tek başına film izlemeyi seven kızdır. yanında ' ohaa sahneyi gördün mü? ', ' hmm burada bariz saçmalıyorlar ' gibi erkek - kız arkadaş yorumlarını dinlemeden, dürtülmeden sadece filme odaklanıp izlemek ister.
Film tek başına da izlenebilir fakat bunu bilmeyen bir çok yazar var anlaşılan. Sinemaya gitmenin asıl amacı film izlemektir ayrıca. Gayet normal insandır yani.
film izlerken sürekli ona dönerek yorum yapıp duranlardan ya da film zevki insanlara biraz acayip gelebilirken, sırf ayıp olmasın ya da sırf o öyle istedi diye "tamam, ben de geleyim seninle sinemaya." diyip, sonra filmden hiçbir şey anlamayan ya da çok sıkılan bir insanın gerginliğini hissetmekten bıkıp, en iyisi ben tek başıma sinemaya gideyim diyen kızdır. içinde bir nebze charles bukowski de taşır. zira sinemaya biriyle gittiğinde içinde her seferinde şu sözler yankılanır: "sinema salonunda, etrafındaki çiftler kumrular gibi fısıldaşırken, elindeki patlamış mısır torbasıyla bir başına oturan yalnız adam olmayı arzulardım." orta yaşlı bir genç kızın 70 yaşında bir ayyaşla olan ortak noktaları onu zaman zaman korkutsa da, mutluluk onun için aksi bir insan olması ve kendini yalnız bıraktırmasıyla gerçekleşir.
yalniz kalmaya ihtiyaci olan kizdir.
tek başına gitmek kadar zevk veren birşey yoktur, aksam üstü çıkışta boş sokaklarda eve doğru yürümekte ayrı bir zevk verir.