doğal olarak film ile birlikte verilen promosyon çerezlerindendir.
zorla alınmadığında gayet doğal ve keyiflidir.. sinemanın olmazsa olmazıdır.
bazen bayat çıkar. bayat çıkarsa etrafı mısırla doldurmak sinema yönetimine verilebilecek bir cezadır.
zevk-u sefasına düşkün insanların vazgeçilmezlerindendir sinemada mısır yemek. ayrıca burada mısır eski açık hava sinemalarından alışılagelmiş olan kabuklu çerez (eğlencelik) yeme olayını modern sinemalara uyarlayarak durumu daha kabuksuz fakat daha yağlı ve hışırtılı hale getirmiştir.
steven spielberg, bir ifadesinde "...ben de diğer insanlar gibi sırada beklemeyi seviyorum, onlar gibi patlamış mısır yemek, bir şeyler içmek insanda bir beklentiyi artırıyor..." sonra akademik kavramlara girer fakat önemli olan artık oturmuş bir sinema izleme sisteminde bütünü oluşturan parçalardan biri olduğu.
kompleksli ve kendini var edecek alan bulamayan insanların takacağı davranıştır. bu mısır geleneği böyle gelmiş devam etmektedir. çok da zevklidir ayrıca. bazı dengesizler terbiyesiz demesin diye vazgeçilmemelidir.
patlamış mısır yemek, sinema da klasikleşmiş bir olaydır. heyecan yaratır, zevkli olur, çatır çatır sesi güzeldir, kütürtede kütürtede yenilir. terbiyesizlikle alakası olmamakla beraber, kendini elit sayan külodu boklular laf yapar sadece. *
çok ses çıkarıp ağzını hoşurdatıyorsa terbiyesiz ve görgüsüz sıfatlarını hak eden insandır. ama kendi halinde mısırını yiyip sessiz sessiz film izliyorsa bu sıfatı hak etmeyen insandır. duruma göre değişir. hem (bkz: kime gore neye gore).