özelliklede cem yılmaz filmlerinde izlenilen durumdur. kişi gösteriye veya sinemaya para verdiği için önceden gülmeye programlı olarak gelir. sonrada en alakasız yerde kahkahayı patlatır .bu bir insan psikolojisidir.parasının boşa gitmesini istememedir. bari güleyimdir.
film izlemek için değil etraftaki insanlara mısır fırlatmak için gelmiş insandır. yanında bir veya daha çok arkadaşı vardır kendi gibi. bonus olarak etraftaki insanları çekiştirirler arada, "aaa şunun saçına bak ıyyy kıskısısısı" ya da "şu öndekinin ayakkabısını gördün müüüü?" şeklinde. filmin içine ederler.
Her sinemada mutlaka gorebileceginiz insan modelidir. Bu tur adamlar altyazida okudugu espriye hemen gulmez, o espri ingilizce olarak soylendiginde kahkahayi koparir. amaci ingilizce ve ince esprilerden anladigini belirtmektir.
Yaparım efenim bunu, hep yaparım, fütursuzca yaparım. Bak mesela en son "300" denen filme gittim, adamın teki bi dağın başına çıkmış suratına 1 kova kezzap dökülmüş tiplerle konuşuyor, adamlar aynı zamanda kezzabı da içmiş heralde tuhaf bir sesleri var. Gülerim tabi (a-kü), kıkır kıkır kıkırdarım, koltuğumu titretirim, hepsi müstehak...
genelde mehmet ali erbil filmlerinde her sahnede gülen insandır. zaten siz oraya bütün filmleri tükettiğinizden, bi bu var girelim bakalım nasılmış dediğinizden gitmiş, üstüne üstlük film boyunca mehmet ali erbil ve ekibine küfürler etmişsinizdir...