gibi bir şansı yoktur.
gurbette ailesine yük çıkarmamak için, çalışarak haftalığını çıkaran, emek veren öğrencidir. bir yandan derslere, bir yandan ders çalışmaya, bir yandan da işine konsantre olması takdir edilesidir.
ığğğğ gençlik nereye gidiyor? duruma el atmanın vakti gelmedi mi sizce de?
öğrenci olmak hele de türkiye şartlarında öğrenci olmak bu kadar zorken, baba parası yemeyip, kendince çırpınıp para kazanmaya çalışan, hayatı erkenden tanımaya çalışan, babasından annesinden harçlık almayan, belki de onlara bakan gençlik, yeni nesil öğrenciler.
hayır olamaz bu gidişe bir dur denilmeli.
niye çalışıyor bu gençler? çalışmasınlar, annelerinin babalarının sırtarında yük olmaya devam etsinler, para nasıl kazanılır bilmesinler bu yüzden de kolay ve gereksiz harcasınlar. gözleri açılmasın, hayattan haberdar olmasınlar. ne gereği var.
Gayet güzel muabbet de edilir, hizmet de yapılır. iş ne gerektiriyorsa yerine getirilir. Bunun için para alıyor ve ekmeğini kazanıyorsun. Çalmıyorsun. Neden utanacaksın?
ideal bir yeşilçam melodramına çok güzel karakter olabilecek tiptir.
genelde esmer yağız bir anadolu delikanlısı olması tercih edilir. tabii biraz da saf olacak.
hayata bir sifir önde başlayan kişidir. bu kişiler daha cocuk yasken bahceden yolduklari cicekleri yoldan gelene gecene sattiklari için müthiş derecede iş deneyimi vardir. muhtemelen bu kişiler isvicre çakısı gibi cok fonksiyonlu olup akla hayale gelmeyecek her işi yaparlar iyi de yaparlar.
digerleri mi? gec efendim gec onlari eziktir onlar ezik. ezikler hakkında beyanat verip ağzimi kirletmem ben.
işini bitirdikten sonra arkadaşının yanına gidip bir kola içecek ve gülüp eğlenecek olan hem öğrenci hem garson ikisi bir aradadır. arkadaşlık dediğin budur. belki hava bile atar arkadaşına ben garson oldum diye.
onu aşağılayacak, züppe bile dediğimiz insanlar yoktur çevresinde, arkadaşlarını iyisinden mi seçer ne?
Her sınıfta en az bir tane vardır bunlardan. Gennellikle sevilen kişilerdir, ya da en azından tenefüs boyunca samimi olunan. Bu genç hayır severler, eğer ki iyice garson damgasını yemişlerse dersin son 10 dakikası boyunca sipariş alırlar. TEnefüs zili ile beraber kantine gider, 5 ytlden bir kola bir tost, 10 ytlden iki simit bir ayran, başka bir 5 ytlden hamburger kahve* alır ve hatta paraüstlerini farklı ceplerine yerleştirip hatasız bir şekilde teslimatı gerçekleştirirler. Toplumun emekçi dinamiklerindendirler.
