Geniş bir sahnenin 55 mm'lik film üzerindeki görüntüye sığdırılmasından sonra göstericiye takılan, ikinci bir merceğe sıkıştırılmış görüntüyü, asıl büyüklüğüne çevirmesi temeline dayanan geniş perde ve üç boyutlu sinema tekniği.
insan gözünün bakış açısı göze alındığında çok daha başarılı ve çok daha kaliteli olan, bütün dünyada yavaş yavaş uygulanmaya başlanan gösterim şekli.
bu olayın üzerine düşen bir sinemacı için:
(bkz: nuri bilge ceylan)
objektif türüdür. genellikle yabancı ülke çekimli filmlerde kullanma zorunluluğu duyulur. türk filmlerinde (sağlam yapımcılara sahip ) ,sadece bana denk gelen (bkz: organize işler), (bkz: ulak) (bkz: beyaz melek) de oynadım.
eğer; normal karakterde bir film sinamaskop objektif ile oynanıyorsa, adamların boyu biden 3 5 metreye fırlayabilir. * perdenin yatay olarak ~ %50 si ışıktan mahrum ve görüntüden mahrum kalır.
eğer ki sinamaskop karakterli filmi normal objektifle oynarsanız ekran üstten basık şekilde yani boyu 150 cm. olan adamı 110 cm ve daha aşağıda gözükmesini sağlar.
sinemaskop film eğer sinamaskop objektifle oynanmıyorsa makinist hatalıdır. salondan çıkıp şikayetinizi dile getirmelisiniz. ama adamın asabını bozmadan söyleyin. *
eaah. yazacakken bile bu kadar düşünmedim kardeşim. 16 9 var, wide screen var, sinemaskop var, hangisine yazalım, insanın aklı kamaşıyo.
bu üstten, alttan kesikli, izlerken ekranın %40 ını kullanabildiğimiz bir sinema taktiği, tekniğidir. tamam buraya kadar harika.
fakat kardeşim, sen manyak mısın? o zaman 37 ekran alalım, aynı şey, orda izleriz filmleri.
benim bir 37 ekran televizyonum vardı, annemler yatak odalarına almışlardı 90 lı yıllarda. saba ydı markası. aklıma süleyman seba yı getirirdi hep. şimdilerde halen var, yeşillenmeye falan başladı hatta. bir düğmesi vardı, sağa çevirince görüntü uzar, sola çevirince futbolcuları, mankenleri, aktörleri üstten alttan kısaltırdı. bir nevi ctrl w tuşu işlevi görürdü. o zamanlar bu wide screen hadisesi yeni çıkmıştı filmlerde. ben de bazen o tuşla filmleri 16:9 hadisesine getirip öyle izlerdim. bir de utanmadan keyif alırdım bundan. şimdi utanıyorum o ayrı. yok be utanmıyorum.
hükümetin zam politikası buraya da mı yansıyor yoksa?
elektriğe gelen zam, doğalgaz zammı, benzin fiyatlarındaki fahiş artış. herşeyi idareli kullanmak lazım. tasarruf etmek lazım.
CinemaScope 1953 - 1967 yılları arasında kullanılmış olan bir geniş perde sinema formatıdır. Kelime Türkçe' de, okunduğu şekliyle Sinemaskop şeklinde kullanılmıştır.
fransız fizikçisi henri chretien, tankların daracık gözetleme pencerelerinin görüş alanını genişletmek imkanını araştırırken hipergonar objektifi bulmuştur. bu objektifin silindirsi mercekler düzeni sayesinde, bakılan cismin görüntüsü istenildiği daraltılıp genişletilebilir. hipergonar objektif, bir kameranın önüne yerleştirilince, film üzerinde sıkışık ve bozulmuş görüntüler elde edilir. aksi yöne geçince, görüntüler normal boyutlarına kavuşur ve geniş bir perde üzerinde büyültülebilirler. sinemaskopta bu prensip uygulanır.
Sinema perdesinde gösterim boyutlarını değiştiren sistem.
yatay büyütmeyi, dikey büyütmeden daha fazla yapabilen özel bir mercek sistemi
35 mm film üzerindeki resmin boyutlarını değiştirir ve perdede daha geniş bir alana yayılmasını sağlar. gerçeğe uygun bir görüntü alınabilmesi için sinema filminin de benzer mercek sistemiyle çekilmesi gerekir.
bu yöntemle ilk film 1953'te çekildi ve sinemascope adıyla tescil edildi.
son olarak, sinemaskop görüntünün çerçeve boyu 1/2.55'tir.