herkesi kendim gibi sanardım ama yalanmış... şimdi bu öyle bir şey ki mesela bir şeyin tadını alırken, aldığınız tadı herhangi bir şeyin kokusuna çeviriyor beyniniz; misal bi enstrüman çalarken notalar aklınıza renk olarak geliyor(mesela do benim için her zaman açık mavidir) bunun bir tür nörolojik bir hastalık olduğunu söylüyorlar da ben şu ana kadar bi zararını göremedim şükür.Bir algı modalitesi uyarıldığında birden fazla kanalda uyarılma oluşmasına verilen tıbbi isimdir, diye tanımlamış vikipedi'de.mesela börek yerken uhu kokusu aldığımı hissediyorum falan(bunun sinezteziyle ya çok alakası var ya da hiç yok da neyse) bu hastalığa yakalananlara da * (bkz: sineztetik) denilmekte. *
bende olan durum. birilerinin sürekli enerjilerini görüyorum renksel olarak. yani aura renkleri aslen bunlar. o an o kişiye odaklanınca görebiliyorum. kendisinin etrafında olan katmanda sürekli böyle renkler oluyor değişiyor ruh haline göre. daha önce koku yoluyla hiç olmamıştı ama sevdiğimden portakal kokusu almıştım yoğun bi şekilde ama benim ruh halimden mi yoksa ondan mı çözemedim , o inanmazdı böyle şeylere de var anam var.
Bu yeteneğe sahip insanların gözüyle görmek, kulağıyla duymak, hisleriyle yaşamak isterdim. Çok merak ediyorum mesela korku anında o korkunun hissettirdiği kokuyu
Veya gökkuşağının tadını ben de almak isteyebilirdim.
duyuların birbirlerine karışmasından dolayı ortaya çıkan bilişsel bir durumdur.
kısaca duyuların birleşimidir.
sinestet ressamların dinledikleri müziği tablolarına yansıttıkları, sesleri renk olarak algıdalıkları, sineztezi nin bir alt dalı olan chromesthesia; dinlediğimiz herhangi bir sesin, bize görsel bir deneyim uyandırması sonucu ortaya çıkması karşılığında tablolarında frekansların bir karşılığı olur.
Dinlenilen müzik, renk skalasına denk düşen notalar ile birleştiğinde, görsel bir algı yaratır ve sesleri görünür kılar. Bu türden bir ses algısı, seslerin renk olarak algılanması ile kişiyi farklı bir ruh ya da bilinç haline götürerek eserlerini ortaya koyarlar.